Kasım 2024’te Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Sönük görevden alındı ve yerine Vali Ekrem Canalp kayyum olarak atandı. İçişleri Bakanlığı’nın bu kararı, “silahlı terör örgütüne üye olma” gerekçesiyle duyuruldu. Kayyum yönetimi göreve geldikten kısa bir süre sonra 112 belediye çalışanının işine son verdi.

Kayyım yönetimi yalnızca işten çıkarmalarla değil, çalışanlara yönelik sistematik mobbing uygulamalarıyla da gündeme geldi. Sosyolog Rojin Akat, kayyım sonrası iş yerinde yaşanan baskı, aşağılama ve sürgün sürecini gazetemize anlattı.
“Sistematik şekilde mobbing uygulanıyor”
Kayyım yönetimi sonrasında belediyeye bağlı Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Esen Tunç tarafından sistematik baskılara maruz kaldığını aktaran Akat, yaşadıklarını şöyle anlattı,“Sistematik şekilde mobbing uygulanıyor. Bir kişiyi seçiyor ve günlerce o insana aşırı baskı, yalnızlaştırma uyguluyordu.”
“Sürekli hedefindeydim”
Kendisinin de sürekli Esen Tunç’un hedefinde olduğunu söyleyen Akat, “Ben taşınma izni istemiştim, üç gün kurumda yoktum. Üçüncü günün akşamı beni aradı, ertesi gün işe gelmemi söyledi. Oysa ben zaten işbaşı yapacağımı bildirmiştim. Fakat kadın, çalışanları bu şekilde taciz etmeyi çok seviyordu” dedi.
“Mesai saatleri dışında da baskı yapıyordu
Akat, mesai saatleri dışında da baskıay uğradığını ve arkadaşlarıyla birlikte telefon kayıtlarıyla durumu belgelediklerini belirterek şunları söyledi,“İşe gelmediği günlerde bizleri arayarak arkadaşlarımızı ispiyonlamamızı istiyordu. Bilgi vermediğimiz için baskıyı artırıyordu. Son olayda ipler koptu, bana ‘Terbiyesiz, ne yaptığını sanıyorsun? Hepiniz yönetime karşısınız’ dedi. Halbuki bizim yönetimle şahsi bir sorunumuz yoktu.”
“Sen kimsin? Bura babanı çiftliği mi?”
Sürekli hakaretlere maruz kaldığını belirten Akat, “Bir gün kurumda işlerimi yaparken beni odasına çağırdı, sinirli bir şekilde bağırıp çağırıyordu. Ne olduğunu anlamadım. Bana ‘Sen kimsin? Bura babanın çiftliği mi?’ dedi. Şaşkındım, algılayamadım. İş arkadaşlarım yanımdaydı, şahit oldular. Bir kadının başka bir kadına bu şekilde mobbing uyguladığı nerede görülmüş?” dedi.
İnsan Kaynakları Müdürü Sinanoğlu: “Kadın deli, yapacak bir şey yok”
Rojin Akat, yaşadıkları sorunları dile getirmek için arkadaşlarıyla birlikte Belediye İnsan Kaynakları Müdürü Muhammed Sinanoğlu’ndan randevu aldıklarını aktardı.
Akat, İnsan Kaynakları Müdürü Muhammed Sinanoğlu ile yapılan toplantıyı şöyle anlattı, ” İnsan Kaynakları Müdürü’ne, sorunlarımızı doğrudan belediyeye kayyım olarak atanan Vali Bey’e anlatmak istediğimizi söyledik. Fakat Sinanoğlu, ‘Vali Bey zaten çok yoğun, sizinle görüşemez’ dedi. Biz de sorunlarımızı kendisine açıkça anlattık. Onun söylediği gerçekten çok garipti. ‘Bu kadın deli, yapacağımız bir şey yok’ dedi.”
İnsan Kaynakları Müdürü Muhammed Sinanoğlu ile yaptıkları görüşmenin ardından birimlerine geri döndüklerini belirten Rojin Akat, döner dönmez kurum müdürü Esen Tunç’un kendilerine “görev yerini izinsiz terk etme” gerekçesiyle tutanak tuttuğunu söyledi.
“Şahsi işlerini yaptırıyordu”
Rojin Akat, Esen Tunç’un, kurumdaki memurlara ve çalışanlara sürekli şahsi işlerini yaptırdığını anlattı. “Sosyolog, memur fark etmeden herkesi çay kahve yapmaya, perde açıp kapatmaya, , hatta market alışverişine bile gönderiyordu. Bu angarya işleri reddeden personele ise baskı uygulanıyordu” dedi. Akat, bir temizlik personelinin çay ve kahve servisi yapmadığı için hakkında tutanak tutulduğunu ve itiraz etmesinin ardından başka bir birime sürgün edildiğini de aktardı.
“Zorla tutanak imzalatıldı”
Rojin Akat, çalışanların baskı altında zorla tutanak imzalatmaya zorlandığını belirtti. “Bize sürekli işten çıkarılma tehdidi yapılıyordu. Konuşmaya her başladığında Esen Tunç, ‘Vali Bey’in talimatı’ diyerek bunu vurguluyor ve bizi korkutmaya çalışıyordu. Tutanakları imzalamazsak işten atılacağımızı söylüyorlardı. Hatta bir keresinde, okuma yazma bilmeyen bir temizlik personeline bile zorla tutanak imzalattılar” dedi.
“Kayyımdan önce mobbinge izin yoktu”
Rojin Akat, kayyım öncesinde belediyede mobbing uygulamalarına asla müsamaha gösterilmediğine dikkat çekerek şunları söyledi, “Kayyımdan önce hiçbir şekilde mobbing uygulanmazdı. Kimse kimseye böyle bir şey yapamazdı, taviz verilmezdi.”
Sendika görüşmesi, tutanağa konu oldu
Rojin Akat, belediye tarafından toplu sözleşme imzalanan DİSK-Genel-İş sendikası temsilcilerinin işyerini ziyareti sırasında da benzer bir durum yaşandığını belirterek, “Sendika, toplantı salonunda bizlerle görüşmek istedi. Gündem yoktu, sadece ziyaret amaçlıydı. Hatta Esen Hanım’ı da davet etmişlerdi. Ancak bu görüşme sonrasında İnsan Kaynakları Müdürü Sinanoğlu’nun imzasıyla ikinci bir tutanak tutuldu ve bu durum izinsiz iş bırakma olarak kaydedildi. Oysa söz konusu sendika, toplu sözleşmeyi imzalayan resmi sendikaydı” diye konuştu.
“Sürekli baskı kurmaya çalıştı”
Rojin Akat, kurum müdürü Esen Tunç’un birim değişikliğinden önce kendisini odasına çağırdığını ve burada hakaretler savurduğunu belirtti. Akat, yaşadıklarını şöyle ifade etti, “Beni odasına çağırdı, konuşma sırasında sürekli baskı kurmaya çalıştı, aşağılayıcı bir üslup kullandı. O an çok gerginleşti ortam. Odadan çıktığımda kendimi kötü hissettim, fenalaştım ve istemsizce bir çığlık attım. Yaşadığım stres ve baskı, o an bedenime yansıdı.”

