Ekonomik krizin de etkisiyle kadınlar bu 25 Kasım Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nü artan yoksulluk, derinleşen eşitsizlik ve katmerlenen şiddet tablosuyla karşılaşıyor.
Her politikasının altından bir kadın düşmanlığı çıkan AKP yönetimi süresince kadınlar adına tutulan çeteleler, veri derlemeleri kadınların yaşamlarının giderek darlaştığını gözler önüne seriyor:
2018’in ilk 10 ayında 329 kadın öldürüldü.
2018’in ilk 8 ayında en az 870 kadın şiddete uğradı, 342 kadın tecavüze uğradı.
Kadın cinayetleri 14 yılda 4 kat arttı.
Boşanan kadınların yüzde 36.4’ü şiddete nedeniyle boşanıyor.
Kadın işsizlik oranı yüzde 14.6, genç kadın işsizliği ise yüzde 25.6.
Her 10 kişiden 3’ünün sosyal güvenceden yoksun olduğu Türkiye’de, kadınların yüzde 44’ünün hiçbir güvencesi yok.
Kadınların yüzde 63.9’u çalışma hayatından memnun değil.
Kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorunu: Düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma.
Kadınların yüzde 23.2’si işe alım sürecinde ayrımcılık yaşıyor!
Kadınların yüzde 92’si sendikasız çalışıyor.
Kadınlar erkeklerden yüzde 17.8 daha düşük ücret alıyor.
103 Milyarlık bütçede kadınlar için ne var?
Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı önce Kadın ve Aile Bakanlığına dönüştürülmüş, ardından “kadın” ifadesi bakanlığın adından tamamen çıkarılmış ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 24 Haziran seçimlerinin ardından bir KHK ile birleştirilerek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı haline dönüştürülmüştü. İktidarın bu birleşmeyle, kadın ve erkek tüm yurttaşlara güvenceli iş ve istihdama bağlı sosyal hakları sunmak yerine; yoksulluğun, kadının evdeki ücretsiz emeği ve sosyal yardımlarla sürdürülebilir kılınmasını amaçlayan neoliberal politikaları son sürat sürdürmeyi planladığı söylenmişti.
Bu hafta, birleştirilen bakanlığın bütçesi ilk kez görüşüldü. 2019 bütçe planı, Sayıştay Raporlarında ortaya çıkan derin yolsuzluklarla kamuoyu gündemine gelirken bir yandan da hazırlanan bütçe planları yeni dönem politikalarına ilişkin önemli veriler sunuyor. Görüşmelerden ortaya çıkanlar şöyle:
Her gün en az 1 kadının kadın cinayetine kurban gittiği Türkiye’de kadınların yaşam haklarının güvenceye alma sorumluluğu olan Bakanlığın bütçe görüşmelerinde kadına yönelik şiddet konusunda bile ana vurgu “aile bütünlüğünün korunması” üzerine yapıldı.
Bakan, “Aile olmanın, yuva kurmanın sorumluluklarını gençlere aktarmak, ailelerin sorun çözme kapasitesini artırmak amacıyla eğitim ve farkındalık çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
Bakan, geçtiğimiz dönem şiddeti önlemek için yaptıklarını anlatırken de “farkındalık” ve “eğitim” dışında somut bir plan ya da hedef açıklamadı.
Şiddet önleme mekanizmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi hedefler bakanlığın bütçe planında ele alınmış ancak 2019 bütçesinde bu konuda herhangi bir araştırma planı bulunmuyor. 6284 sayılı Kanun uygulamaları üzerine bir çalışma ya da dört yılda bir yapılması öngörülen kadına yönelik şiddet araştırması 2019 yılı planlarına dâhil edilmemiş. Ancak “boşanmanın nedenleri” konulu araştırma, hedefler arasında saymış.
Bakanlık bütçesinde kadınlara özgü hizmetler yalnızca sığınakların ve ŞÖNİM’lerin hizmetlerden ve istihdama yönelik kurslardan ibaret.
2019 hedeflerine bakıldığında, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin somut hedefler oldukça az. Yeni sığınak ve ŞÖNİM açmak, deneyimli personel istihdamı gibi net hedefler ifade edilmiyor. Bakanın açıklamalarına göre, bugün Aile Bakanlığına bağlı 110, yerel yönetimlere bağlı 32, Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bağlı 1, sivil toplum kuruluşlarına bağlı 1 kadın konukevi olmak üzere ülke genelinde toplam 3 bin 454 kapasiteli 144 kadın konukevi var. Oysa Türkiye’de sığınakların en az 8.081 kapasiteli olması gerekiyor, yani Türkiye’deki sığınakların kapasitesi olması gerekenden yüzde 54 daha az.
Sosyal yardımlara ayrılan büyük payın yanında Türkiye’de kadın-erkek eşitliğinden sorumlu tek kurum olan ve AB uyum sürecinde kurulan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ne kadar bütçe ayrıldığı ise bütçe sunumunda yer almadı. Kurum, tamamen işlevsiz hâle getirilmiş durumda. Öyle ki Genel Müdürlük, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı 2008-2013 planından sonra, beş yıllık aranın ardından, ilk defa bu yıl Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2018-2023)’ü hazırlayabildi. Sosyal yardımlar bütçesi yaklaşık yüzde 50 oranında artmış ama KSGM bütçesi 2004’ten beri giderek düşüş gösteriyor.
Evrensel, Ekmek ve Gül