Diyadin’de özel timlerin 2’si çocuk 3 kişiyi öldürdü. Görgü tanığı çocukların öldürüldüğü odun deposunun üst katında kalan ve ailesinden birçok kişinin feci biçimde dövülerek gözaltına alındığı anlatarak, polisin öldürdüğü iki çocuğa gerilla kıyafetleri giydirdikten sonra yakınlarına da bu kıyafetleri giydirmeye çalıştığını söyledi.
Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) konuşan görgü tanıklarından Filiz Kahraman, çocukların öldürüldüğü odun deposunun üst katında kalan ve ailesinden birçok kişinin feci biçimde dövülerek gözaltına alındığı anlatarak, polisin öldürdüğü iki çocuğa gerilla kıyafetleri giydirdikten sonra yakınlarına da bu kıyafetleri giydirmeye çalıştığını söyledi.
Nihal Kahraman: O çocuklar sürekli fırında çalışıyordu
Olayın tanıklarından Nihal Kahraman, “Çatışma olduğu zaman hayvanlarımızı yeni yaylada geldiği için Murat Nehri kenarındaydı. Eşim de oraya gitti. Çatışma bittikten sonra eşim, kayınım ve oğlum hayvanları bağlamak için eve getirdiler. O an panzer bizim evin oraya geldi. Eşim de korkudan dolayı ahırın elektriğini söndürdü. O an eşimi aldılar. Silahın dipçiği ile eşimi baya dövdüler. Eşimi dövdükleri zaman evde olan oğlumun dışarı çıkmasına izin vermedim. Çünkü her yeri rastgele tarıyorlardı. Oğlumu da öldüreceklerdi. Eşimi aldıkları zaman biz kapıya çıkmaya çalıştık, o esnada silah sesleri geldi.
Her iki çocuk da fırının deposunda odun alıyorlardı. O an ikisini de öldürdüler. Ondan sonra eve baskın yaptılar. Silahı benim kafama dayadılar. ‘Durmazsan seni de vururuz’ dediler. Evde olan tüm erkekleri yaka paça gözaltına aldılar. O çocuklar sürekli fırında çalışıyordu. Her ekmek aldığımda sohbet ediyorduk. Hatta dün akşam Orhan ile konuştum. İkisi de ekmek parası için çalışıyorlardı” dedi.
Filiz Kahraman: Öldürdükleri çocuklara gerilla kıyafeti giydirdiler
Olayın tanıklarından Filiz Kahraman ise, özel harekat timlerinin önce çocukları öldürdüğünü, daha sonra gerilla kıyafetleri giydirmeye çalıştığını belirterek, “Akşam gözaltına alınan akrabalarımıza da gerilla kıyafetleri giydirmeye çalıştılar. Kayınım Feyzi elbiseleri giymemek için çok direndi. Onlar da kayınımı çok dövdüler. O iki gence de aynısını yaptılar. Önce öldürdüler sonra gerilla kıyafeti giydirdiler” dedi.
Doğubeyazıt’tan inceleme yapmak üzere Diyadin’e giden Mehmet Nuri Taştekin, “Akşam saatlerinde bir çatışma olmuş. O sırada yaralı bir PKK gerillası infaz ediliyor. Daha sonra birçok caddede sağa sola ateş ediliyor. O sırada fırında çalışan iki genç, bir depodayken öldürülüyorlar. Muhammed Aydemir ve Orhan Arslan 16 yaşlarında. Cenazeler Erzurum’a gönderildi” dedi.
Taştekin, görgü tanığı beş kişinin de gözaltına alındığını ekledi.
Odunluğa girdik, burası güvenlidir
Muhammed Aydemir’in annesi Sevgül Aydemir de, oğlunun İmam Hatip Lisesi 3. sınıf öğrencisi olduğunu, bir yandan eğitim görürken bir yandan da bir fırında çalıştığını söyledi.
Aydemir çatışmalar başlayınca oğluyla birçok kez telefonda görüştüğünü belirtip, “Oğlum fırında çalışıyor. Akşam fırına gitti. Saat dokuz gibi çatışma çıkmış. Aradım, ‘Oğlum neredesin’ dedim. ‘Odunluğa girdik, burası güvenlidir’ dedi. Sonra da hep aradım. Bir oğlum askerden geldi. Diğer oğlum askere gidecek” diye konuştu.
Ağrı Valisi Musa Işın’ın ise görüşme için müsait olmadığı belirtildi.
Değil silahlı eylem, basın açıklamasına bile gelmezlerdi
Radikal’den İsmail Saymaz’a konuşan Diyadin Belediyesi Eş Başkanı Hazal Aras da benzer açıklamalar yaparak, “Altını çizerek söylüyorum; bunların biri 16, diğeri 14 yaşında. Fırında çalışan, yakından tanıdığımız çocuklar. Bırakın bir yerlerle ilişkili olmasını, partinin basın açıklamasına bile gelmiyorlardı. Orhan, İmam Hatip’te okumuştu. İkisi de yoksuldu. Ben bunu emniyet amirine de söyledim. ‘Sizin istihbarat birimleriniz çok iyi bilirler ki, bunlar sivil vatandaştır’ dedim. Bunun tespitini yapmak zor değildir. Fırın sahibi de fırında çalıştıklarını doğruluyor” dedi.