Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Madene karşı yaşam savunması: Bulancak’ta “Toprak Bizim Yaşam Bizim” mitingi

    21 Aralık 2025

    ABD, uluslararası sularda Venezuela petrolü taşıyan ikinci tankere el koydu

    21 Aralık 2025

    Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’ndan Dilovası katliamı için adalet çağrısı

    21 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

      20 Aralık 2025

      Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

      19 Aralık 2025

      19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

      19 Aralık 2025

      Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

      16 Aralık 2025

      Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

      15 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025

      Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

      14 Aralık 2025

      Stratejik illüzyon!

      8 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » YPG’nin esir tuttuğu Adıyamanlı IŞİD’çi konuştu: IŞİD Türkiye’ye petrol satıyor

    YPG’nin esir tuttuğu Adıyamanlı IŞİD’çi konuştu: IŞİD Türkiye’ye petrol satıyor

    Siyasi Haber23 Aralık 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Suriye’de YPG’nin elinde esir olarak bulunan Türkiye vatandaşı IŞİD üyesi Mahmut Gazi Tatar, tutulduğu ‘cezaevinde’ Rus haber ajansı Sputnik’in sorularını yanıtladı. IŞİD üyesi Tatar, “IŞİD’in Türkiye ile petrol ticareti var. IŞİD dolar üzeri Türkiye’ye tankerle petrol satıyor” iddiasında bulundu.

    Adıyaman nüfusuna kayıtlı 24 yaşındaki IŞİD üyesi Mahmut Gazi Tatar, Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) denetiminde olan Suriye'nin kuzeyindeki Rojava bölgesinde tutulduğu ‘cezaevinde' Sputnik'e konuştu.


    Adıyaman’da 5 ay ders aldım


    Kürt olduğunu belirten Tatar, IŞİD'e katılım sürecine dair ilginç detaylar verdi. AFAD'a (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ait bir çadır kentte gönüllü olarak çalışırken, bir IŞİD üyesiyle tanıştığını anlatan Tatar, şunları söyledi:


    "Aslen Kürt'üm, 3 kardeşiz. Babam kaportacı. Ailem normal dindar bir aile. Adımayan'da üniversite okuyordum, 2015 yılının Nisan ayında üniversiteyi bırakıp IŞİD'e katıldım. Adıyaman'da Suriyeli sığınmacıların kaldığı AFAD'a ait bir çadır kent vardı. Orada çalışıyordum, yemek dağıtıyordum. Orada, kendisi de Adıyamanlı olan Ahmet K. Adlı kişiyle tanıştım, bana İslam'ı anlattı, onun etkisiyle namaz kılmaya ve oruç tutmaya başladım. Çadır kentte işimiz bitince Ahmet K. ile uzun bir süre görüşmedik. Daha sonra, kendisiyle Adıyaman şehir merkezinde karşılaştık, telefon numaramı istedi ‘Tekrar görüşelim' dedi. Ben de olur dedim. Yaklaşık 1 hafta sonra aradı ve çay içmek için buluştuk. Birkaç kez çay ocağında görüştükten sonra, evinde Kur'an dersi vereceğini söyleyerek beni de davet etti. Ben de bu derslere gittim, sonrasında 5 ay kendisinden ‘Akide' dersleri aldım."


    Beni Kilis’te bir taksi durağına yönlendirdi


    Adıyaman'da IŞİD'e katılması için kendisine yardımcı olan isimleri de açıklayan Tatar, Kilis üzerinden Cerablus'a geçtiğini anlattı:


    "Derslerin bitimini takiben Ahmet K. hakkında yakalama kararı çıkınca kendisi Adıyaman'ı terk ederek, Suriye'ye örgüte katılmaya gitti. Bana İbrahim adında biriyle haber gönderdi; bu kişi bana istersem Suriye'ye gidebileceğimi, örgüte katılabileceğimi söyledi. İbrahim bana, Suriye'ye geçip örgüte katılabilmem için yardımcı oldu, beni Kilis'te bir taksi durağına yönlendirdi. Burada, kısa boylu bıyıklı birine ‘kaçakçı' denilen kişiyi sormamı söyledi. Antep üzerinden Kilis'e gidip, İbrahim'in tarif ettiği taksiciyi buldum. Daha sonra İbrahim'in sözünü ettiği Kaçakçı gelip beni aldı ve Cerablus sınırına götürdü."


