Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

    18 Haziran 2025

    Rüya mı kâbus mu?

    17 Haziran 2025

    LGBTİ+ hakları insan haklarıdır

    17 Haziran 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

      18 Haziran 2025

      Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

      16 Haziran 2025

      NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

      2 Haziran 2025

      Yaban domuzunun günahı ne?

      31 Mayıs 2025

      Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

      28 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      Rüya mı kâbus mu?

      17 Haziran 2025

      LGBTİ+ hakları insan haklarıdır

      17 Haziran 2025

      Varlığı bir dert yokluğu yara

      16 Haziran 2025

      Kamu işçileri için büyük tehlike!

      16 Haziran 2025

      Dişi aslan ve av

      16 Haziran 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025

      Josu Urrutikoetxea: Silahlı mücadeleden müzakereye, ETA’dan Kürt mücadelesine

      9 Haziran 2025

      Bırakılan silahların yankıları: PKK ve ETA’nın karşılaştırmalı analizi

      9 Haziran 2025

      Grup Yorum’un notası emperyalizme teslim olmadı

      8 Haziran 2025

      Gölgede kalan mesele: Lozan ve Süryaniler

      31 Mayıs 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Zapatistalar 25. yaşında, halen genç

    Zapatistalar 25. yaşında, halen genç

    Siyasi Haber5 Ocak 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    MUSTAFA KEMAL ERSÖZ yazdı: “Zapatistalar, uzun yirmi beş yılın ardından pek çok başarısızlık, yenilgi, geri düşme, geri çekilmeye rağmen salyangoz yürüyüşünü sürdürdüler. Hep genç kalmayı başararak Meksika halkları üzerinde ve solda, hem Meksika’da hem de uluslararası alanda büyük bir etki yaratmayı başardılar.”

    MUSTAFA KEMAL ERSÖZ


    *“a marcos

    a la joie

    a la beauté des rêves

    a la mélancolie

    a l'éspoir qui nous tient

    a la santé du feu

    et de la flamme

    a ton étoile”


    Büyük şair ve ozan Bob Dylan unutulmaz onlarca baladı arasında en müstesnalardan biri olan “Forever Young”da şöyle yazmıştı:  “Yıldızlara merdiven kurar mısın? / Ve her basamağa tırman / Sonsuza kadar genç kalabilir misin? …  Ve seni çevreleyen ışıkları gör / Her zaman cesur olabilirsin / Ayağa kalk ve güçlü ol / Sonsuza kadar genç kalabilir misin? …  Ayaklarınız her zaman hızlı olsun / Değişim rüzgârları değiştiğinde / Kalbin her zaman neşeli olsun / Ve şarkın hep söylensin / Sonsuza kadar genç kalabilir misin? / Sonsuza kadar genç, sonsuza kadar genç / Sonsuza dek genç kalabilirsin.”


    Tastamam, yirmi beş yıl önce,  1994 yılının Ocak ayının ilk sabahında Yaklaşık 3.000 silahlı yoksul ormanlardan çıkıp Meksika’nın en güney eyaleti Chiapas’ın yarım düzine kasabasına ve iki kentine el koydular ve bir isim verdiler bu şanlı yürüyüşe Chiapas İsyanı! Çoğu Maya yerlisi, Zapata’nın, Che’nin gül bahçeleri kendilerine de bir isim vermişlerdi: Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN). O zamana değin pek de bilinmeyen bir grup olan EZLN, kendini duyurmak için 94 yılının ilk gününü seçmişti. Zira o yıl, Kanada, Meksika ve ABD arasındaki uluslararası bir antlaşma olan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) yürürlüğe girmişti. EZLN gerillaları, kısa vadeli taleplerini Meksika hükümetinin devrilmesi, NAFTA'nın iptali ve yeni bir Meksika anayasası yazması için kurucu meclisin toplanması olarak duyurmuşlardı. Ancak uzun erimli olarak onları hep genç kılacak ereklerini de duyurmuşlardı: Gerillalar, sosyalizm için savaşıyorlardı.


