Türkiye cezaevlerinde “devletin şefkatli eli” adı altında 30’u siyasi tutuklu, 2’si asker olmak üzere toplamda 32 kişinin yaşamını yitirdiği ‘Hayata Dönüş’ operasyonlarının üzerinden bugün tam 17 yıl geçti. İHD, “Sorumluları yargılanmalı, cezasızlık politikasına son verilmeli” dedi.
2000 yılının sonbaharında cezaevlerinde koğuş sisteminin yerine getirilmek istenen “F Tipi” cezaevi uygulamasına karşı çıkan siyasi tutuklu ve hükümlüler, 19 talep öne sürerek süresiz açlık grevi eylemine başladı. 20 Ekim’de başlayan açlık grevi, 45’inci günde ölüm orucuna dönüştürüldü. Eylemin büyüyerek devam etmesi üzerine 19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevinde aynı anda “Hayata Dönüş” adıyla operasyon başlatıldı. Operasyon 3 gün sürdü. 3 günlük sürede 30’u siyasi tutuklu, 2’si asker olmak üzere toplamda 32 kişi yaşamını yitirdi. Saldırılar sırasında yüzlerce tutuklu yaralandı. Kimi mahpuslarda kalıcı hasarlar oluştu. 19 Aralık günü en büyük vahşete tanıklık eden cezaevi ise Bayrampaşa Cezaevi oldu. 14 saat aralıksız devam eden operasyonda 12 tutuklu ve hükümlü diri diri yakılarak öldürüldü. 14 saatin ardından cezaevinden geriye sadece enkaz ve onlarca yaralı kaldı.
Hapishane şartları OHAL’de daha da ağırlaştı
Konuyla ilgili bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) “Günümüz koşullarında, Türkiye hapishane rejiminde değişen bir şey olmamış; hapishaneler başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yapıldığı birer işkence mekanı olmaya devam etmiş, hapishane şartları OHAL’de daha da ağırlaşmıştır. Derneğimizin, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin önlenmesi ve yaşanan ihlallerin sorumlularının cezalandırılması çağrıları da sonuçsuz kalmış, aksine hükümet yetkililerince, hapishane görevlileri mahpuslara kötü muamelede bulunma noktasında cesaretlendirilmiştir.” dedi.
‘19 Aralık’ın sorumluları yargılanmalı’
“Türkiye’deki infaz rejimi mevzuatının ve politikasının uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir” denilen açıklamada “Mahpuslara yaşatılan işkence ortamından derhal vazgeçilmeli, mahpuslara uluslararası hukukun emrettiği şekilde insana yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmelidir. Hapishaneler sivil denetime açık hale getirilmelidir. Mahpuslarla ilgili olarak ’ayrımcılık yasağına’ aykırı düzenlemeler ve OHAL uygulamalarından vazgeçilmelidir. ‘Hapis içinde hapis’ anlamı taşıyan tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmeli, tek kişilik İmralı Kapalı Cezaevi kapatılmalıdır. 19 Aralık Katliamı’nın sorumluları yargılanmalıdır. Zaman aşımı usulü ile uygulanan cezasızlık politikasına son verilmelidir.” ifadeleri kullanıldı.
‘19 Aralık'tan bu yana bir şey değişmedi’
"Hayata Dönüş Operasyonu”nun yıldönümünde Bakırköy Cezaevi önünde bir araya gelen tutuklu yakınları, o günden bugüne değişen bir şeyin olmadığını söyledi.
Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi önünde bir araya gelen Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) ve tutuklu yakınları, 19 Aralık 2000 tarihinde "Hayata Dönüş Operasyonu”nu protesto etti. Yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı "19-22 Aralık şehitleri ölümsüzdür! Hesabını soracağız", "Unutmadık unutturmayacağız" pankartları açılırken, sık sık "Devrimci tutsaklar teslim alınamaz", "Tek tip işkencesine son" sloganları atıldı.
Eylemde, yaşamlarını yitirenlerin isimleri okunmasının üzerine kitle "Yaşıyor" diye karşılık verildi.
'28 devrimci tutsak katledildi'
TDİ üyelerinden ve tutuklu yakını Arzu Aksakal, “Toplumsal mücadele büyüdükçe, bu mücadele sokaklara yansıdıkça hapishaneler, mücadelenin önemli alanlarından biri haline gelir. Devletin dışarıda kontrolü sağlama politikaları içeriye de yansır” dedi.
Devletin denetimi sağlamak ve tutukları denetim altına almak amacıyla saldırılar düzenlediğini ifade eden Aksakal, “Tıpkı bundan tam 17 yıl önce 19 Aralık 2000'de olduğu gibi. 19 Aralık 2000, bu toprakların tarihinde bir milattır. Devletin şiddet ve zorbalığının en açık göstergesidir. Devletin 20 zindanda birden eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği katliamın tarihi. Adına 'Hayata Dönüş' dedikleri 28 devrimci tutsağın katledildiği, yüzlercesinin de yaralandığı tarih” diye ifade etti.
'19 Aralık'tan bu yana hiçbir şey değişmedi'
19 Aralık'tan bu yana cezaevlerinde hiçbir şeyin değişmediğine dikkat çeken Aksakal, "17 yıl önce devrimcileri zindanlarda yakanlar, katledenler, bugün tutsakları ring araçlarında diri diri yakmaya, işkencelerde katletmeye, tecritle ve 'tek tip elbise'yle yıldırmaya çalışıyor. Devrimci tutsaklar zindanlardan 'tek tip elbise' giymeyeceklerini ve mücadeleye hazır olduklarını haykırıyor. Onların beton duvarlar, dikenli teller ve demir parmaklıklar ardındaki mücadelesinde; bizler, devrimci tutsakların yoldaşları, aileleri ve yakınları olarak onları yalnız bırakmayacağız, tek tip dayatmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
Aksakal'ın konuşmasının ardından eylem sloganlarla son buldu.
MA, Evrensel