    Mahmut Tatar, kendisi dahil 17 kişinin, sabah saatlerinde Karkamış'tan Suriye tarafına geçtiklerini söylerken, sınırı geçtikleri sırada Türk askeriyle karşılaşmadıklarını iddia etti: "Benle birlikte 17 kişi Karkamış sınır kapısında 1 kilometre yakınındaki bölgede sınırı gündüz saat 10.00'da geçtik. Geçerken sınırda herhangi bir Türk askeri yoktu. Sınırı birlikte geçtiğim 17 kişi de erkekti. Yaşları 17 ile 50 arasında değişen kişilerdi. Bu grubun tamamı IŞİD'e katıldı. Sınırı geçtikten sonra Suriye tarafında Ebubekir adında bir IŞİD üyesi bizi karşıladı. Ebubekir bizi alıp sınırdan 1 kilometre uzaklıkta bulunan bir köye götürdü. Bir süre orada kaldıktan sonra, Ebu Talha adındaki bir IŞİD üyesi bizi alıp Bab ilçesine götürdü. Orada bir evde kaldık. Sonra bu eve yeni gelen kişiler oldu, sayımız 27 olunca, bizi kaldığımız bu evden 5 kilometre uzaklıkta bulunan eğitim kampına götürdüler. 27 kişi, bu kampta askeri ve dini eğitim aldık."


    Canlı bomba olmak ister misin diye sordular


    Örgüte katıldıktan sonra askeri ve dini eğitim gördüklerini söyleyen Tatar, bu eğitimin Türkçe kitaplarla verildiğini de belirtti. IŞİD'in Türkiye vatandaşı üyesi, örgüte katılan herkese ‘canlı bomba olmak ister misiniz?' sorusunun yöneltildiğini, kendilerini Türkiye'den IŞİD üyesi olmayan bazı kişilerin de ziyarete geldiğini anlattı:


    "Askeri eğitimde engelli koşu, sürünme, nefes kontrolü gibi dersler verdi. Eğitime geçmeden önce herkese tek tek ‘canlı bomba olmak ister misiniz?' diye sordular. Ben canlı bomba olmayı kabul etmedim. Örgüte katılan herkese bu soru soruluyor. Canlı bomba olmak isteyenlere 6 ay dini eğitim veriliyor. Ben canlı bomba olmak istemeyen gruptaydım, 70 gün askeri ve dini eğitim aldım. Askeri eğitimi, Ebu Talha dini eğitimi ise Ebu Musab veriyordu. Eğitimimizi Türkçe kitaplarla verdiler. Eğitimimiz sırasında, Türkiye'den birkaç kişi yanımıza gelip bizi kontrol etti. Bu kişiler sakalsızdı ve IŞİD'ci değildi."


    Türkiye’den katılanlar Tel Abyad’a gönderiliyordu


    Mahmut Gazi Tatar, örgüte Türkiye'den katılanların daha çok Tel Abyad'a gönderildiğini de söyledi. Tatar'a göre, Tel Abyad'a gönderilmelerinin sebebi burada Türkmen nüfusunun yoğun olması:


    "Eğitimden sonra bizi ‘takva'ya götürdüler. ‘Takva' için nereye gitmek istediğimizi sordular. Aslında gideceğimiz yere örgüt karar veriyor ama bizim de görüşümüzü aldılar. Benim içinde olduğum 27 kişilik grubu Tel Abyad'a gönderdiler. Bu grubun tamamı Türklerden oluşuyordu. Gruptaki üyelerin isimleri ve nereli olduğu gizli tutuluyordu. 2 arabayla toplu halde götürüldük, Tel Abyad da ikiye bölündük, iki ayrı eve dağıtıldık. Tel Abyad'da Türkmen nüfusu olduğu için bizi buraya gönderdiler. IŞİD'deki Türklerin çoğu Tel Abyad'da kalıyordu. Ailemizle görüşmemiz bu süre içinde yasaktı. Eğitimin bitmesinin ardından Adıyaman'daki ailemi aramama izin verdiler. Annemle konuştum, annem ‘oğlum evine gel' dedi. O an eve dönmeyi düşünüp ağladım. IŞİD, örgüte katılan bir kişinin ilk 6 ayda kimsenin eve ziyaret için dönmesine izin vermiyor.


