“Amniotik band” konusundaki yanlış bir bilgi sonucu hekimlerin suçlandığı haberlere ilişkin olarak TTB’nin yaptığı açıklamada “Karın bölgesine yapılan cerrahi girişimlerde bant adı verilen bir malzeme kullanımı söz konusu değildir” denildi.
SiyasiHaber – Sağlık Birimi
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, son günlerde çeşitli medya kanallarında yayımlanan, bir hastanede hekimlerin yaptıkları ameliyatta hastanın karnında “amniotik band” unuttukları(!) yönünde yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve bilgisizliğin ürünü olduğunu açıkladı.
“Karın bölgesine yapılan cerrahi girişimlerde bant adı verilen bir malzeme kullanımı söz konusu değildir” denilen TTB’nin açıklamasında “amniotik band” konusu şöyle açıklandı: “Gerçek anlamıyla Amniotik Band Sendromu bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı adı verilen sıvıdan yoksun rahim bölgelerinde plasenta (bebek ile rahim arasında kan yoluyla besin alış verişini sağlayan yapı – bebeğin eşi) ve amniotik zar ( bebeğin çevresini saran kese) kalıntılarının bebeğe yapışması ya da dolaşması ile oluşan ve bebekte fiziksel sakatlıklara neden olabilen bir durumu ifade etmektedir.”
Bu nedenle hasta ve avukatının ifade ettiği gibi karında bant unutulma gibi hayal ürünü bir durum mümkün değildir. Amniyotik bant doktor tarafından yapılan müdahaleler sebebiyle oluşan bir tablo değildir. Karın bölgesine yapılan cerrahi girişimlerde bant adı verilen bir malzeme kullanımı söz konusu değildir. Bu olayın kamuoyuna basın yoluyla bilimsellikten uzak, hekimleri hedef gösteren, araştırmacı habercilik ve etik ilkelerine uymayan bir biçimde sunulmasını hekimlere dönük şiddetin bir parçası olarak görüyor ve kınıyoruz.
TTB Merkez Konseyi’nin açıklamasının tam metni şöyle:
Bilgisizliğin ve hayal ürünü gerekçelerin hekimliği yıpratmasına izin vermeyeceğiz
Dün itibarı ile birçok medya kuruluşu aracılığı ile kamuoyuna karnında ameliyat sonrası bant unutulduğunu ifade eden bir hasta ve avukatının görüntüleri yansımıştır. Hasta karnında unutulan bant nedeniyle şiddetli ağrılar çektiği ardından oluşan gebeliğinin ise bu nedenle alınmak istendiğini, avukatı ise karnında bant adı verilen yabancı cismin unutulduğunu bunun da müvekkilinin ve bebeğinin hayatını tehlikeye attığını, fiziki ve manevi acılara yol açtığını ifade etmiş, daha önce ameliyatı gerçekleştiren hekim aleyhine suçlayıcı ifadeler kullanmışlardır. Gerçek anlamıyla Amniotik Band Sendromu bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı adı verilen sıvıdan yoksun rahim bölgelerinde plasenta (bebek ile rahim arasında kan yoluyla besin alış verişini sağlayan yapı – bebeğin eşi) ve amniotik zar ( bebeğin çevresini saran kese) kalıntılarının bebeğe yapışması ya da dolaşması ile oluşan ve bebekte fiziksel sakatlıklara neden olabilen bir durumu ifade etmektedir. Toplumda görülme sıklığı 1200 ile 15000 de birdir. Kendiliğinden meydana gelen düşüklerde bu durumun görülme sıklığı 56’da bire çıkar. Rahimde amniyotik bant oluşumunun nedeni henüz bilinememektedir. Fakat bu duruma sebep olabilecek faktörler olarak ilk gebeliği 25 yaşından önce olmak, rahim anomalileri, erken dönem gebelik iltihapları, bebeğin içinde yüzdüğü sıvının azlığı ve rahim içi kanama sıralanabilir.
Bu nedenle hasta ve avukatının ifade ettiği gibi karında bant unutulma gibi hayal ürünü bir durum mümkün değildir. Amniyotik bant doktor tarafından yapılan müdahaleler sebebiyle oluşan bir tablo değildir. Karın bölgesine yapılan cerrahi girişimlerde bant adı verilen bir malzeme kullanımı söz konusu değildir. Bu olayın kamuoyuna basın yoluyla bilimsellikten uzak, hekimleri hedef gösteren, araştırmacı habercilik ve etik ilkelerine uymayan bir biçimde sunulmasını hekimlere dönük şiddetin bir parçası olarak görüyor ve kınıyoruz.
Bu olayla ilgili hukuki süreci başlattığımızı kamuoyu ve meslektaşlarımızla paylaşmak istiyoruz.