“Görev yerim değişti. Bana temizlik yaptırıyorlar”
Akat, görevlerinin ellerinden alındığını ve farklı bir birime sürgün edildiğini şöyle anlattı,“Yaşanan bu olaylar sonrasında olanlar oldu. Beni Park Bahçe Müdürlüğü’ne sürgün ettiler. Ben beden işçisi değilim, sosyoloğum. Önce işe giriş kodumu değiştirip beden işçisi olarak gösterdiler. Daha sonra Bahçelievler Mahallesi’ndeki Millet Bahçesi’nde görevlendirdiler. Bana orada tuvalet temizliği yaptırıyorlar. Görev tanımım tamamen aşağılama üzerine. Bu yasal değil, etik değil. Benim görevim yurttaşları bilgilendirmek, eğitimler vermek olmalı. Yaptığım işten gocunmuyorum, fakat bu büyük bir haksızlık.”

“Vali soruşturma izni vermedi”
Akat, hukuki olarak mücadele ettiklerini ancak soruşturma izni verilmediğini belirterek, “Benimle birlikte benzer durumu yaşayan birkaç arkadaşım daha var. Bu baskılardan dolayı emniyete gittik ve şikayetçi olduk. Daha sonra muhakkik ifadelerimizi aldı ve haklı olduğumuzu tespit etti. Buna rağmen Vali Bey soruşturma izni vermedi. Telefon kayıtları, fotoğraflar ve şahit ifadeleri vardı” dedi.

“Her şey görmezden gelindi”
Rojin Akat, yaşanan mobbing ve usulsüzlüklerin herkesin gözü önünde olmasına rağmen hiçbir yetkilinin müdahale etmediğini söyledi. “Ben bir sosyoloğum. Parkta temizlik personeli olarak çalıştırılmam artık ayyuka çıktı. Herkesin bildiği bir durum haline geldi. Buna rağmen ne Vali, ne vali yardımcıları, ne de belediye yöneticileri bir adım attı. Hatta tek bir açıklama bile yapılmadı. Her şey görmezden gelindi, üstü kapatıldı” diye konuştu.
“İşten atılacağımı biliyorum”
Akat, son olarak şunları söyledi, “Ben işten atılacağımı biliyorum. Atılayım, sorun değil. Ben mücadeleyi sürdüreceğim. Bunu yaşadım, diğer emekçi arkadaşlarımız yaşamasın.”