    Türkiye’ye saldırmayacağız garantisi verdiler


    Tatar'ın, örgütün bakış açısına dair dikkat çektiği önemli noktalardan biri de, Türkiye'ye yönelik yaklaşım. IŞİD'de geçirdiği süre boyunca, örgütte komutan düzeyinde bulunan kişilerin, ‘Türkiye'yle bir sorunumuz yok' dediğini anlatan Tatar, bu kişilerin, ‘Türkiye'ye yönelik saldırı olmayacak' şeklinde garanti verdiklerini de söyledi:


    "Eğitim kampında komutanlar bize ‘Türkiye'yle bir sorunumuz yok' diyorlardı. Hatta ‘Türkiye'de kesinlikle bir saldırı olmayacak' diye talimat da verdiler. Eğitimde duyduğum kadarıyla IŞİD'e katılan Türkiye vatandaşlarının sayısı binden fazla. IŞİD, bir insanı yalnız gördüğü zaman gidip konuşuyor. İslam'ı öğretiyorlar, cihadın güzelliklerinden bahsediyorlar. Türkiye'de kendilerine ait evlerde dini eğitim veriyorlar. Bu evler varoş mahallelerde. Ben de Adıyaman'daki Mezarlık Mahallesi'nde Ahmet K.'den 6 ay eğitim aldım. Beş kişiydik toplamda, haftada bir gün 1.5 saat eğitim alıyorduk. Bu eğitimler gizli tutuluyordu, eve asla birlikte giriş-çıkış yapmıyorduk. Eğitime katılanlar birbiriyle dışarıda görüşmüyordu. Ahmet K. eğitimde bize ‘IŞİD'in haklı olduğunu, artık bir ‘İslam Devleti'nin kurulduğunu, hilafetin kurulduğunu ve IŞİD'e katılmanın farz olduğunu' söyledi."


     YPG Esirleri öldürmüyor


    Katılım ve eğitim sürecinin ardından IŞİD'de 2 aylık elemanken, YPG'nin eline düştüğünü söyleyen Tatar, YPG'nin kendisine kötü muamele yapmadığını savundu: 15 Haziran 2015'te Tel Abyad bölgesinde YPG'ye yakalandım. Tel Abyad'a geleli henüz üç gün olmuştu. IŞİD, YPG'nin Tel Abyad'a yaklaştığını bildirdi, kenti terk etmemizi istedi. YPG'den kaçan toplam 400 IŞİD’çi vardı. Geri çekilmemiz istenince, dahil olduğum gruptaki 70 kişiyle birlikte araçlara binip bir köye gittik. Orada yarım saat kadar bekledik. Gittiğimiz köyde de IŞİD’çiler bekliyordu. Köyden ayrılırken, araç yetmedi, böylece biz 12 kişi köyde kaldık. Koalisyon uçakları bombardımanından dolayı 6 kişi hayatını kaybetti. Köyden uzaklaşmaya çalışıyordum ancak korkudan köyde kaldım. Askeri kıyafetlerimi çıkarıp, sivil elbiselerle sabaha kadar köyde bekledim. Rakka yoluna baktım, YPG yolu sarmıştı. Köy halkı, köye dönüyordu. Köyden çıkıp yürümeye başladım, YPG burada beni yakaladı. Teslim ol dediler, teslim oldum. YPG önce beni başka bir yere götürdü sonra buraya getirdiler. YPG bana iyi davrandı. Yeme-içme ihtiyaçlarımız karşılandı, sigaramız bile veriliyor. Bu odada birkaç kişi kalıyoruz. YPG'nin bana iyi davranmasını beklemiyordum, işkence yapacaklarını sandım. Beni öldürmelerinden korktum ama YPG'nin esirlerini öldürmediğini öğrendim. Hiçbir esirlerini öldürmüyorlar. IŞİD'in elinde YPG'lilerin olduğunu burada öğrendim. IŞİD, esirleri öldürüyor. Ama YPG ile takas yaptığı için elinde esir tutuyorlarmış, burada duydum.


