1 Mayıs’ta dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçiler kitlesel eylemlerle sokaklara çıktı. Daha yüksek ücret ve iyi çalışma koşulları talepleri öne çıktı.
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, dünyanın birçok yerinde kitlesel eylemlerle kutlandı. Dünyanın hemen hemen her yerinde daha yüksek ücret ve daha iyi çalışma koşulları talebi öne çıktı.
ALMANYA
1 Mayıs Almanya’da yüz binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla kutlandı. Alman Sendikalar Birliği (DGB) tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde bu yıl aslolarak 26 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ırkçı partilere oy vermeme çağrısı öne çıktı. "Avrupa, ama şimdi doğru olmalı” sloganıyla gerçekleştirilen eylemlerde yapılan konuşmalarda, AB tarafından izlenen bazı politikalar eleştirirken, Avrupa’nın barış için savunulması gerektiği belirtildi.
DGB tarafından yapılan açıklamada, ülke genelinde gösterilere toplam 381 bin 500 emekçi katıldı. DGB Genel Başkanı Reiner Hoffmann, Leipzig’deki eylemde yaptığı konuşmada AB’nin daha fazla sosyal politikalar izlemesi gerektiğini savundu. IG Metall Sendikası Genel Başkanı Jörg Hofmann ise Bremen’deki eylemde yaptığı konuşmada çalışma sürelerinin kısaltılmasını istedi.
İnşat İşçileri Sendikasından Robert Feiger ise Essen’de yaptığı konuşmada, "Avrupa çapında dayanışma, emeklilikte yoksulluğun olmadığı, ödenebilir konut hakkı en önemli taleplerimiz arasındadır" dedi.
Başkent Berlin’de Brandenburg Kapısı'nda yapılan eyleme yaklaşık 8 bin kişi katıldı. Polis, her yıl anarşist gruplar tarafından yapılan "Devrimci 1 Mayıs" nedeniyle yoğun "güvenlik" gerekçesiyle önlem aldı.
Ford işçileri eyleme damga vurdu
Köln’de yapılan eyleme ise bu yıl işten atmaların planlandığı Ford Fabrikası işçileri damgasını vurdu. İş elbiseleriyle eyleme katılan işçiler işten atma planının durdurulmasını talep eden pankartlar taşıdı. Yürüyüşün ardından Heumarkt alanında yapılan mitinge 8 bin kişi katıldı.
Hamburg’da ise Hamburg Dammtor S-bahn durağında başlayan gösteriye değişik işletmelerden 10 bin kişi katıldı. Yapılan mitingte Hamburg DGB Başkanı Katja Karger ve Birleşik Hizmet Sendikası (Ver.di) Genel Başkanı Frank Bsirske konuşma yaptı. DIDF-Hamburg her yıl olduğu gibi bu yıl da kitlesel katılım gösterdi.
Irkçılara geçit verilmedi
Almanya’nın bazı kentlerinde ise 1 Mayıs ırkçılara karşı eylemlere dönüştü. Saksonya eyaletinde bulunan Chemnitz’de ırkçı AfD’nin eylem yapmak istemesi üzerine binlerce kişi sokağa çıktı. 500 kişinin beklendiği AfD’nin eylemine katılım çok az oldu. Polisin yoğun güvenlik önlemleri altında bir araya gelen ırkçılara karşı eylem yaptı.
Dresden’de de faşist NPD tarafından yapılan eyleme sadece 100 kişi katıldı. Çok sayıda antifaşit eylem yaptığı için bazı ırkçılar da eylem alanına ulaşamadı. Bu nedenle ırkçılar ancak 100 metre yürüyebildi. Antifaşistlerin kurmuş olduğu barikatı kaldıramayan polis, ırkçılara daha fazla yürüyemeyeceklerini söyleyerek dağılmalarını istedi.
FRANSA
Macron hükümetinin zenginler lehine politikalarının aylardır protesto edildiği Fransa’da, polis terörüne rağmen Sarı Yelekliler ve sendikalar birlikte yürüdü. Başkent Paris, son yılların en kitlesel 1 Mayıs eylemine tanıklık etti.
