Silivri Cezaevi’nden sorular yönelten Fatih Altaylı’ya yanıt veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kürt sorunun çözümünde Meclis Komisyonu’nun önemine vurgu yaptı, “Samimiyet aramıyoruz, ciddiyet arıyoruz” dedi.
20 Haziran 2025’te sosyal medya paylaşımları nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı, Silivri Cezaevi’nden çok konuşulacak bir röportaj gerçekleştirdi. Altaylı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na Kürt sorunun çözümüne yönelik Meclis’te kurulan komisyon, siyasi süreç ve gündeme dair sorular yöneltti.
“Barış halkın temsili olmadan mümkün değil”
İmamoğlu, komisyona dair değerlendirmesinde, “İktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ adını verdiği süreç, demokratikleşmeye, toplumsal barışa ve kalıcı çözüme dönüşmeden başarıya ulaşamaz. Böyle bir mesele varsa adres, millet iradesinin en üst kurumu olan TBMM’dir. Halkın temsili olmadan ne barışı sağlayabiliriz ne de geleceğe taşıyabiliriz” dedi.
CHP’nin sürece dair ilk öneriyi Meclis’te komisyon kurulması yönünde getirdiğini hatırlatan İmamoğlu, “Görevimiz, komisyonu demokrasi, adalet ve toplumsal barışa hizmet edecek şekilde çalıştırmak. AKP’den samimiyet değil, ciddiyet bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP’nin şartları: Demokrasi, adalet, toplumsal barış
CHP’nin sürece bazı şartlarla katıldığını söyleyen İmamoğlu, “Birliğimiz, eşit yurttaşlık, hukukun herkese eşit uygulanması esastır. Huzur, barış ve birliktelik için hatalardan ders çıkarmalıyız. Vatandaşlarımızın talepleri en üst seviyede güvence altına alınmalıdır. CHP, demokrasinin, adaletin, barışın ve cumhuriyetin sigortasıdır” diye konuştu.
“Kürtçe öğrenmeye gayret gösteriyorum”
Kürt sorununa yaklaşımını kişisel bir anısıyla aktaran İmamoğlu, “Bir gün pazarda Kürtçe konuşan bir annemizin sözlerini anlayamadan dinledim. Kendime ‘Sen neden biraz da olsa Kürtçe öğrenmedin?’ diye sordum. Aynı şehri paylaştığım insanların dilini az da olsa bilmem gerekir diyerek Kürtçe öğrenmeye gayret gösteriyorum” dedi.
Kürtçe’nin ürettiği kültürün inkar edildiğini ve hor görüldüğünü gördüğünü belirten İmamoğlu, “Artık başka bir dönemi başlatmalıyız. Bu bizi daha fazla yakınlaştıracak, birleştirecek ve güçlendirecek” ifadelerini kullandı.
“Kayyım diyerek AYM ve AİHM’i reddederek barış gelmez”
İmamoğlu, barış sürecinin demokrasi ve hukukun üstünlüğüyle yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kayyım diyerek Anayasa Mahkemesi’ni ve AİHM’i reddederek huzur da barış da gelmez. Bu ülkenin bütün vatandaşlarıyla muazzam bir geleceği kurabileceğimize inanıyorum. Özellikle Türk ve Kürt gençlerinin hoşgörüsü, hayalleri ve adalet isteğiyle bu işi başaracağız” dedi.