    Chiapas İsyanı, yaşlanmakta olan dünyaya da bir gençlik aşısıydı. Bu yanıyla yalnızca Meksika'da değil, tüm dünyada muazzam bir etki yaratmayı başardı. EZLN’nin isyanı, Sovyetler Birliği'nin çözülüşünden o güne dek gerçekleşen ilk silahlı sol ayaklanmaydı. Bu aynı zamanda solun ölümü ve “tarihin sonu”  mavallarına da esaslı bir meydan okumaydı. Chiapas'ın Lacandón Ormanı'nda yeni bir sol dalga yükseliyordu. İsyan, ayrıca, sabık Meksika başkanı Carlos Salinas’ın,  Dünya Ticaret Örgütü’nün öncülü olan GATT’a ve NAFTA’ya katılarak uygulamaya koyduğu özelleştirme politikalarının yoksullaştırdığı emekçilerin de isyanıydı. EZLN’nin sesi, Meksika kırsallarında yoksulluğa terkedilen halkların özellikle de yerli halkın neo-liberal politikalara karşı yükselen isyanının sesiydi.


    Egemenler ve satılmış medyaları tarafından hafife alınan,  küresel kapitalizmin muzaffer ilerleyişi karşısında kısa sürede sönümlenip, tarihte romantik ve folklorik bir dipnottan ibaret olacağı düşünülen bu başkaldırı, karşı cephenin tüm aksi yöndeki vehimlerine rağmen nasıl köklü ve güçlü bir hamle olduğunu daha en başından göstermeyi başardı. Öyle ki Meksika devletinin isyanı bastırmak için bölgeye sevk ettiği ordunun ve hava kuvvetlerinin operasyonlarını durdurması için on binlerce yoksul meydanlara indiler. EZLN’yi sahiplenip bir yanıyla ona siper oldular. On iki gün süren gösterilerin ardından Meksika devleti operasyonlarını durdurmak zorunda kaldı. EZLN, bir grup köksüz maceracının girişiminin ötesinde halkların içinden çıkan, onlara yaslanan, onlarla yürüyen ve haklı taleplerin sesi olan bir halk hareketi olduğunu ilk sınavında göstermeyi böylelikle başardı. Bu hakikatin diğer bir veçhesinde ise elbette EZLN’nin henüz bir silahlı kalkışmaya hazır olmayan emekçileri, halkları yıkıcı bir maceraya sürüklemek yerine hâkim olduğu bölgelerde ateşkes ilan ederek farklı direniş ve siyaset yöntemlerine yönelmesi, geliştirmesi duruyor.


    Yukarıda da bahsini ettiğimiz üzere EZLN, Meksika ve Latin Amerika’nın geniş devrim mücadelesinin tarihine yaslanan, bu geleneklerden beslenerek gelen köklü bir hareketti.  Zapatistalar, esasen 1983 yılının Kasım ayında, kuzey Meksika'daki bir grup solcu militan tarafından kuruldu. Meksika sol hareketinin uzun bir silahlı isyan geleneğini ve Meksika Devrimi’nin milliyetçi köklerini miras almışlardı. Ayrıca 1959 Küba Devrimi ve Ernesto “Che” Guevara’nın Latin Amerika’yı saran Foco (askeri) teorilerine yaslanıyorlardı. 1970'lerde ve 1980'lerde Meksika’nın kendilerine Marksist-Leninist diyen hareketlerinin temel dayanakları olan bu görüşleri Maocu halk savaşı fikirleriyle birleştiren EZLN öncüleri yeni bir teorik açılımla ortaya çıktılar. Bu yeni teorik tahlillerinin izini isimlerinden sürmek mümkün; zira Cezayir devrimi sonrasında çeşitli ülkelerde solda popüler olan bir isim olan Ulusal Kurtuluş Ordusu adını alan grup,  Chiapas'a taşındıktan sonra, isimlerinin önüne devrimci köylü hareketinin lideri Emiliano Zapata’ya ithafen  “Zapatista” sıfatını da eklediler.


    İşte bu teorik arka planın ışığında Zapatistalar, güney Meksika’daki bir kıvılcımı ateşlerlerse, tüm ülke genelinde bir orman yangını başlatabileceklerine inanıyorlardı.  Malum ve maruf “öncü savaşı” fikrine benzeyen bu görüş Sierra Maestrea’yı ateşe veren ve bütün Küba’yı tutuşturan Foco teorisinden mülhemdi. Sömürülen ve ezilen halkların, devrimin fitilini ateşleyecek ve kırlardan kentlere doğru savaşarak ilerleyen öncü savaşçıların mücadelesinden cesaret alarak onlara katılacakları fikri üzerine kurulu bu teoriyle yolan çıkan Zapatistalar, 1994 Chiapas ayaklanmasının ardından eylemden, halktan ve halkın eyleminden öğrenmenin ve somut durumun somut analizi ilkesinin nadide bir örneğini ortaya koydu.  Her ne kadar yaşadıkları yoksulluk ve buna duydukları öfkeden ötürü harekete sempati duysalar da silahlı mücadeleye hazırlıklı olmayan ve sıcak bakmayan halkların durumunu göz önüne alarak teorilerini halkları devrime hazırlayacak olan yıllarca süren örgütlenme, eğitim ve propaganda çalışmalarına eşlik eden küçük çaplı atılımlar ve sürekli eylemleri önceleyen bir stratejiyle revize ettiler.  “Halkın hareketi” olmaktan  “Halk hareketi” olmaya evrilmeyi bildiler.


    İşte bu düzlemde Zapatistalar, devrimi tabandan başlatarak toplumun tamamen özgürleşmesine, hiyerarşik olmayan bir yeniden örgütlenmeye odaklandılar. Hâkim oldukları kurtarılmış, özerkleştirilmiş bölgelerde, yeni bir yaşam inşa etmeye koyuldular.  Toplumu aşağıdan yukarıya doğru değiştirecek, hiyerarşik olmayan, insanların kendi yaşamlarını ilgilendiren bütün kararları kolektif biçimde aldığı, kimsenin kimseyi temsil etmediği, doğrudan demokrasiye dayanan, eşitlikçi, özgürlükçü, her türlü tahakküm ve baskının sonlandırıldığı komünler örgütlemeye ve ülkenin ve dünyanın geri kalanı için model oluşturmaya koyuldular. Kendi okullarını, kurumlarını, öz yönetimlerini ve öz savunma güçlerini örgütlediler.  


    Hülasa Zapatistalar, uzun yirmi beş yılın ardından pek çok başarısızlık, yenilgi,  geri düşme, geri çekilmeye rağmen salyangoz yürüyüşünü sürdürdüler.  Kendi eyleminden, başkasının eyleminden ama eylemden öğrenerek; öğrenmeye, gelişmeye açık kalarak; yürürken, yürüyerek öğrenerek bu yanlarıyla hep genç kalmayı başararak Meksika halkları üzerinde ve solda hem Meksika'da hem de uluslararası alanda büyük bir etki yaratmayı başardılar.  Solun öldüğünün söylene geldiği günlerde, ona yeni açılımlar kazandırdı, soluk verdi ve onu canlandırdılar. Tabanın kendi örgütlenmesindeki muazzam potansiyeli ve kapitalizmin yaratmış olduğu sosyal bölünmeye karşı komünal bağların önemini gösteren güçlü örnekler yarattılar. Yarattığı modelleri ve misalleri Amerika ve Avrupa’daki sol hareketlere yeni bakış açıları ve ilhamlar verdi.  Küresel bir etki yarattı ki, Chiapas ormanlarından çıkıp gelen yoksullar her ne kadar şimdilik tüm Meksika’yı tutuşturan bir yangını başlatamamış görünse de bugün Rojava kantonlarında kurulan yeni yaşama ilham ve esin vermeyi başardı.


    Son sözü  Yardımcı Komutan Marcos’a bırakalım:



    *  Yann Tiersen – A ton etoile 


    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Barış Ünlü: “AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”

    6 Haziran 2025

    Kürt Dili Bayramı, ana dili ve sağlık

    14 Mayıs 2025

    Bahçeli’nin ‘totaliter’ fantezileri

    3 Nisan 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Murat Yıldırım

    Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

    Zeynel A. Göçer

    Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

    Coşkun Özdemir

    NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

    Mehmet Murat Yıldırım

    Yaban domuzunun günahı ne?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ergin Yıldızoğlu

    Rüya mı kâbus mu?

    Osman İşçi

    LGBTİ+ hakları insan haklarıdır

    M. Ender Öndeş

    Varlığı bir dert yokluğu yara

    Aziz Çelik

    Kamu işçileri için büyük tehlike!

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025

    Grev okulundan dersler

    10 Haziran 2025

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    7 Haziran 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.