Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, göçmen gelişleri geçen yıla göre azalmasına rağmen, iltica başvurusu reddedilenlerin hızla sınır dışı edilmesini ve yaptırımların sertleştirilmesini öngören yeni düzenlemelerde uzlaştı. Brüksel’de toplanan AB içişleri bakanları, Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı üç yeni taslağa ilk onayı verdi. Düzenlemeler, Avrupa’nın yıllardır savunduğu “insan hakları ve güvenli geçiş” retoriğinin tamamen terk edildiği yorumlarına neden oldu.
‘Geri dönüş merkezleri’: AB dışındaki kamplara yol açılıyor
Yeni paket; iltica başvurusu reddedilen kişilerin, AB toprakları yerine “güvenli üçüncü ülkelerde” kurulacak geri dönüş merkezlerine gönderilmesini mümkün kılıyor. Bu adım, Avrupa’nın sorumluluğunu sınırlarının dışına itme stratejisinin resmileşmiş hâli olarak görülüyor.
Göçmenlerin geldikleri ülkeye değil, AB’nin “güvenli” ilan ettiği bir başka ülkeye gönderilmesi; ayrıca Avrupa’dan ayrılmayı reddeden kişilerin gözaltı süresinin uzatılması da paketin kritik başlıkları arasında.
Göçmen gelişleri yüzde 20 düşmüşken AB’nin bu sertleşmeye gitmesi, siyasi baskıların insan haklarının önüne geçtiğinin göstergesi olarak yorumlanıyor.
AB’den ‘kontrol altındayız’ savunusu
AB Komiseri Magnus Brunner, paketi savunurken “Vatandaşlara durumu kontrol altında tuttuğumuz hissini vermemiz önemli” ifadelerini kullandı.
Eleştirmenlere göre ise bu sözler, Avrupa’nın göç krizini çözmek yerine halkın korkularını yönetmeye odaklandığını açıkça gösteriyor.
Sol partiler: ‘AB kendi ilkelerini inkâr ediyor’
Sol partiler ve hak örgütleri yeni düzenlemelere sert tepki gösterdi.
Göçmen hakları örgütü Picum’dan Silvia Carta, kararı şu sözlerle eleştirdi:
“AB, güvenlik ve kapsayıcılık yerine insanları daha fazla tehlikeye ve hukuksuzluğa sürükleyen politikaları seçiyor.”
Eleştirmenlere göre paket, AB’yi bir zamanlar eleştirdiği otoriter göç rejimlerine benzetiyor.
Danimarka çizgisi Avrupa’ya hâkim oldu
Danimarka’nın yıllardır savunduğu sert göç politikası AB içinde belirleyici hâle geldi.
Fransa ve İspanya bazı uygulamaların hukuki risklerine dikkat çekse de artan sağ popülist baskı nedeniyle geri adım atamadı. Düzenlemelere, Avrupa Parlamentosu’nda da aşırı sağ ve sağ partilerin desteğiyle ön onay verilmişti.
Sığınmacı dağıtımı: Parası olan almayacak
AB ayrıca, sığınmacıların üye ülkeler arasında “zorunlu olmayan” bir şekilde dağıtılmasını da kararlaştırdı.
Buna göre, Yunanistan ve İtalya gibi yoğun göç alan ülkeleri rahatlatmak için diğer devletler ya belli sayıda sığınmacıyı kabul edecek ya da kabul etmedikleri her kişi için 20 bin euro ödeyecek.
Yeni sistemin Haziran 2026’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Ancak hangi ülkeye kaç sığınmacının düşeceğine dair bilgi gizli tutuluyor.
