Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Samandağ Kurtderesi’nde direniş sürüyor: Halk ağaçları korumak için kepçelerin önüne geçti

    18 Ekim 2025

    Gazze’de ateşkes delindi: İsrail’den 129 saldırı, 34 ölü

    18 Ekim 2025

    Tekstil Sektöründe Kadın Emeği ve Sendikal Algı

    18 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

      17 Ekim 2025

      Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

      15 Ekim 2025

      Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

      13 Ekim 2025

      Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

      12 Ekim 2025

      AİHM kararı: Hukuk mu, egemenlik mi?

      7 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Hakan Tosun cinayetinin anatomisi: Fosil faşizminin çıplak yüzü

      18 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      KKTC liderlik seçimleri

      15 Ekim 2025

      Midas’ın Altınları

      14 Ekim 2025

      Ateşkes ne için?

      13 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025

      Herkes için Onurlu Bir Barış

      5 Ekim 2025

      Beyza Üstün: Sadece halklar değil tüm canlılar, ekosistemler özgür olmalı

      1 Ekim 2025

      David Adler: İsrail ablukasının normalleştirilmesine direnmeliyiz

      28 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Grev yasakları

    Grev yasakları

    ALP ALTINÖRS Artı Gerçek için yazdı: İktidara talip olan burjuva muhalefeti (CHP) 1 Mayıs’a aktif biçimde katıldı, keza İmamoğlu ve Özel, Taksim’de 1 Mayıs yasağını kınayan demokratik açıklamalar yaptı. Ancak işçiler onların grev yasaklarıyla ilgili görüşlerini duyamadı. “Grev erteleme” adı altında Cumhurbaşkanı’na verilen grev yasaklama hakkını iptal edecekler mi? Hak grevini, dayanışma grevini ve genel grevi yasal bir hak olarak tanıyacaklar mı? Kamu emekçilerine grevli toplu sözleşmeyi getirecekler mi?
    Alp Altınörs11 Mayıs 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bir ülkede demokrasinin varlığının ya da yokluğunun en açık göstergelerinden biri işçi sınıfının grev hakkıdır. Mevcut Başkancı Rejim’in en tipik unsurlarından biri de grev yasaklarıdır.

    Tabii ki, grev yasaklarının esas kaynağı, 12 Eylül askeri faşist darbesinin getirdiği anayasa ve çalışma yasasıdır. Bu yasalarla hak grevi, dayanışma grevi, genel grev yasaklanmıştır. Böylece işçilerin grev hakkı sadece toplu sözleşme süreçlerinde uzlaşmazlık olduğunda yasal olabilmektedir. Bu grevlere bile yürütmenin başı “grev ertelemesi” adı altında yasak getirebilir. 2016’da OHAL ilanından itibaren, bu yetkiye dayanarak iktidar, yasal grevleri de yasaklamıştır. 2018’den itibaren Başkancı Rejim yetkilerini ellerinde toplayan Erdoğan, ilan edilen istisnasız her grevi yasaklamıştır. Birleşik Metal-İş sendikasının bu yasakları kabul etmeyerek grevleri hayata geçiren tavrı, ayrıksı bir örnektir.

    1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na yönelik yasak, rejimin grev yasaklarının bir sembolüdür. Türkiye’de emek zincirlidir. Grev hakkı yoktur.

    Tüm maddi ürünleri ve hizmetleri üreten işçi sınıfı hakkını aramak istediğinde, hem o havzadaki patronların, hem valiliğin, hem kolluk kuvvetlerinin baskısıyla karşılaşıyor. Bunun son örneğini Antep Başpınar organize sanayi bölgesindeki havza grevine gördük. Patronların enflasyonunun çok altındaki (yüzde 30’luk) zam dayatmasına karşı işçiler yüzde 50 zam için mücadele verdiler. Hak grevi bu ülkede yasaktır. Onlar da fiili grev yaptılar. İktidar, patronlar için kentteki tüm polisini seferber etti, yargıya talimat verip sendika başkanını tutuklattı ve neticede işçileri sefalet ücretine mecbur etti.

    Türkiye demokratik bir cumhuriyet olacaksa, işçilerin grev hakkının tanınması bunun en önemli unsurlarından biridir.

    Sadece Başkancı Rejimin en sivri uygulamalarının – Taksim yasağının ve toplu sözleşme süreçlerindeki grevlerin yasaklanmasının – son bulması yetmez. Hak grevi, yani belli bir hak talebi için iş bırakma serbest olmalıdır. Örneğin öğle yemeğinden kurt, böcek çıkan işçiler, yemek hakkı için grev yapabilmelidir. Ücreti ödenmeyen, geciktirilen işçiler, hak grevine çıkabilmelidir. Arkadaşlarının haksız yere işten çıkartılmasına karşı işçiler üretimi durdurabilmelidir.

