Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Birleşik Metal-İş Boettcher’de greve gidiyor

    16 Aralık 2025

    GAİN Medya’ya kayyım atandı: Anahat Holding’e soruşturma

    16 Aralık 2025

    ESP’ye ev baskınları: 11 kişi gözaltına alındı

    16 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

      16 Aralık 2025

      Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

      15 Aralık 2025

      “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

      14 Aralık 2025

      Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

      13 Aralık 2025

      CHP: Dost mu, düşman mı?

      11 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025

      Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

      14 Aralık 2025

      Stratejik illüzyon!

      8 Aralık 2025

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025

      Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

      6 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Üniversite Örgütü Üzerine (2) – Gökay Işık

    Üniversite Örgütü Üzerine (2) – Gökay Işık

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Yazı dizimize ikinci yazımızla devam ediyoruz. Önceki yazımızda, var olan üniversite örgütlerinin dar grupçu/dayatmacı örgüt reflekslerinden bahsetmiş ve bugünün üniversite örgütünün, bu anlayışın tamamen uzağında durarak, bakış açısını, “üniversite hareketi”nden yana sürdürmesinin gerekliliğinden bahsetmiştik. Yazı dizilerimizde “var olan” üniversite örgütlerinin eleştirisine ciddi bir yer ayırıp “nasıl olmalı” sorusuna gereken yanıtları “genel” ve “ilkesel” olarak ortaya koyuyoruz. Bu bilinçli bir yönelim; çünkü nasıl olmalı sorusu, var olanın eleştirisinden farklı olarak “kolektif” bir irade gerektiriyor. Bu perspektif, var olan üniversite örgütlerinin “içeriden” eleştirisi ile “örgütsüz” denen kitlenin üniversite örgütlerine getirdiği “dışarıdan” eleştirilerinin bir sentezini içermektedir. Bugün yine “içeriden” gelen eleştirilerle devam ediyoruz. Üniversite örgütleri “hiyerarşik” yapılanıyor.

    Üniversiteye girdiğimiz andan itibaren bizi karşılayan birçok üniversite örgütüne getirilen en büyük eleştirilerin başında “hiyerarşi” geliyor. Bu eleştiriyi ikili bir biçimde düşünebiliriz: birincisi tüzüksel anlamda ifade edebileceğimiz daha çok tekniğe dayanan hiyerarşi, ikincisi ise “kadro”ların; “sorumluların” ya da “şef”lerin (“statü”ler örgütlerin isimlerine göre değişiyor) örgüt içindeki davranışları yoluyla yürüyen ve tehlikeli bir “yaşayan hukuk” oluşturan hiyerarşi.

    Hiyerarşinin Görünüş Biçimi Olarak Yaşayan Hukuk

    Bu iki hiyerarşi biçimini bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Zira tüzüksel olarak hiyerarşik görünmeyen bir üniversite örgütünde “yaşayan hukuk” anlamında bir hiyerarşi bulunabiliyor. Bazı üniversite örgütlerinin ise tüzüğü dahi bulunmadığından/bilinmediğinden işleyişlerini yaşayan hukuk belirliyor. Öncelikle yaşayan hukukun ne olduğunu ifade etmek gerekiyor. Yaşayan hukuk, tüzüksel ve programatik sınırları gözetmeksizin, “yaşama hakim olan hukuk” olarak ifade edilebilir. Yaşayan hukuk, tüzüksel ve programatik sınırları gözetmediğinden; belirlenmesi, denetlenmesi ve ifade edilmesi dahi çok zor olan bir hukuk. Bu zorluğu belirleyen birçok neden var; en görünür olanları sıralamak gerekirse, belirlenmiyor çünkü yaşamın işleyişi içinde olduğu için “doğallaş(tırıl)ıyor” ; denetlenemiyor çünkü doğallaştırıldığı için, bu “doğallığın” dışına çıkılamıyor ve çıkan olursa da yaşayan hukuk tarafından “tasfiye” ediliyor; ifade dahi edilemiyor çünkü tasfiye süreçlerinin “işleyişi” ifadeyi zorlaştırıyor.

