Türkiye’nin tek, yıllık yayıncılık konferansı olan Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nün altıncısı Kadir Has Üniversitesi Cibali Salonu’nda gerçekleştirildi. Günışığı Kitaplığı tarafından gerçekleştirilen konferansta; edebiyata ve kitaplara emek verenlerle, kitapları okurla buluşturan tüm paydaşları bir araya geldi.
Türkiye’nin tek, yıllık yayıncılık konferansı olan Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nün altıncısı Kadir Has Üniversitesi Cibali Salonu’nda gerçekleştirildi. Günışığı Kitaplığı tarafından gerçekleştirilen konferansta; edebiyata ve kitaplara emek verenlerle, kitapları okurla buluşturan tüm paydaşları bir araya geldi. Konferansa; yayıncılar, edebiyatçılar, çevirmenler, tasarımcılar, illüstratörler ve akademisyenlerin yanı sıra, basından, kütüphanelerden ve eğitim kurumlarından yetkililerle, ilgili resmi ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri katıldı.
Tam günlük konferans, bu yıl edebiyatımızın önemli isimlerini konuşmacı olarak ağırladı. Konferansta ilk sözü ev sahibi Günışığı Kitaplığı adına Mine Soysal kullandı, Soysal, ‘‘Düşünme ve ifade etme özgürlüğüne kavuşacağımıza inanıyoruz. Engellenen yazarlar, yayın emekçilerinin yanındayız’’ dedi.
Açılış konuşmasını şair, yazar Gülsüm Cengiz, ‘‘şiir onu yazana değil ona ihtiyacı olanındır. Edebiyat, yaşamın izdüşümüdür ve işlevseldir. Gerçekliğe tanıklık eden yazınsal metinler eleştirel ve var olan sisteme, erke muhaliftir." Dedi.
Metin Celâl Zeynioğlu, ‘‘yayıncılığımızın 2016 başlığı’’ adıyla yaptığı sunumda, "100’ün üzerinde gazeteci, yazar, çevirmen hapiste… Nasıl yayıncılık yapacağız, bilmiyoruz." dedi. Zeynioğlu sunumunda yayıncılık sektörüne ait istatistiki verileri de paylaştı.
Editör ve yayıncı; Sevengül Sönmez, İrfan Sancı ve Özgür Kalyoncu Akın, yayıncılıkta giderek daha az yayımlanan yazınsal türleri “Neden Yayımla(ya)mıyoruz?” başlıklı panelde büyüteç altına aldı. Özgür Kalyoncu Akın, "Şiir ve öykü yayıncılığında artış var. Tiyatro, senaryo ise ölmek üzere." dedi. Sel Yayıncılık’tan İrfan Sancı, "Satar mı endişesine kapılmadan yayıncılık yapıyoruz. 'Okumazsa okur kaybeder,' diye espri yapıyoruz." dedi. Kimi yayın organlarının sırf ilan veriyor diye yayıncının kitaplarını öven yazılar yayınladığını veya yayıncıyı-yayınladığı kitabı olumsuz eleştirdi diye ilan vermeyi durduran yayıncılar olduğu belirtildi.
Sema Kaygusuz yazarlık duygusunu, “Edebiyatımızın Kırılgan Yüzü: Hayat” başlıklı konuşmasıyla dillendirdi. Sema Kaygusuz, ‘‘Edebiyatın kırılgan yüzü hayat değildir, Edebiyat bütünüyle kırgınlıktır. Sadece hezeyan değildir, aynı zamanda hezimettir edebiyat. Ülkenin en iyi huylu gençlerinin bombalandığı; gazeteci, yazarlarının tutuklandığı ortamda güzellik tartışmalı hale gelir. Yazınsal güzellik ise eni konu açıklanamaz; bir sırdır. İnce, rafine bir dilin yarattığı hijyen, bugünün kokuşmuşluğunu yansıtmıyor olabilir. Yaşadığımız hayat bize bozuk bir edebiyat mı getirecek, yoksa bozguncu bir edebiyat mı? Bunu zamanla göreceğiz. O kadar erkek, erkeksidir ki yazar, dişi olan edebiyatın avazını yansıtamıyor olabilir." dedi.
Eleştirmen, yazarlar; Semih Gümüş ve Irmak Zileli, edebiyat eleştirisinin işlevlerini, olanaklarını ve bugün geldiği noktayı “Edebiyat Eleştirisinin Hali Pürmelali” başlıklı oturumda ele aldılar. Semih Gümüş, ‘‘Semih Gümüş, "Bugün Nurullah Ataç veya Fethi Naci masaya vursa, eleştirisini dikkate almayacak edebi bir mecra var. Kitap eklerinin önemli ama etkisi çok zayıfladı. Edebiyat ve Kitap dergileri çok daha etkili, kan dolaşımını sağlıyor. Örneğin ben Radikal Kitap Eki’nde yazıyorum. Oraya telif almadan yazmam. Ama Varlık telif etse yazmam.’’
Yeni medya ve iletişim stratejisti Yiğit Kalafatoğlu, yayıncılığımızın dijital mecraları ve teknolojileri kullanma becerisine ilişkin görüşlerini katılımcılarla paylaştı. Sosyal medya ve edebiyat ilişkisine değindi. Kalafatoğlu, yayıncıların içerikleri kendilerinin hazırlamasının önemine dikkat çekerken, dijital alanın görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.
Konferansın kapanış konuşmasını ise yazar Mario Levi yaptı. Mario Levi: "Edebiyat benim müdafaa alanıdır. Edebiyat her anlamda, bedelini göze alarak 'Hayır' diyebilmektir. Artık edebiyatta 'senin yazarın benim yazarım' anlayışı var. Kimi yazarlar parlatılırken kimi yazarlar hapse atılıyor. Dünyanın her yerine bulaşmış sıradanlığın, samimiyetsizliğin edebiyata da yansımasından büyük üzüntü duyuyorum. Oscar Wild'ın dediği gibi ahlaki ya da gayri ahlaki kitap yoktur iyi ya da kötü kitap vardır
Edebiyat günü, ülke genelinde büyük bir katılımla sonuçlanan Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2016 Ödül Töreni ile sona erdi. Yıl içinde yazdıkları “adalet” temalı öykülerle dereceye giren 6, 7, 8. sınıf öğrencileri, ödüllerini edebiyatımızın usta isimlerinin elinden aldılar. Günışığı Kitaplığı’nın Yayın Yönetmeni Müren Beykan, çocukların yazdıkları öykülere dair önemli ayrıntılar verdi. Müren Beykan, Zeynep Cemali Öykü Yarışması’nın 2017’deki temasının ise ‘‘Dayanışma’’ olacağını ifade etti.
[resim4]