Reza Zarrab’ın tanık sandalyesinde ifade verdiği İran yaptırımları davasında ‘ikinci raund’ başladı. Savcılık sorgusu bitti; Halkbank’ın eski genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın avukatları Zarrab’ı çapraz sorguya aldı. İşte beşinci günde anlattıkları…
Sarraf’ın savcılara anlaşmayı ilk olarak Ağustos 2016, ikinci olarak da Ağustos 2017’de, yani Türkiye’deki iktidarın kendisini kurtarmak için seferberlik halindeyken teklif ettiği, anlaşmayı vardıktan sonra FBI ve savcılıkla onlarca kez bir araya geldiği ortaya çıktı.
Çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar’ kazandığını söyleyen Sarraf, fuhuş, darp ve vergi kaçakçılığı suçlarını da itiraf etti.
Sarraf ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, marihuana içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı.
Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Sarraf, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.
00:30 Duruşma sona erdi. Yarın TSİ 17:15’te devam
00:18 Sarraf ile Arap Türk Bankası’ndan Özgür Eker olduğu tahmin edilen kişi arasında geçen bir tape dinletiliyor.
00:08 Avukat, Türkiye’deyken Sarraf’ın telefonunun dinlendiğini söyledi. Sarraf birçok konuşmasının kaydedildiğini doğruladı.
00:05 Avukat Fleming birtakım sorularla Sarraf’a Balkan’ın rolünün Atilla’dan çok daha büyük olduğunu söyletmeye çalışıyor.
00:03 Amerikalı gazetecilerden Katie Zavadski, Şeyda Yıldırım’ın gardiyana rüşvet veren avukatın kendisi olmadığını söylediğini aktardı. Sarraf’ın en az iki kadın avukatı daha var.
23:58 Dönemin Halkbank yetkilisi Levent Balkan’dan bahsediliyor (Diken’in notu: Balkan uluslararası bankacılıktan sorumlu genel müdür yardımcısıydı).
23:55 Sarraf, Atilla için, “Patronu değildim, faaliyetlerinin kapsamı hakkında tam bilgim yoktu” dedi.
23:40 Ara verilmiş. Çarpraz sorgunun yeniden başlaması bekleniyor.
23:11 Avukat, bazı tapeler dinleteceğini söyledi.
23:07 Avukat: “Mellat Exchange’le de iş yaptınız mı?”
Sarraf: “Bank Mellat’ın iştiraki Mellat Exchange’le de çalıştığım doğrudur.”
23:05 Savcılık, Atilla’ın avukatlarının Sarraf’a yaptığı tüm kötü şeyleri anlattırmasından bezmiş durumda.
‘100-150 milyon dolar kazanıyordum’
23:00 Avukat: “İşlediğiniz suçlardan ne kadar para kazanıyordunuz?”
Sarraf: “Hatırlamıyorum.”
Avukat: “Genel olarak.”
Sarraf: “100 milyon dolar olabilir. Belki de 150.”
22:55 Gardiyan rüşvet karşılığında Sarraf’a cep telefonunu kullandırtmış, içki ve ilaç getirmiş. Sarraf böylece kızıyla görüntülü görüşme yapabilmiş.
Gardiyana 45 bin dolar rüşvet
22:50 Konu: Sarraf’ın ABD’de hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet vermesi,
Avukat: “Ne kadar verdiniz?”
Sarraf: “Yaklaşık 45 bin dolar?”
Avukat: “Nasıl verdiniz parayı?”
Sarraf: “Türkiye’den bana masraflarım için gönderilen parayla.”
Avukat: “Kim verdi?”
Sarraf: “Kadın avukatım. O zamanki Türk kadın avukatım.”
Fuhuş, darp, vergi kaçakçılığı
22:45 Avukat, savcılıkla yaptığı anlaşmanın, Sarraf’ı Türkiye’deki fuhuş, darp ve 14 yıl boyunca (2002-2016) vergi kaçırma gibi suçlarını da görmezden geldiğini söylüyor.
Sarraf: “Doğrudur efendim.”
22:43 Avukat: “2013’te başkaları için hayat kadınları ayarladınız, değil mi?”
