İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında, kamuoyunda tanınan isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi hakkında gözaltı ve yakalama kararları alındı. Jandarma ekiplerinin eş zamanlı operasyonlarıyla bazı isimler gözaltına alınırken, bazı kişilerin adreslerinde bulunamadığı, bazı şüpheliler hakkında ise yurt dışında oldukları gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığı bildirildi.
Soruşturma kapsamında Aleyna Tilki, Danla Bilic, İrem Sak ve Mümine Senna Yıldız İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alındı. Melisa Döngel, Yusuf Güney ve Cihan Şensözlü’nün adreslerinde bulunamadığı açıklanırken; Mert Vidinli, Şeyma Subaşı ve Sevval Şahin hakkında ise yurt dışında oldukları gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldı.
Yetkililer, söz konusu isimler hakkında “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” iddiasıyla işlem yapıldığını duyurdu. Sarıyer, Eyüpsultan, Şişli, Üsküdar, Bakırköy ve Esenyurt’ta toplam yedi adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Aramalarda, Mümine Senna Yıldız’ın evinde 5 gram esrar ve bir öğütme aparatı ele geçirildiği bildirildi.
Öte yandan Aleyna Tilki’nin avukatı Ayşegül Mermer, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yapılan aramalarda müvekkili hakkında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını belirterek, kamuoyuna yansıyan bilgilerin teyide muhtaç olduğunu vurguladı. Mermer, masumiyet karinesinin korunması gerektiğini ifade ederek, ilerleyen saatlerde resmi ve doğrulanmış bir açıklama yapılacağını söyledi.
Operasyonun ardından, gazeteci İsmail Saymaz da Halk TV’de yayımlanan bir programda, soruşturmaya ilişkin daha önce bazı duyumlar aldığını ve kimi isimlerin yurt dışında bulunmasının bu nedenle gündeme geldiğini dile getirdi.
Ancak soruşturmanın yürütülme biçimi ve isimlerin kamuoyuna açık şekilde teşhir edilmesi, sosyal medyada ve hukuk çevrelerinde eleştirilere neden oldu. Pek çok hukukçu ve insan hakları savunucusu, henüz yargı kararı olmaksızın yapılan gözaltıların ve medyaya servis edilen bilgilerin, ceza adaletinden çok ibretlik bir gösteriye dönüştüğü uyarısında bulundu.
Soruşturmanın seyrine ilişkin resmi ve kesin bilgiler beklenirken, kamuoyunda asıl tartışma; uyuşturucuyla mücadele adı altında seçici adalet, teşhir politikaları ve hak ihlallerinin normalleştirilip normalleştirilmediği sorusu etrafında yoğunlaşıyor.
