Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    4 Aralık 2025

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    Ukraynalı refakatsiz çocuklara yönelik istismar dosyası “rızaları var” denilerek kapatılmış

    4 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

      4 Aralık 2025

      Barışa cephe alanlar

      4 Aralık 2025

      Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

      3 Aralık 2025

      İstiklal Mahkemeleri ve Bektaşiler

      2 Aralık 2025

      Süreç nereye?

      1 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025

      Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

      3 Aralık 2025

      İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

      1 Aralık 2025

      Son 1 yılda en az 1093 işçi zehirlendi​​​​​​​: İşçi zehirlenmelerinin ekonomi-politik arka planı

      29 Kasım 2025

      CHP ve DEM

      29 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

    Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

    SINAN CANTÜRK yazdı: Bolu’daki “fenomen belediye başkanı” örneği sadece kişisel zaafların değil, kurumsal bir işleyişin sonucudur. Sorun, birkaç kişinin ikbal hırsı değil; halkın siyaset yapma hakkının gasp edilmesidir. Bu nedenle mesele, tek tek kişilerin eleştirisiyle sınırlı kalmamalı; halk meclislerinin, doğrudan katılımın ve gerçek demokrasinin savunusuyla devam etmelidir.
    Sinan Cantürk22 Ağustos 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    “Son yıllarda iktidar yamacına yerleşen isimleri düşünelim: televizyoncu, asker, siyasetçi, akademisyen, baro başkanı vs. Muhalif mahalledeki konumları neydi bu isimlerin? Neden muteber kabul ediliyorlardı? Milliyetçi oldukları için mi? Atatürkçü oldukları için mi? Başka? Eh, iktidar cenahı milliyetçi değil mi, nedir sorun?”

    Atatürkçü olduğunu iddia eden ve bu mecrada yıllarca ekmek yiyen insanların ‘başka hangi niteliklere sahip olduğunu’ merak etmemek, buna önem vermemek sağlıklı bir hal miydi? Göklere çıkarılan birilerinin bir zaman sonra büyük hayal kırıklığına neden oluşunda sorun kimde; şeyhte mi, müritte mi?

    Milletvekilleri ‘ulus’un temsilcisidir; bir başka ifadeyle, cümlemizin. Sade yurttaşın bu seçimlerde nasıl bir etkisi ve katılımı var? Belediye başkanını adayı yapan kimdi, halk mı? Yerel ve merkezi düzeyde yöneticilerin belirlenmesinde neredeyse hiçbir payı olmayan milyonlarca yurttaşın, aslında tanımadığı birileri saf değiştirdiğinde yaşadığı şaşkınlığı nasıl adlandırmalı?”

    Murat Sevinç’in Diken’e yazdığı Belki de Kimse Kimseyi Kandırmıyordur başlıklı yazısından alıntı yaparak başladık yazıya. Değerli yazarımız son zamanlarda yaşadıklarımızı, daha doğrusu tanıklıklarımızı genel olarak değerlendirmiş. Ben ise Bolu yerelini de katarak değerlendirmeye çalışacağım.

    Son günlerin Bolu özelinden genele yayılan ve çok konuşulan olayı, fenomen belediye başkanımızın Kıbrıs görüntüleri oluşturuyor. Ne var ki bunda diyeceksiniz? Sevgili başkanımız Kıbrıs’ın doğal ve tarihi güzellikleri arasında verseydi fotoğrafı, sorun yoktu; ama mekan bir casino olunca tartışmanın göbeğine oturdu.

    Başkanımız derhal klavyesinin harflerini namluya sürdü ve beklemeden karşılık verdi. Sonra yerelden bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılması sonucu herkes tarafından görüldü. Haftalardır süren orman yangınlarından bu yaz Bolu da nasibini aldı; hektarlarca ormanlık alan küle döndü ve devam eden yangınlar da var. Muhalefete dönük baskılar ve insanları çıkışsız bırakan ekonomik ortamla birleşince, bir muhalefet temsilcisinin kumarhane tatili yapması eleştirel bir şekilde sosyal medya platformlarında yansıdı. Kıyamet de burada koptu: Herkes gidiyor Kıbrıs’a, kumar oynuyorsa kendi parasıyla oynuyor, içiyorsa cebinden içiyor, iktidardakiler yapmıyor sanki gibi akılla açıklanamayacak ifadelerle savunulmaya başlandı yerel efendimiz.

