“Bu iddianameye karşı savunma yapmam”
Karabay, iddianameyi elinde parçalarken “Bu iddianameye karşı savunma yapmam, sadece yırtarım. Savunma yapmayı reddediyorum” dedi. Protestosunda son dönem mahkeme kararlarına değinerek şunları söyledi:
“Gazeteci Ercüment Akdeniz’i HDK ile yan yana getirerek yargılayan ve Fatih Altaylı hakkında tutukluluğun devamına karar veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ni; eksikliklerle dolu İBB iddianamesini kabul eden 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ni; Tayfun Kahraman hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararını tanımayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ni; öğrenciler ve gençler için tutuklama kararı veren sulh ceza hâkimliklerini ve hakkımda iddia kuponu doldurur gibi suçlama üreten iddianameyi kabul eden 25. Ağır Ceza Mahkemesi’ni protesto ediyorum.”
Savcı, Karabay için ceza talep etti ve tutukluluğunun devamını istedi. Karabay ise mütalaaya karşı savunma yapmayacağını belirtti. Avukatların beyanlarının ardından mahkeme karar için ara verdi.
4 yıl 3 ay hapis cezası, ardından tahliye
Aranın ardından mahkeme heyeti, Karabay’a üç farklı suçtan toplam 4 yıl 3 ay hapis cezası vererek tahliyesine hükmetti. İşlemlerin tamamlanması için yeniden Silivri Cezaevi’ne götürülen Karabay, başka bir davasından tutukluluk kararı olmadığı için serbest bırakılacak.
Soruşturma nasıl başlamıştı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Karabay’ın “Cumhurbaşkanına alenen hakaret”, “zincirleme şekilde terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlarından cezalandırılması istendi.
İddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, Başsavcıvekili Can Tuncay, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Şahin ve hâkim Hatice Kozan “mağdur” olarak yer aldı.
