Dünya müziğinde sözü ve bestesi en fazla “cover”ı yapılan şarkılardan biri şüphesiz Enternasyonal Marşı’dır. Dilimizde “Uyan artık uykundan uyan…” sözleriyle başlayan Enternasyonal’in, toplumsal mücadeleler tarihinde önemli bir yeri var. Bugün bilinen versiyonunun geçmişi 19. yüzyıl Fransa’sına gidiyor.
Enternasyonal Marşı ilk kez 23 Temmuz 1888’de Fransa’nın Lille kentinde söylenir. Sözlerini bir Fransız işçi, Eugène Pottier, 1870’de yazar. Bestesi ise 1888’de yine bir Fransız İşçinin, Pierre Degeyter’in eseridir.
Bugün her ne kadar tek bir Enternasyonal bestesi -ve hatta kısmen sözleri- üzerinde bir mutabakat olsa da, farklı ilhamlarla şekillenen dikkat çekici versiyonlara rastlamak mümkün. Bunlardan biri 1920’ler Türkiye’sine ait.
Araştırmacı Yazar Hamit Erdem, Emek Tarihi Yazıları kitabında bize Türkiye İçin Enternasyonal Marşı’nın sözlerini hatırlatıyor. Kurtuluş Yolu dergisinin 1922 yılında çıkarttığı ‘1 Mayıs özel sayısı’nda yayımlanan marşın bildiğimiz Enternasyonal’den farklı olan sözleri şöyle:
“Uyan mihnetle çalışan yoksul hemşeri! / İnkılâba gir de ol dünyanın hür rençperi! / Yeri göğü titretip demir döven işçiler! / Kayaları inletip saban süren çiftçiler! / Anadolu Şuralar* Hükümeti var olsun. / İşçilerin emeği üzerlerine yâr olsun. / Asrımızda dikilen beynelmilel çerağın, / Semalarda yükselsin güneş gibi parlasın.” **
Talimhanede Enternasyonal
Marşın isminden dolayı ister istemez sözleri okurken kulağımıza o bilindik Enternasyonal melodisi çalınıyor. Fakat Brsteci ve Söz Yazarı Şanar Yurdatapan’dan öğreniyoruz ki gerçek bestenin çok daha farklı bir hikayesi var.
Yurdatapan bu marşın bestesini babası Em. Korg. Danyal Yurdatapan’dan (1901-1976) hatırladığını söylüyor:
“Marşı ilk kez babamdan duyuşumun öyküsü şöyle, 1971 döneminde babamla tartışıyorduk:
– Senin arkadaşların Moskova’dan para alıyormuş
– ‘-muş’ dedin Baba, yani rivayet. Ama sen, 1921 yılında maaşını Lenin’in gönderdiği altınlarla aldığını söyledin.
– O başka. O ‘Kurtuluş Savaşı’ idi.
– Bu da ‘ikincisi’
…ve bu marşı söyledi.”
Yurdatapan’ın babası Kuleli Askeri Lisesinde öğrenciyken 1921 yılında kaçıp Ankara’ya katılır. Sonradan harp okulu olacak olan oradaki Askeri Talimgah’ta 2-3 haftalık alelacele bir eğitimden geçer. Daha sonra teğmen olarak Sakarya’ya gönderilir, muharebede yaralanır.
Yurdatapan’a göre babası Türkiye İçin Enternasyonal Marşı’nı büyük ihtimalle Askeri Talimgah’ta öğrenir: “Bu marşı talimgahta mı öğrenmiş, kesin değil ama çok muhtemeldir. Savaşta öğrenecek değil ya? Bu nedenle tarihin 1922 değil 1921 olduğunu sanıyorum.”