    Pişmanım ama faydası yok


    Kendisi gibi örgüte katılan pek çok kişinin pişman olduğunu da söyleyen IŞİD'in Türkiye vatandaşı üyesi, içinde bulunduğu durumdan çıkamayacağını düşündüğü için endişeli olduğunu belirtti:


    "IŞİD'e katıldığım için pişmanım ama bu saatten sonra pişmanlık fayda etmiyor. Esir takasıyla bırakılsam IŞİD beni öldürebilir onların aleyhine konuştuğum için. Türkiye'ye gitsem IŞİD üyesi olduğum için tutuklanacağım. Kimse benim durumuma, düşmesin akıllarını başlarına alsınlar. Benle cezaevinde kalanların geneli pişman."


    IŞİD’in petrol tankerleri her gün Türkiye’ye gidiyordu


    Mahmut Tatar, örgütte kaldığı süre boyunca IŞİD'in Türkiye'ye petrol sattığına ilişkin çok sayıda konuşmaya tanık olduğunu da ifade etti. IŞİD'de komutan düzeyinde bulunan kişilerin söylediklerini şöyle aktardı:


    "Eğitim kampında duydum. Ebu Talha, Mayıs 2015'te eğitim aldığımız sırada bize örgütün Türkiye'ye petrol sattığını söyledi. Bize ilk zamanlarda maddi sıkıntı çektiklerini ancak daha sonra ‘fetihler'le ele geçirdikleri yerlerdeki petrolü Türkiye'ye satarak ekonomik sorunlarını çözdüklerini anlattı. Mazot ve benzini dolar üzerinden Türkiye'ye tankerlerle satıyorlardı. Petrol tankerleri, günlük Türkiye'ye gidiyordu. IŞİD gelirini petrol üzerinden sağlıyor, elinde daha çok petrol var. Ebu Talha, Türkiye ile petrol ticaretinden güzel para kazandıklarını söylüyordu. Adını söylemediği tüccarlara da petrol sattıklarını anlatıyordu."


    Halen YPG'nin elinde bulunan Tatar, örgütün gıda ihtiyaçlarını Türkiye ve bazı Arap ülkelerinden karşıladığını da öne sürdü:


    "IŞİD'de Türkiye'nin ve bazı Arap ülkelerinin ürünleri vardı. Gıda ürünleri bu ülkelerden geliyordu. Kaldığımız yerlerde telefon görüşmesi yasaktı yer tespiti olmasın diye. Emirler, ABD'nin bombardımanlarını hiç umursamıyordu. Bombardımanların gösteriş amaçlı olduğunu söylüyorlardı."


    Neden İsrail’e karşı savaşmıyoruz?


    Adıyamanlı örgüt üyesi Tatar, Örgüte en çok Suudi Arabistan, Tunus, Yemen, Katar, Lübnan ve Mısır'dan katılım olduğu bilgisini verirken, Türkiye'nin ana geçiş noktası olduğunu iddia etti. Örgüt yöneticilerinin '11 Eylül'den daha büyük bir saldırı yapacaklarını' kendilerine söylediklerini belirten Tatar, bazı üyelerin, örgütün stratejisini ‘Neden İsrail'e karşı savaşmıyoruz' diyerek sorguladığını da anlattı:


    "Örgütte her 10 kişiden 5'i, aldıkları dini eğitimin tesiriyle canlı bomba olmak istiyor. Bir kişi, ‘Neden İsrail'e karşı savaşmıyoruz' diye sordu. Ebu Talha ‘önce küçük duvarı yıkacaksın sonra büyük duvarı yıkacaksın" sözüyle yanıt verdi. Örgüte en çok Suudi Arabistan, Tunus, Yemen, Katar, Lübnan ve Mısır'dan katılım var. IŞİD'e katılımlar Türkiye üzerinden oluyor. Türkiye son geçiş noktası, çünkü sınırda geçişler çok rahattı. Avrupa ve ABD'den gelenler Türkiye üzerinden IŞİD'e katılıyorlar. Avrupa ve bazı ülkelerden pasaportsuz, denizden kaçak yollarla Türkiye'ye gelip buradan ise IŞİD'e katılıyorlar. IŞİD, bize 11 Eylül saldırılarından daha büyük bir saldırı yapacağını söyledi bunu emirlerden duydum."


