Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Abdullah Öcalan’ın çağrısına ilişkin açıklama yaptı.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) İmalat-ı Harbiye Müzesi’nde haftalık basın bilgilendirme toplantısı yaptı.
Suriye’ye görevlendirilen Askeri Ataşenin 2 Mart’ta göreve başladığını belirten Aktürk, İsrail’in Gazze’ye insani yardımların girişini engellemesinin kabul edilemez bir uluslararası hukuk ihlali olduğunu söyledi. Aktürk, “İnsani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması ve İsrail’in Batı Şeria’da süregelen saldırılarını sonlandırması bölgede ateşkesin devamı için elzemdir. Orta Doğu’da kalıcı istikrar ve barış Filistinlilerin uğradığı adaletsizliğin son bulacağı iki devletli çözüm ile mümkündür” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’ın çağrısına ilişkin sorular üzerine Bakanlık kaynakları şu değerlendirmede bulundu:
“Örgütün; terörle bir yere varılamayacağını, ömrünü tamamladığını ve kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir. Yapılan çağrıda olduğu gibi PKK ve onunla iltisaklı tüm grupların; terör faaliyetlerine son vermesi, kendini feshetmesi ve derhal koşulsuz olarak silah bırakarak silahlarını teslim etmesi gerekmektedir. Metinde yer almayan ateşkes gibi hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılmamalıdır.
Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi, sürecin sabote edilmesine ve uzatılmasına müsaade edilmeyecek; temkinli ve akılcı bir yaklaşım esas alınacaktır.”
‘Tuğgeneral Hakan Tutucu kendi isteğiyle 28 Şubat’ta emeklilik dilekçesini verdi’
Kaynaklar, teğmenlerin ihraç kararına muhalif kalan YDK üyesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanı Tuğgeneral Hakan Tutucu’nun emekliliğini istediğine dair sorular üzerine şunları kaydetti:
“TSK’da emeklilik müracaatı mevcut mevzuat kapsamında Ocak/Şubat ve Temmuz/Ağustos aylarında yapılabilmektedir. Bunun dışında yapılacak emeklilik taleplerinin onaylanması Kuvvet Komutanlarının yetkisinde olup, Ocak/Şubat ve Temmuz/Ağustos aylarında yapılan emeklilik talepleri onaylanmak zorundadır. Bu kapsamda, Tuğgeneral Hakan Tutucu kendi isteğiyle 28 Şubat’ta emeklilik dilekçesini vermiştir. Talebi uygun görülerek onaylanmıştır. Basında çıkan görevlendirme haberleri gerçeği yansıtmamaktadır.”
‘Ayrı ayrı manevi tazminat davası açıldı’
Bakanlık kaynakları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları sonrasında Kuvvet Komutanlarının dava açıp açmadığına yönelik sorular üzerine şöyle konuştu:
“Kuvvet Komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Milli Savunma Bakanlığımızı hedef alan açıklamaların kabul edilemez olduğunu ve tüm yasal hakların kullanılacağını geçen hafta ifade etmiştik. Bu kapsamda Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarımız ile Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız ayrı ayrı manevi tazminat davası açmıştır.”
‘Önceliğimiz Suriye’de kalıcı bir güvenlik ve istikrarın sağlanması’
Kaynaklar, İsrail medyasında, “Türkiye’nin Suriye’de 3 yeni üs kuracağına” ilişkin haberler ve “İsrail’in Şam’a gerçekleştirdiği saldırının ardından Türk F-16’larının Şam’da uçuş yaptığına” ilişkin haberlerin yer aldığının anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
“Bölgeden gelen algı yaratma maksatlı haberlere ihtiyatla yaklaşılması gerekmektedir. Bahse konu haberler doğru değildir. Bu tür haberlerin Bakanlığımız ile irtibata geçilerek teyit edilmesi önemlidir. Önceliğimiz komşumuz Suriye’de kalıcı bir güvenlik ve istikrarın sağlanmasıdır. Bu kapsamda Suriye’nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız, yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içinde sürdürülmektedir.”
Avrupa güvenlik mimarisiyle ilgili sorular üzerine kaynaklar şu değerlendirmeyi yaptı:
“NATO ve AGİT üyesi, AB’nin ise aday ülkesi olarak Türkiye, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bu süreçte, Avrupa güvenliğinin ülkemiz olmadan sağlanması mümkün değildir. Ancak, ülkemizin AB’nin savunma girişimlerine katılımının siyasi gerekçelerle engellenmeye devam edilmesi çok yanlış bir tavır olacaktır. Avrupa’nın güvenlik alanındaki endişelerinin arttığı bu dönemde, ülkemizin AB’nin savunma çabalarına tam katılımı Avrupa’nın küresel anlamda bir aktör olması için de elzemdir.”
(ANKA)