Tarih konusunda sağlama yapmak için tekrar Erdem’e danıştık. Kurtuluş Yolu dergisinin kapağında yer alan tarihlerin kesin olduğunu söyleyen Erdem, yine de marşın geçmişinin daha eskilere gidebilmesinin mümkün olduğunu belirtti: “Bu metnin ‘1 Mayıs Marşı’ olarak o yıllarda yazılıp söylenen bir marş olduğu belli. Ancak tarihi daha eski de olabilir. Kurtuluş Yolu’nda o bir mayıs vesilesiyle yer almıştır. Dolayısıyla Ş. Yurdatapan’ın babasının marşı bilmesi de mümkündür.”
Melodinin kökleri
Şarkının melodisi babasından aklında kalan Yurdatapan daha sonra yurt dışındayken aynı besteye Almanca bir versiyonda rastlar. Yaptığı araştırmanın ardından babasının söylediği marşın bestesinin ‘Brüder, zur Sonne, zur Freiheit!’ yani ‘Kardeşler, Güneşe, Özgürlüğe!’ isimli şarkı ile aynı olduğunu keşfeder.
Bu şarkı yıllar içerisinde popülerlik kazansa da kökleri Ekim Devrimi öncesi Çarlık Rusya’sına uzanıyor. Rusça ‘Smela Tavarişi v Nogu’ yani ‘Cesurca Yoldaşlar, Uygun Adım’ isimli şarkının sözleri Leonid Radin isimdeki genç bir devrimci bilim insanına ait. Bir Rus Halk şarkısı bestesini kullanan Radin, şarkının sözlerini 1897’de çarlık hapishanesinde tutsakken yazar.
“Cesurca Yoldaşlar, Uygun Adım / Kavgada ruhumuzu güçlendirelim, / biz özgür bir aleme giden yolu, / göğüslerimizle döşeyeceğiz. / Bizlerin kökleri halktadır, / emekçi ailelerin çocukları. / ‘Kardeşçe birlik ve özgürlük!’ / işte karşınızda savaş şiarımız! / Mücadeleyi başlatmanın zamanıdır. / Çabucak savaşa atılacağız. / Bizim ordularımız hiç korkar mı, / Çar’ın hayalet gücünden? / Tahtların tüm destekleri, / işçilerin elleriyle yapıldılar. / Mermi kovanlarını biz dolduracağız, / Süngüleri tüfeklere biz vidalayacağız. / Uzun zaman bizi zincirlerle bağlı tuttular, / Uzun zaman açlık bize işkence etti; / karanlık günler sona erdi, / ödeşme saati geldi. / Kudretli bir elle alaşağı edeceğiz, / sonsuza kadar ölümcül baskıyı. / Ve yeryüzünün üzerine yükselteceğiz / emeğin kızıl bayrağını!”
Almancaya uyarlayan isim ise Hermann Scherchen’dir. Kendisi Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sırasında Rus esir kamplarında kalır ve 1918’de ülkesine döner.
Yaptığı araştırmanın ardından Yurdatapan bize marşın Türkçe sözlerinin bestede nasıl durduğunu notalarla gösterdi. Ayrıca bir ‘sesli’ halini gönderdi. Üzerine çalışmak isteyen müzisyenler faydalanabilir.

Türkiye İçin Enternasyonal Marşı’nın hikayesine baktığımızda belki alıştığımız Enternasyonal’in bestesini duymuyoruz. Fakat şarkının sözlerinde ve bestesinde yaptığımız yolculuk, bize tek bir mücadelenin pek çok dildeki yüzünü gösteriyor. Sadece bu bile ‘Enternasyonal’ demek için yeterli bir sebep olsa gerek.
* Bu ifade, Rusça ‘meclis’ anlamından gelen ‘sovyet’ ifadesinin o günkü karşılığı olarak değerlendirilebilir. Yani bir bakıma bugünün Türkçesiyle ‘Anadolu Sovyetler Hükümeti’ şeklinde çevirirsek çok da yanlış yapmış sayılmayız.
** Hamit Erdem, Emek Tarihi Yazıları, Sel Yayıncılık, İstanbul 2020, s. 167-179