Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısı ile 14 Şubat protestosunda buluşan kadın ve LGBTİ+’lar “Aşk eski bir yalan, Adem ve Havva’dan kalan, emeğimize el koyan diyoruz; emeğimizi, bedenimizi sömüren, heteropatriyarkal kapitalist düzeni protesto ediyoruz” dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü‘nün çağrısı ile Kadıköy Khalkedon’da buluşan kadın ve LGBTİ+’lar “Heteropatriyarkal kapitalist düzeni protesto ediyoruz” dedi.
Kadın ve LGBTİ+’lar 14 Şubat protestosunda buluştu. Bilen Sevda Könen’in okuduğu açıklamada, “Aşk eski bir yalan, Adem ve Havva’dan kalan, emeğimize el koyan diyoruz; emeğimizi, bedenimizi sömüren, aşk adı altında bu şiddeti ve sömürüyü romantize eden, onlardan kâr eden heteropatriyarkal kapitalist düzeni protesto ediyoruz” denildi.
Şiddetin ve sömürünün normalleştirmeye çalışıldığının belirten Könen, “Alt tarafı bir elma yiyoruz beraber; sonra kara sevda diye, ölümüne aşk diye, çılgın aşık, gözü dönmüş aşık, kıskanan aşık diye hayatlarımıza ipotek koymaya kalkıyorlar. Yetmiyor, birtakım aşk masallarının ardından eşitsiz ev işi, bakım emeği çıkıyor” dedi.
Kadınların ev içi emeğinin görünmediğini belirten Könen, bu duruma itiraz eden kadınların erkekler tarafından katledildiğini vurguladı. “Cinsel yönelimimizle, cinsiyet kimliğimizle, türlü aşklarımızla var olmak istediğimiz için şiddete uğruyoruz, öldürülüyoruz” diyen Könen, öz savunma kulanan kadın ve LGBTİ+’lara hapis cezası verildiğini belirtti.
“Başka türlü bir aşk mümkün”
“Patriyarkal kapitalizmin ve heteronormativitenin dayattığı bu öldüren, sömüren ‘aşka’ razı olmuyoruz” diyen Könen sözlerine şöyle devam etti:
“Başka türlü bir aşk mümkün demek için, eşit ve özgür bir yaşam için mücadeleye devam ediyoruz. Bizler biliyoruz ki aşk eşitler arasında yaşanır. Yani eşitlik yoksa aşk da yok!
Yılın her günü şiddet ve sömürüye, eşitsizliğe karşılık yılın bir günü hediyeyle mutlu olun diyor bize heteropatriyarkal kapitalizm. Ama ne kalpli balonlar, ne tektaş yüzükler, ne elektrikli robotlar eşitliğin, özgürlüğün bedeli olabilir. Ayrıca, her 14 Şubat’ta olduğu gibi bu 14 Şubat’ta da bize “hediye” diye aldıkları, aslında ev içindeki yerimizi bildiren o elektrikli ev aletleri bile artık çalıştırılamıyor. Çünkü elektrik faturası yüksek, emeğiyle aradaki farkı kapatması beklenen yine biz kadınlarız. Artan ve derinleşen ekonomik krizin faturasını ödemeyi reddediyoruz!”
“Nafaka hakkımızdan asla vazgeçmiyoruz”
“Kadın emeğini ancak “aile bütçesine katkı” olarak gören ve böylece değersizleştiren, düşük ücret veren, güvencesiz kılan erkek sermaye ve patriyarkal düzen bizi barınabilmek için, geçinebilmek için aileye mahkum ediyor. Bir yandan da ücretsiz ev içi emeğimizi ve bakım emeğimizi gasp ederek sırtımızdan geçiniyor. Bizi yoksullaştırırken aşk masallarının öte yüzünde ilk yaptığı nafaka hakkımıza göz dikmek oluyor. Ama biz tüm kazanımlarımıza olduğu gibi nafaka hakkımıza da sahip çıkıyoruz, asla vazgeçmiyoruz”
“Lilith’in dinmeyen isyanı bugün hala ayakta ve burada!”
Hayatı sokaklarda, gecelerde, evlerde, işyerlerinde, okullara bize dar eden erkeklerin erkek devletten, erkek adaletten güç bulduğunu iyi biliyoruz. Erkek devlet, ona başkaldıran herkesi dil kopartma söylemiyle tehdit ederken hatırlatıyoruz: Lilith’in dinmeyen isyanı bugün hala ayakta ve burada!
Bu 14 Şubat’ta bir kez daha sesleniyoruz: Dünyayı değiştireceğiz dedikçe bizi şiddetle kendi sınırlarına, kendi aşk anlayışına hapsetmeye çalışan heteropatriyarkaya karşı feminist isyandayız! Birlikte güçlüyüz!
(SiyasiHaber)