Türkiye ile Suriye arasında gerilime neden olan, Şubat ayı içinde 50’ye yakın TSK mensubunun ölümüne yol açan İdlib krizi için Erdoğan ile Putin arasında gerçekleştirilen görüşmede Türkiye istediğini alamadı, Suriye Ordusu’nun ilerleyişini kabul etmek zorunda kaldı.
SiyasiHaber
Dün Tayyip Erdoğan ile Putin, İdlib gündemiyle bir araya geldi. Görüşmede neler konuşuldu, hangi kararlar alındı? Alınan kararlar ne ifade ediyor?
Şubat ayı başlarında Suriye Ordusu’nun M5 Karayolu’nda denetimi sağlamasının ardından Türkiye ile Suriye arasında gerilim artmış, Tayyip Erdoğan Suriye Ordusu’nun Şubat ayının sonuna kadar M5 Karayolu’nun doğusunu çekilmesi gerektiğini aksi takdirde gereğinin yerine getirileceğini söylemişti. Suriye Erdoğan’ın tehditlerine rağmen ilerleyişini sürdürmeye devam ederek, M4 Karayolu’nda da denetim sağlamak üzere yeni bir harekat başlatmıştı.
Moskova'da gerçekleştirilen Tayyip Erdoğan ile Vladimir Putin arasındaki görüşme dün gece sona erdi. 5 saat 40 dakika süren görüşmeden “askeri faaliyetlerin durdurulması” kararı çıktı. Karar dün gece 00.01’den itibaren yürürlüğe girdi.
Görüşmenin ardından Putin ve Erdoğan açıklamalar yaptı.
Putin: Uluslararası terör örgütleriyle mücadelede kararlıyız
Bu yıl içerisinde 3'üncü olan görüşmemizi gerçekleştirdik. Aramızdaki şahsi temasımız ikili ilişkilerimize çözüm bulma imkanı sağlıyor.
İdlib'de terör unsurları aktivitelerini ciddi bir biçimde artırdı. Düzenli olarak saldırılarını artırmışlardır. 1 Mart tarihinde ÇNRA sistemiyle bir saldırı girişimi yaşandı. Türk askerler arasında da kayıplar var. Bu vesileyle taziye dileklerimi yinelemek istiyorum. Türkiye ile bazen görüş ayrılıklarımız oluyor ama kritik durumlarda ortak noktalar bulmayı başarıyorduk. Çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün ülkelerimizin Astana formatındaki çalışmaları devam ettirmeye niyeti olduğunu bildiriyoruz. Suriye'nin egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden yanayız. Uluslararası terör örgütleriyle mücadelede kararlıyız.
Erdoğan: Rejim İdlib'i insansızlaştırmaya çalıştırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 saat 40 dakika süren Türk ve Rus heyetleri arasındaki İdlib oturumu sonrası açıklamalarda bulundu. Açıklamanın kimi hususları şöyle;
– Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptık ve bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında fikirlerimizin ayrıldığı ve benzediği tüm konuları görüştük, müzakare ettik.
-Türk-Rus münasebetlerinin derin tarihi kökleri vardır. 5 asrı aşan bu samimi köklü iletişime sahibiz. Bu yüzden diplomatik ilişkilerimizin 100.yılında bu sene sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz.
-Sayın Putin, Soçi'de ortak anlaşmada bulunduğumuz mutabakta anlaşma sağlamıştık. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin mutabakata uygun muhafaza edilmesi için uğraşıyorduk.
-Bölgede ateşkesin savunulması için gerekli tedbirler alınmıştı. Rejimin artan ve doğrudan sivilleri ateş altına alan saldırıları nedeniyle mutabakat bozulmuştu. Bunun 1. derecede sorumlusu saldırılarıyla bölgeyi hedef alan rejimdir. Bu bölgedeki tamamı 4 milyon insanı terörist kabul edip havadan ve karadan ateş altına alınması insani değildir.
-Verilere göre sayıları 1.5 milyon olan bölge halkı sınırımıza dayanmıştır.
-Rejim İdlib'i insansızlaştırmaya çalıştırıyor. Ve göç dalgasıyla Türkiye zora sokmak istenmektedir. Elbette bu tehdit karşısında eli kolu bağlı kalacak değildik.
– Gözlemevlerimiz sahadaki durumu kontrol etmek göreviyle değil ateşkesi takip etmek için kurulmuştur.
-İstikrarı sağlamak üzere ilave askeri birlikleri gönderdik. Hem ateşkese riayat etmeyen gruplar hem de rejimin sivillere yönelik saldırganlığını azaltmak için sahada yer aldık.
-Bu sırada Rus güçleriyle koordinasyona dikkat ettik. Rejimin doğrudan askerimizi hedef alan saldırılarının ardından İdlib'de yeni bir statü oluşturulması gerekiyor.
Rusya ile Fırat'ın doğusu adına çalışmaları derinleştirerek sürdürmeyi arzu ediyoruz
-Hemfikir olduğuna inandığımız Rusya'nın rejimin bizi hedef alan hareketlerini göze alacağına inanıyorum.
Mutabakat metni
Liderlerin açıklamalarının ardından ardından Dışişleri Bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Sergey Lavrov ortak metni okudu.
Mutabakat metni şöyle:
– Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır),
– Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak,
– Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
– Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,
– Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,
– İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
– Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İş bu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.
– Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır.