Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı için Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy ile birlikte tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Esra Mungan’ın avukatı cezaevi koşulları hakkında bilgi verdi.
Avukatın aktardıkları şöyle:
Dün öğleden sonra yeri değiştirilmiş. Lavabonun alt kata akıttığı gerekçesiyle başka bir odaya taşımışlar. Ama şimdiki yer daha kötü durumda. Bu kez çok küçük ve pis bir yer, havalandırmaya çakacak yer yok. Cezaevi yönetimiyle konuştuğumda dün geceye özgü olduğunu söylemişlerdi bu nedenle duyurmamıştım ama şimdi bir avukat arkadaşımız ziyarete gitti ve herhangi bir değişiklik olmadığı bilgisini iletti.
Esra Mungan'dan gelen not:
“(…) Ağırlaştırılmış müebbetten hüküm giyenlerle aynı koşullarda tecritte kalıyorum. Bana sorguda, Akşam gazetesinde yazan 14 maddeyi sordular. KCK'den talimat aldığım söyleniyor. Gerçek bir akademisyen kimseden talimat almaz. YÖK'e karşı olmamızın nedeni de tam bu. Hiç kimseden talimat almayız, yıllardır bunun için mücadele ettik. YÖK değil biz yönetelim istiyoruz. İlk kez yaşamımda 50 saat kitap okumadım. Kitapsız kalmak benim için psikolojik bir işkenceydi. En çok öğrencilerimin derslerini düşünüyorum, 54 öğrencim var. Bellek dersi veriyorum. Dersimi çok özlüyorum.
Bedenen dinlendim ama psikolojik olarak bozuldum. Üniversiteye sabah 8'de giderdim, ışıkları akşam ben söndürüyordum. Burada önemli olan öğrencilerimin eğitim haklarının elinden alınmış olması. Tez öğrencilerine ders veremiyorum, onların eğitim hakkı elinden aldı. Master seviyesinde 13 öğrenciye ders veriyorum. Çok keyifli gidiyordu, öğrencilerim yüzüstü kaldı."
'Bu dönemi düşününce Hitler dönemi Almanyası aklıma geliyor'
"2.5 yaşından 15 yaşına kadar Almanya'da eğitim aldım. Orada sürekli Nazi dönemini, o dönemin ne kadar kötü olduğunu anlatıyorlardı. Aldığım eğitim gereği toplumun geneli evet dese bile yanlış bulduğum şeye hayır demeyi öğrendim. Hitler Almanyası'na da herkes ‘evet’ demişti ama yanlış olduğu ortaya çıktı. Bu dönemi düşününce Hitler dönemi Almanyası aklıma geliyor. Fikir özgürlüğü önemlidir, inanmadığım hiçbir şeyi yapmam. Herkesin meselesiyle ilgilendim, duyarlı oldum, üniversitede taşeronların şartlarının iyileşmesi için uğraştım.”