Bir işçinin 10 yıllık tazminatını alabilmesi için illa da ölmesi, öldürülmesi mi gerek? İşçilerin canı bu kadar ucuz mu? Erol Eğrek, bütün davaları kazandığı halde tazminat hakkı verilmemiş bir işçiydi. Çalık Holding’in önünde özel güvenlik elemanları tarafından dövülerek can verdi.
Sınıfsal çelişkilerin en keskin yıkımlarından birini izledik. Vergiden kaçanlar, vergi affı ve teşvik denizinde yüzenler, Erol’un 7 milyon liralık alacağını vermediler. Verseler, bu yaz 4 çocuğundan birine düğün yapacaktı. Oğlu Yasin Eğrek BirGün Gazetesi’ne konuşmuş. Buna göre, babası 1997 yılında GAP Güneydoğu Tekstil’de çalışmış. Çalık Holding bünyesinde Türkmenistan’a gönderilmiş. kurumlar arasında dönem dönem, Aşkabat ve Kıpçak. kentlerindeki fabrikalarda çalışmış. Bunlar Balkan Dokuma Fabrikaları ve Belda İnşaat; Türkmenbaşı şantiyelerle iç içe. Serdar İplik de çalıştığı yerlerden. Eğrek, elektronik bakım onarım ustası olarak geçiyor. Sınırları aşan süreli bir çalışma sistemi bu…
Erol Eğrek’in ölümü şimdi soruşturma konusu. Fakat gurbetçi işçilerin, gurbetçi çalışma ve sömürülme sisteminin, hak gasplarının da açığa çıkarılması gereken bir dava bu. Soru sormak başlangıç için çoğu zaman fayda getirir:
1 – Göçmen işçiler meselesi sadece Türkiye’ye gelen, kayıtlı/kayıtsız işçilerin sorunu değildir. Aynı zamanda Türkiye’den diğer ülkelere çalıştırılmak üzere götürülen gurbetçi işçilerimizin meselesidir. Erol Eğrek örneğine benzer bugüne kadar kaç hadise yaşanmıştır? Gurbetçi kaç işçimiz iş cinayetlerine kurban gitmiş veya sakat kalmıştır? Kaçı kayıptır, haber alınamamıştır? Kaçı tazminat ve hakk gasp edildiği için mağdur edilmiştir? Kaçı intihar girişiminde bulunmuştur ya da öldürülmüştür?
2 – Gurbetçi işçilerin, süreli ya da süresiz olarak, uluslararası iş gücü piyasasına transfer edilmesi hangi mekanizmalarla yapılmaktadır? Özel istihdam bürolarının buradaki rolü, sorumluluğu ve komisyon payı nedir?
3 – Yabancı/Türk şirket ortaklıklarında işçilerin evrensel hakları nasıl teminat altına alınmaktadır? Erol Eğrek olayında olduğu gibi, şirketler neden sorumluluktan kaçmakta, suçu işçilere ya da diğer şirketlere atmaktadır? Uluslararası iş akitlerinin denetlenmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın etkisi nedir? Veriler ne göstermektedir? Eğrek olayına dair net bilgi nedir?
4 – Bilindiği üzere göç politikalarında temel sorumluluk Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne ve onun bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı’na bırakılmıştır. Gurbetçi işçilerimizin yaşadığı sorunlar kapsamında Göç İdaresi’nin yetki ve sorumluluğu nedir? Nasıl bir mekanizma önerilmektedir?
5 – Mobilize halde gezdirilen, çeşitli ülkelerde çalıştırılan gurbetçi/göçmen işçilerin, müktesep (kazanılmış) hakları nasıl takip edilmektedir? Hak gaspı durumunda devlet kurumları işçi lehine davalara müdahil olmakta mıdır?
6 – Suriye’nin yeniden inşası, Mısır’a tekstil fabrikalarının taşınması, Suudi Arabistan’da sportif turnuvalar için tesisler; bütün bu gelişme ve girişimler Türkiye’den mavi ve beyaz yaka çalışan personel talep etmektedir. Göçmen işçi adayı emekçilerimizin işçi sağlığı ve iş güvencesi nasıl ve kimler, hangi kurumlar tarafından takip edilmektedir? Özellikle Suudi Arabistan ve Körfez Arap ülkelerinde işçi haklarını iç eden “Kafala” sistemine karşı devlet kurumları ne yapmakta, ne önermektedir?
7 – Türkiye’den dış ülkelere, yurttaş ya da yabancı menşeli kaç işçi çalışmak üzere gönderilmiştir? Kaç şirket ya da şirket ortaklığı bu organizasyonun içindedir? Devlet kurumları ITUC, ETUC başta olmak üzere, sendikalarla bu konuda iş birliğine girmiş midir? İşçi sendikaları ile hangi tedbirler üzerine görüşme yapılmıştır/ya da yapılmış mıdır?
Sorular çoğalabilir. Belki de TBMM’de bir soru önergesinin ya da araştırma önergesinin vesilesi de olabilir. “Gurbetçi işçiler”, işçi yakınlarını çağıracak/dinleyecek Meclis Araştırma Komisyonu da kurulabilir.
Elbette bu soruları işçi sendikaları kendine de uyarlayıp sorabilir. Sınırları aşan bir hak mücadelesi; ekmek, su kadar yaşamak için de kritik önemde; Başka Erol’lar ölmesin, çocuklar gözüyaşlı kalmasın diye; gurbetçi ve göçmen tüm işçiler kazanılmış haklarını alabilsin diye.