Sarraf: “Evet efendim, doğrudur.”
22:40 Avukat: “Soruşturulmadığınız bu suçlar hep tutuklanmanızdan sonra işlendi değil mi?”
Sarraf: “Doğrudur efendim.”
Hapiste marihuana
22:30 Konu: Sarraf’ın hapiste sentetik marihuana içerken yakalanması.,
Sarraf: “Kanunen suç mu değil mi bilmiyorum. Hapishane kurallarının ihlali olabilir.”
22:28 Sarraf, kabul etttiği yedi suçu tek tek saydı.
22:25 Konu: Sarraf’ın 22 Mart 2016’da Miami’de tutuklanması.
Avukat, Sarraf’ın özel uçağında tutuklandığını söyledi.
Sarraf: “Hayır, bu doğru değil.”
Sarraf: “Üstümde 102 bin dolar vardı.”
Avukat: “DisneyWorld için miydi o kadar para?”
Sarraf: “Yedi kişi 10 gün boyunca tatil yapacaktık.”
Talep olursa…
22:20 Avukat: “Sarraf, bazı insanların tutuklanması için ABD hükümetine yardım etti.”
Sarraf: “Belirli brinin tuzağa düşürülmesini konuşmadık. Ama öyle bir talep olsa mecburum yerine getirirdim.”
22:15 Avukat Fleming, Sarraf’ın şemaları mahkemede jüriden önce FBI için çizdiğini söyledi:
Sarraf: “Evet, efendim. Burdakilerin benzerlerini daha önce savcılık için çizdim.”
22:00 Sarraf yerini aldı. Çarpraz sorgunun kaldığı yerden sürmesi bekleniyor.
21:10: Öğle arası verildi.
FBI ve savcılıkla onlarca görüşme
21:05 Avukat: “Ağustos 2017’den bu yana savcılıkla 35 kez görüştüğünüz doğru mudur?”
Sarraf: “Kaç kez olduğunu hatırlamıyorum efendim.”
20:59: Sarraf, anlaşana kadar FBI yetkileriyle 12 kere bir araya gelmiş. Sarraf işbirliği yapmayı kabul ettikten sonra savcılık ya da FBI yetkilileriyle her gün konuşmuş. Hafta sonları da ara verilmemiş.
İkinci anlaşma teklifi Ağustos 2017’de
20:50 Avukat: “Ağustos 2017’de Amerikalı avukatlarınız savcılığa ikinci bir anlaşma teklifinde bulundu, değil mi?”
Sarraf: “Doğru değil bu.”
Fleming: “Ama Ağustos 2017’de bir toplantı oldu.”
Sarraf: “Evet, avukatlarla oldu. Sonra ben gidip savcılarla ve FBI’yla konuştum. Onlara bildiğim her şeyi anlattım.” (Diken’in notu: Sarraf ile savcılık arasındaki itiraf anlaşmasının tarihi 26 Ekim 2017’ydi)
‘Kimseye karşı kızgınlığım yok’
20:46 Avukat: “Ve bir yıl boyunca bunun sonuç vermesini beklediniz, değil mi?”
Sarraf: “Mümkün olabileceğini düşündüm efendim.”
Avukat: “Ve olmadığı için Türkiye’deki insanlara öfkelisiniz, öyle değil mi?”
Sarraf: “Kimseye karşı kızgınlığım yok efendim.”
20:44 Avukat, Sarraf’ın bir yandan da siyasi yoldan salıverilmeye uğraştığını söylüyor işbirliği teklifi ile işbirliği anlaşması arasındaki zaman zarfında.
Avukat: “Tam da bu nedenle Rudy Giuliani ve Michael Mukasey’yi tuttunuz, sizi kurtarsınlar diye değil mi?”
Sarraf: “Evet yasal sınırlar içinde çabaları oldu.”
20:40 Yeni bilgi: (Dönemin başkanı Tayyip) Erdoğan Sarraf’ı kurtarmaya çalışırken Sarraf savcılığa işbirliği teklifinde bulunmuş bile.
İlk anlaşma teklifi Ağustos 2016’da
20:35: İlk anlaşma teklifi Ağustos 2016’da yapılmış.
20:30 Sarraf, savcılara ilk anlaşma teklifini daha Atilla tutuklanmadan, yani 28 Mart 2017’den önce yapmış.
20:28 Avukat Fleming, Sarraf’ın ifadesinin inandırıcılığını sarsmaya çalışıyor. Karşılığında ne alacağını soruyor. Tutuklandığında FBI’a yalan söyleyip söylemediğini, hapisten çıkabilmek için savcılıkla anlaşmaya ne zaman karar verdiğini soruyor.
20:25 Avukat: “Size yıllarca hapis yatma cezasıyla karşı karşıya bulunduğunuzu söylediler değil mi?”
Sarraf: “Evet efendim, doğrudur.”
20:24 Avukat: “Fakat anlaşmanız gereği daha fazlasını yapmanız gerektiğini, soruşturmaya ve diğerleri hakkındaki davalarda da yardım etmek zorunda olduğunuzu biliyorsunuz değil mi?”
Sarraf: “Neyin altına imza attığımı kelime kelime anımsamıyorum ama genel olarak evet.”
20:20 Avukat tape dinletmeden önce sordu: “Anlaşmanız gereği Sadece gerçekleri söyleyeceksiniz ve bundan sonra hiç suç işlemeyeceksiniz değil mi?” (İtirafçılık anlaşmasını kastediyor)
Sarraf: “Evet efendim.”
‘Kırıcı olmayalım’ (Salonda gülüşmeler)
20:18 Avukat: “Federal hapishanenin (MDC) koşulları zorlu muydu?”
Sarraf: “Kırıcı olmayalım MDC’ye karşı.” (Salonda gülüşmeler)
20:15 Sarraf: “Bir keresinde Babek Zencani bana satmam için 1,5 ton altın göndermişti. Zencani’yle işlerimden ötürü İran’a gitmek zorunda kalıyordum.” (Zencani, milyarder İranlı işadamı, İran’da idam mahkumu)
20:10 Fleming Sarraf’a, yasal nedenlerden ötürü mü İran’a gitmekten korktuğunu soruyor.
Sarraf: “Her zaman endişeliydim İran’a gitmek konusunda. Ama hayat tarzımdan ötürü.”
20:07 Avukat: “Atilla’nın sesinin duyulduğu dörtten fazla tapeyi dinlediniz mi?”
Sarraf: “Dördünü dinledim, başkasını hatırlamıyorum.”
20:05 Avukat: “Suçluluğunuzu kabul etmeden önce konuşmalarınızın hiçbirini dinlemediniz değil mi?”
Sarraf: “Meraktan bazılarını dinledim.”
20:00 Avukat: “Atilla’nın sizden hiç de hazzetmediğinin farkındasınız değil mi?”
Sarraf: “Doğrudur. Ben Aslan’la daha yakındım.”
Avukat: “Sizin de ondan hazzetmediğiniz söylenebilir mi?”
Sarraf: “Evet.”
Avukat: “Ve Halkbank’taki işleriniz sırasında Atilla’yı Aslan’a şikayet ediyordunuz değil mi?”
Sarraf: “Bazan.”
19:55 Avukat: “Atilla’ya hiç rüşvet ödemediniz, doğru mu?”
Sarraf: “Asla.”
Avukat: “Atilla da sizden hiç rüşvet istemedi değil mi?”
Sarraf: “Doğru.”
19:50 Avukat: “Atilla ve avukatlarının, mahkemeye sundukları belgelede hakkınızda söylediklerinden rahatsızdınız çünkü, doğru mu?”
Sarraf: “Hayır, bu kesinlikle doğru değil.”
Avukat: “Ama avukatınıza bize böyle demesini istemediniz mi?”
Sarraf: “Demelerini istediğim şeylerden biri buydu.”
19:47 Avukat Fleming: “Ama avukatlarınızın huzurunda Atilla’nın avukatlarıyla görüşmeyi reddettiniz, doğru mu?”
Sarraf: “Evet, Atilla’nın avukatlarıyla görüşmeyi reddettim.”
19:45 Avukat Fleming: “Size soru sorulabilmesi için bizden biriyle ya da avukatlarınızla görüşmeyi reddettiniz. Doğru mu?”
Sarraf: “Hanımefendiyle bir kez değil, iki kez görüştük.”
Söz savunmanın
19:40 Savcı: “Şu an için başka sorum yok sayın yargıç” dedi… Atilla’nın avukatı kendini Sarraf’a tanıttı: “Cathy Ann Fleming, Fleming Ruvoldt PLLC’den… Siz hapisteyken görüşmüştük.”
19:35 Bir başka işlem: Sızma zeytinyağı… 1011 ton… Değeri 5 milyon avronun üstünde… Yine Royal Maritime adına (İran’a gönderilmiş görünüyor).
19:30 Şimdi de Sarraf’ın şirketi Royal Maritime tarafından (İran’a gönderilmiş görünen) 745 ton dondurulmuş tavuk göğsünden söz ediliyor.
19:28: “Hiç tavuk ticareti yapmadım” diyen Sarraf’a İran’a 5,1 milyon avroluk tavuk butu gönderildiğine dair belge gösterildi.
19:20 Soru: “Hiç dondurulmuş tavuk butu ticareti yaptınız mı?”
Sarraf: “Hayır, hiç tavuk ticareti yapmadım efendim.”
19:15 Dondurulmuş tavuk butundan söz ediliyor. Mal sevkiyatından bahsediliyor.
19:07 Şu an mesajlarla ilgili soru sorulmuyor. Sadece kanıt olarak dosyaya ekliyorlar mesajları.
19:05 Mesajlar 2014 yılından. Sarraf siyasi bağlantılarından söz ediyor.
19:01 İfade ısınıyor. Sarraf, “Bunlar siyasi bağlantıları bulunan avukatımla benim mesajlaşmalarım” dedi. Mesajlar Halkbank ve İran ticareti hakkında olsa gerek.
19:00 Birtakım mesajlaşmalar gösteriyor.
18:45 Kısa ara. Ardından söz savunmanın. Avukatlar Sarraf’ı çarpraz sorguya alacak.
18:33: Hala tape dinletiliyor.
18:00 Kanıt dosyasına giren bir belge. Sarraf dün bu belge için şöyle demişti: “Halkbank’la yaptığım İran ticaretini gösteren sistem.”
17:45 İlk tapenin İngilizce çözümü kanıt dosyasına eklendi. Bir başka tape dinletiliyor.
17:35 Sarraf, mahkemede dinletilecek dokuz dakikalık bir tapenin gerçekliğini teyit etti.
17:33 Sarraf’ın itirafnamesini haftalarca gizli tutan Berman, şeffaflığa bağlılığının yeniden keşfetmiş görünüyor. Dünkü belgelerin kamuya açık hale getirilmesini istedi.
17:32 Berman, savcılığın, Sarraf’ın inanılırlığına zarar verici nitelikte görülen kanıtların savunma makamına geç verilmesinin sanık Mehmet Hakan Atilla’nın adil yargılanma hakkının ihlali sayılamayacağını söyledi. Ama savcılığın da daha hızlı olmasını istedi.
17:30 Yargıç Richard Berman’dan açıklama: Taraflar dava dosyasından bazı belgeleri almak istedi. Ben geri konmalarını istedim (Diken’in notu: Savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini öne sürmesini kastediyor).
17:10 Mahkeme salonu boş. Duruşma 9:15’te (TSİ 17:15) başlayacak gibi değil.
Bugüne kadar neler anlattı…
Birinci duruşma: Sarraf, ilk duruşmada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
İkinci duruşma: Sarraf’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı.
Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.
Üçüncü duruşma: Sarraf’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi.
Sarraf, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler de kullandı: “Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik.”
Duruşma öncesi hakimin, “Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yaratacak bir tape var” demesi ‘heyacan’ın dozunu yükseltti, ancak beklenti boşa çıktı.
Dördüncü duruşma: İtiraflarını sürdüren Sarraf, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini söyledi. Duruşmaya Sarraf’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Sarraf, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.
(DİKEN)