    Hiyerarşinin Yaşam Pratikleri

    Hiyerarşinin “yaşayan hukuk” olarak örgütlenme, “kadro”ların örgüt içerisindeki insanlardan kendini “farklı bir konumda” hissetmesiyle kendini gösteriyor. Bu “hissiyat” temelini, kişinin kendisinden değil yaşayan hukukun kendisinden aldığı için, “kişisel” değil “örgütsel” bir konu. Bu hissiyat, “buyurganlık”, “üstünlük”, “öz-eleştiri vermemezlik” ile süslenerek ilerliyor. “Kadro” ile “kadro olmayan” arasındaki ilişki “insani duygulardan” arınarak “örgütselliğin doğası gereği” adı altında mekanikleşiyor. Bu mekanikleşme ve hiyerarşinin getirdiği “hissiyat” göz önüne alındığında kurulan yoldaşlık, dostluk ilişkisellikleri politikleşemiyor ve yüzeyselleşiyor. Bu yüzeysellik ise “yaşayan hukukun” devamlılığını “kısır bir döngüye” sokuyor. Şöyle ki politikleşememenin sonucu “eski kadronun” yerini dolduran kişi “yeni”leşemiyor; “eski” devam ediyor. Bu kısır döngüyü oluşturan şeyin yaşayan hukukun kendisi olması bizi yine, bu davranış biçimlerinin kişisel değil, örgütsel bir konu olduğu sonucuna ulaştırıyor.

    “Yaşayan hukuk” tarafından hiyerarşik yapılanan bu örgütsel biçimin elbette ki çelişkileri var. Bu örgütsel işleyişin yüzeyselliği, “gerçek hayatın” derinliğiyle kıyasıya bir çelişki barındırıyor. Bunun sonucu olarak kişileri politikleştir(e)meyen bu işleyiş, bazen birtakım kişileri, “yaşayan hukuk” alanından çıkarabiliyor ve kişiler bu hiyerarşik işleyişi eleştirme noktasına getirebiliyor. Bundan sonra ise, kişinin örgütteki “konumuna” göre, bir başka deyişle “tehlikenin” boyutuna göre yaşayan hukuk devreye giriyor. Bu hukukun tüzüksel ve programatik olmaması, kişi ile örgüt arasında konunun çözümünü ve kişinin tasfiyesini “yaşam pratiklerine” bırakıyor. Bu yaşam pratiklerinin, “düzenden”, “iktidar ilişkilerinden” ne kadar sıyrıldığı ise önemsenmiyor.

    Bugünün Üniversite Örgütü

    Bugünün üniversite örgütü “yaşayan hukuka” geçit vermeyen, örgütsel ilişkileri ve sorumluluk ilişkilerini “teknikleştiren” ve “yaşayan hukukun” panzehiri olarak yaşamın tüm alanına değen ve bu alanları politikleştiren, bu anlamda yüzeysel ilişkileri derinleştiren bir örgüt olmalıdır.

     

    Üniversite Örgütü Üzerine (1) – Gökay Işık

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    DEM Parti’nin “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü Batman’da başladı

    12 Aralık 2025

    Hayata Dönüş davasında zamanaşımı kararına savcıdan itiraz

    11 Aralık 2025

    İşine son verilen belediye işçisi bedenini ateşe vererek intihar etti

    7 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Muhsin Dalfidan

    Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

    Necla Akgökçe

    Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

    Mehmet Murat Yıldırım

    “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

    Tolga Güney

    Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Kemal Vuraldoğan

    İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

    Ümit Akçay

    Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

    Fehim Taştekin

    Stratejik illüzyon!

    Ümit Akçay

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Birleşik Metal-İş Boettcher’de greve gidiyor

    16 Aralık 2025

    DYO’da taşeron krizi: İşçiler fabrikayı terk etmiyor

    16 Aralık 2025

    Metal işçilerinden MESS’e karşı eylem kararı: Üretimden gelen güç kullanılacak

    15 Aralık 2025
    KADIN

    İsviçre Parlamentosu’nun “kadın düşmanı” kararına karşı kadınlar parlamentoyu kuşattı

    10 Aralık 2025

    Serap Avcı meşru müdafaadan beraat etti

    10 Aralık 2025

    Brezilya’da On Binlerce Kadın Şiddete Karşı Sokakları Doldurdu

    9 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.