    Kaldı ki başkan açıklamasında ailesi ve birkaç yakınıyla kısa süreli bir tatil yaptığını ve resim çekilen mekanda maç seyrettiğini belirtti. Bize göre bir tuhaflık yok aslında; çünkü başkanı ve belediyeciliğini ne içtiğinden ne de yediğinden eleştirecek değiliz. Bizi ilgilendirmez. Pratiğinde kamucu anlayışın esamisi okunmaması bir yana, iktidar belediyeçiliği yapmasını eleştiriyoruz. Irkçı ve cinsiyetçi ifadelerin siyasetinin merkezinde olmasını eleştiriyoruz.

    Öyleyse sorun ne? Sorun, başkanı, içki içmesi başta, dindar çevrelerce onaylanmayan alışkanlıkları üzerinden solcu ilan edip canhıraş savunan sözde solcu çevrelerde, ki onlar her fırsatta ırkçılığı tescilli “Bolu Beyi”nin yanında poz vermek için de yarış halindeler. Hatta, kendisini “Yalan söylüyorsun, Bolu’da Suriyeli sayısı azalmadı” diye eleştiren “solcu” büyükler var. Denize nazır yazlığında, denize doğru yaşlı gözlerle bakarak bakkalın çırağı Suriyeli, kapıcı Afgan diye efkarlanan eylem güzelleri var.

    Sözün özü, değerli başkanımıza “Yahu ben ne yaptım bu sefer?” dedirtmemekte epey kararlılar. Bu çevrelere dair, gözle görülen siyasi ikbal umutları dışında, ekonomik çıkar sağlama istekleri de dile getiriliyor. Yakınlarını işe yerleştirmek en masum olanı maalesef. Başta 1 Mayıs olmak üzere, sol yumrukları havada, ellerinde mikrofon, mangalda kül bırakmayan fabrikatör, tüccar, esnaf kim varsa sıraya girmiş durumda. Kimi işyeri ruhsatı, kimi banka kredisi, kimi oda, sendika, dernek başkanlığı peşinde.

    Sabah akşam geçmişten günümüze hayatları çalınan devrimcilerin isimleri üzerinde tepinip ölü eti çiğnerken kentin sorunları karşısında ölü taklidi yapanlar da bunlar. Açlık sınırında ödediği maaşı takside bölen, hiçbir sosyal hakkı tanımayan, sigortasız öğrenci emeğini gasp eden ve tüm bunlara rağmen ellerinde megafon, ozalit arkasında sıralanıp, sosyal medya hesaplarında mangalda kül bırakmayanlar da bunlar.

    Asıl sorun, CHP başta olmak üzere, mevcut siyasal sistemde demokratik mekanizmaların işletilmemesidir. Belediye başkanlarının, milletvekillerinin ya da yerel yöneticilerin belirlenmesinde halkın doğrudan söz hakkı yoktur. Yukarıdan belirlenen aday listeleri ile halkın yalnızca onay vermeye çağrıldığı bir seçim pratiği yürürlüktedir.

    Oysa gerçek çıkış yolu halkın kendi söz, yetki ve karar mekanizmalarını kurmasından geçiyor. Halk meclisleri, yerel forumlar, tabandan örgütlenmiş tartışma ve karar süreçleri olmadan, ikbal avcılarının sahneye çıkmasının önüne geçilemez. Kentin sorunlarını gerçekten sahiplenen, yurttaşların sözünü merkeze alan bir model ancak bu şekilde inşa edilebilir.

    Sonuç olarak, Bolu’daki “fenomen belediye başkanı” örneği sadece kişisel zaafların değil, kurumsal bir işleyişin sonucudur. Sorun, birkaç kişinin ikbal hırsı değil; halkın siyaset yapma hakkının gasp edilmesidir. Bu nedenle mesele, tek tek kişilerin eleştirisiyle sınırlı kalmamalı; halk meclislerinin, doğrudan katılımın ve gerçek demokrasinin savunusuyla devam etmelidir.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    4 Aralık 2025

    Barışa cephe alanlar

    4 Aralık 2025

    Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

    3 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Şebnem Oğuz

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    Ercan Jan Aktaş

    Barışa cephe alanlar

    Elif Gamze Bozo

    Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

    Mahsuni Gül

    İstiklal Mahkemeleri ve Bektaşiler

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    “Darbe mekaniği”

    Alp Altınörs

    Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

    Fehim Taştekin

    İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

    Kansu Yıldırım

    Son 1 yılda en az 1093 işçi zehirlendi​​​​​​​: İşçi zehirlenmelerinin ekonomi-politik arka planı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İSİG: Kasım ayında 216 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

    4 Aralık 2025

    Bini aşkın Amazon çalışanından CEO Andy Jassy’ye açık mektup

    3 Aralık 2025

    Dargeçit’teki Ilısu Barajı’nda işçi ölümü: 25 metreden düşerek hayatını kaybetti

    2 Aralık 2025
    KADIN

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.