    Türkiye’den katılanların kurduğu grubuna adı: Konstantin


    IŞİD'in Türkiye'de rahatça bomba yüklü araç yapabildiğini iddia eden Tatar, Türkiye'den katılanların oluşturduğu grubun adının ‘Konstantin' olduğunu ifade etti:


    "IŞİD Irak'ta bazı yerlerde kimyasal silah da ele geçirdi. Örgütün Türkiye'deki üyelerinin üzerinde silahlar var. IŞİD, Türkiye'de bomba yüklü araçları rahat yapabiliyor. Örgütte emir olmak yeteneğe bağlı. Emiri ‘ketibe' belirliyor. ‘Ketibe' grup sorumlusu demek. Bizim grubumuzun adı Konstantin'di. Örgütte kadın savaşçı yasak fakat kadın polisler var kadınların üzerini aramak için."


    IŞİD’deki en üst düzey Türk: Ebu Hasan Türki


    Tatar, IŞİD'deki asayiş anlayışıyla ilgili bilgiler de paylaştı. Örgüt içindeki şüpheli hareketlerin yakından takip edildiğini söyleyen 24 yaşındaki IŞİD üyesi, ‘halife Ebu Bekir Bağdadi'nin çok sevildiğini, örgüt üyelerinin Bağdadi için canlarını feda etmeye hazır olduklarını savundu. Tatar, örgütte üst düzey bir Türk emir olduğunu belirtti:


    "Örgüt, şüpheli gördüğü üyelerini takip ediyor. Şüpheli telefon görüşmesi ve fotoğraf çekimi olduğunda hemen sorguya alıyor. IŞİD lideri Bağdadi'nin yerini kimse bilmiyor. Ketibe emiri dahi bilmiyor. Bağdadi örgütte çok seviliyor. Örgütte 100 bin savaşçı varsa hepsi onu korumak için canını verebilir. Bağdadi'nin Irak'ta savaşa katıldığını ancak daha sonra başına bir şey gelmemesi için savaştan çekildiğini söylediler. Örgütün ikinci adamı Adnani, üst düzey yönetimde Ebu Hasan Türki adlı emir vardı. Gelip bizim eğitimimizi kontrol ediyordu."

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    DEM Parti’nin “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü Batman’da başladı

    12 Aralık 2025

    Hayata Dönüş davasında zamanaşımı kararına savcıdan itiraz

    11 Aralık 2025

    İşine son verilen belediye işçisi bedenini ateşe vererek intihar etti

    7 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Yıldırım Kaya

    Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

    Siyasi Haber

    Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

    Mehmet Murat Yıldırım

    19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

    Muhsin Dalfidan

    Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Şebnem Oğuz

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Kemal Vuraldoğan

    İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

    Ümit Akçay

    Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’ndan Dilovası katliamı için adalet çağrısı

    21 Aralık 2025

    SAG Hidrolik işçilerine İtalyan sendikacılardan destek

    21 Aralık 2025

    Şık Makas işçileri için “Dayanışma Eylem Haftası”: Birçok kentte mağaza önlerinde buluşma çağrısı

    20 Aralık 2025
    KADIN

    Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’ndan Dilovası katliamı için adalet çağrısı

    21 Aralık 2025

    İran’da çeyiz yasası değişti: Boşanan kadınların tek mali güvencesi zayıflatıldı

    20 Aralık 2025

    Leyla Zana’ya tribünlerden cinsiyetçi saldırı: DEM Parti’den sert tepki

    19 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.