    Yine dayanışma grevi, bir hak olmalıdır. Bir fabrikada greve çıkan işçileri, başka fabrikaların işçileri dayanışma greviyle destekleyebilmelidir. Böylece grevler daha kısa sürer ve hızla sonuç alır. Grevci işçilerin çocukları da evde uzun süre ekmeksiz kalmaz. Dayanışma grevinin varlığı, grevlerin gücünü artırır.

    Nihayet, genel grev yasaklı olmaktan çıkartılmalıdır. Tek tek fabrikaların ve işyerlerinin ötesinde, tüm işçileri ilgilendiren – kıdem tazminatı, iş yasası, sendikalar yasası, özelleştirmeler gibi – meselelerde işçilerin topluca hak aramalarının önü açılmalıdır. Ayrıca asgari ücret belirlenmesinde de işçilerin genel grev hakkı tanınmalıdır.

    Kamu emekçilerinin sendikalaşma yasağı kırılmışsa da, grev yasağı sümektedir. Toplu sözleşme ve grev hakkının yokuluğunda, her yıl yapılan “toplu görüşme”ler bir müsamerenin ötesine geçmemektedir.

    Son olarak, uzun yıllardır grevler hep iktidarca yasaklandığı için unuttuğumuz, ama yasada hala varlığını koruyan lokavt meselesi var. Grev hakkı tanındığı anda bu vahşi uygulama da kendini anımsatacak. Grevle başa çıkamayan patron, fabrikayı kapatıp, işçilerin, tamamını kapının önüne koyabilir. Grevin hak olması, bir yanıyla da, lokavtın yasaklanmasıyla mümkündür.

    Türkiye’de 19 Mart – 23 Mart kitlesel mücadeleleriyle birlikte bitmek bilmez yasaklar ve baskılar zinciri ucundan kırılmaya başladı. İşçiler, bu son dönemde yitirdikleri gelir ve sosyal haklarını ancak fiili grevlerle geri alabilir. İktidara talip olan burjuva muhalefeti (CHP) 1 Mayıs’a aktif biçimde katıldı; keza İmamoğlu ve Özel, Taksim’de 1 Mayıs yasağını kınayan demokratik açıklamalar yaptı.

    Ancak işçiler onların grev yasaklarıyla ilgili görüşlerini duyamadı. “Grev erteleme” adı altında Cumhurbaşkanı’na verilen grev yasaklama hakkını iptal edecekler mi? Hak grevini, dayanışma grevini ve genel grevi yasal bir hak olarak tanıyacaklar mı? Kamu emekçilerine grevli toplu sözleşmeyi getirecekler mi? Lokavtı yasaklayacaklar mı? Kısacası, iktidara talip olan ve bunun için işçi sınıfından destek isteyen CHP liderleri, grev hakkı konusunda ne düşünüyorlar, doğrusu ben de merak ediyorum.

    İşçi sorununun özü grev hakkında yatar. İşçilere ekmek vaat etmenize gerek yoktur, grev hakkını tanımanız yeterlidir. Grev hakkı, işçilerin sefaletten, Türkiye’nin ise çapul kapitalizmden kurtulmasının anahtarıdır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Hakan Tosun cinayetinin anatomisi: Fosil faşizminin çıplak yüzü

    18 Ekim 2025

    Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

    16 Ekim 2025

    KKTC liderlik seçimleri

    15 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Cumur Ülker

    Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

    Ömer Bölüm

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    Cumur Ülker

    Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

    Mehmet Murat Yıldırım

    Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Şebnem Oğuz

    Hakan Tosun cinayetinin anatomisi: Fosil faşizminin çıplak yüzü

    Siyasi Haber

    Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

    Ümit İnatçı

    KKTC liderlik seçimleri

    Mehmet Horuş

    Midas’ın Altınları

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    KESK’lilerin Ankara yürüyüşüne polis engeli: “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”

    16 Ekim 2025

    Tekstilde işten çıkarılan işçiler açlıkla boğuşuyor

    15 Ekim 2025

    KESK’in Ankara’ya yürüyüşü sürüyor (GÜNCELLENDİ)

    15 Ekim 2025
    KADIN

    CHP’li Cem Avşar: “aile yılında kaç kadın cinayeti işlendi?”

    16 Ekim 2025

    Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı

    11 Ekim 2025

    Ev içi şiddet, çalışma yaşamının da konusudur!

    10 Ekim 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.