Evrensel'in Fransa Temsilcisi Deniz Uztopal, Paris 1 Mayıs’ını şöyle yorumladı:
"Fransa’da hükümet 1 Mayıs’a insanların katılmasını çeşitli yöntemlerle engellemeye çalışıyordu. Özel haber kanalları çok büyük çatışmaların olacağı haberleri yaptılar. Beklendiği gibi çatışma çıktı, ancak bu polisin yoğun saldırıları nedeniyle oldu. Yürüyüşün başladığı meydana ulaşmak imkansız hale getirildi, valilik kararıyla buraya gelen metro durduruldu. Paris’in banliyölerinden buraya gelmek neredeyse imkansız hale getirildi. Ayıca yürüyüş daha başlamadan polis gaz bombalarıyla yoğun saldırdı, meydana giren bütün caddeleri kesti, kimlik ve kıyafet kontrolleri yaparak yürüyüşü zorlaştırdı. Tüm engellere rağmen bu senenin 1 Mayıs’ının son yılların en kitleseli olduğunu söyleyebiliriz. Genelde bugüne kadarki yürüyüşlerde polis paralel sokaklarda durur ve bir sorun olmadıkça müdahale etmezdi. Bu sene ise kortejleri böldü, kortejlerin arasından panzerlerle geçti ve sürekli provokasyon çıkardı. Polise yönelik çok ciddi bir tepki olduğunu söyleyebiliriz. Ancak binlerce Sarı Yelekli ile CGT’nin ilk defa bu kadar kitlesel bir araya geldiğini söyleyebiliriz."
İNGİLTERE
İngiltere’nin birçok şehrinde de 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Resmi tatil olmamasına rağmen Londra, Liverpool, Manchester, Cardiff, Glasgow gibi şehirlerde sokağa çıkan binlerce kişi, artık kemer sıkma politikalarının son bulmasını istedi.
Sendikaların çağrılarıyla yapılan eylemlerde, ırkçılık ve kesinti politikalarına karşı sloganlar atıldı.
Londra’da yapılan yürüyüşe çok sayıda göçmen örgütünün katılması dikkat çekerken, Demiryolu işçileri de yoğun katılım gösterdi. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı yürüyüş, Marx Hatıratı Kütüphanesi önünde başlayıp Trafalgar Meydanı’nda sona erdi. Burada yapılan konuşmalarda, kesinti politikalarına son verilmesi istendi ve daha fazla örgütlenme çağrısı yapıldı.
NORVEÇ
1 Mayıs, Norveç’in dört bir yanında coşkuyla kutlandı.
30 yıl mücadelesi verilerek 100 yıl önce 8 saatlık iş gününün yasallaştığı Norveç’te, bu yıl yapılan kutlamalarda sosyal ve politik talepler dile getirildi. 8 saatlik iş günü, sendikal haklar, yıllık izin hakkı, haftalık çalışma süresi gibi kazanımların uzun mücadeler sonucu elde edildiği hatırlatılırken bu kazanımların korunması ve yeni mücadelelerin kazanılması için daha güçlü birlikteliğe ihtiyaç olduğunun altı çizildi.
Başkent Oslo’daki kutlamaya 10 binden fazla kişi katıldı. Kutlama yerel saatle 11.20'de Youngstorget alanında başladı. Oslo’da emekçiler "Artan farklılıklara, bütçe kesintilerine hayır; kızıl-yeşil ittifakına oy ver" temel sloganıyla yürüdü.
Yapılan konuşmalarda, SAS pilotlarının grevinin desteklenmesi, gelecek seçimlerde sağ koalisyon hükümetine karşı birlikteliğin önemi, toplu sözleşmelerin güçlendirilmesi, işveren örgütlerinin saldırıların göğüslenmesi, iklim tehdittine karışı uluslararası işbirliğinin önemi, doğanın tahribatına karşı mücadele, kamu yönetimi ve mesleki hakların korunması, halkın konut ihtiyacının karşılanması ve nükleer silahların yasaklanması, eşit işe eşit ücret ve 6 saatlık iş günü talepleri dile getirildi.
Konuşmalarda, daha güvenli bir ücret ve daha iyi çalışma koşulu için mücadele ile faşizme ve ırkçı guruplara karşı mücadelenin yükseltilmesi istendi.
Oslo’daki kutlamaya göçmenler de kendi pankartlarıyla katıldılar.
VENEZUELA
1 Mayıs'tan bir gün önce muhalefetin başarısız askeri darbe girişimine sahne olan Venezuela'da 1 Mayıs mitingi, hükümete destek gösterisine dönüştü.
Venezuela'da iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) mensupları Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya destek için başkent Caracas'taki devlet başkanlığı sarayı Miraflores'in karşısındaki Sucre Bulvarında toplandı. Maduro burada yaptığı konuşmada “Sağın komplolarından birini bozguna uğrattık. Bir elçilikten diğerine kaçıyorlar. Adalet onları arıyor, er ya da geç, hainliklerinin ve işledikleri suçların bedelini ödemek için hapse girecekler” ifadelerini kullandı. Maduro "Dün girişilen darbe teşebbüsü bizzat Beyaz Saray'dan, John Bolton tarafından yönetildi" dedi.
KANADA
Kanada’nın Toronto şehrinde farklı etnik kökenli göçmen işçiler anadillerinde taleplerinin yer aldığı döviz ve pankartlarla 1 Mayıs’ı çoşku ile kutladı. “Dünyanın tüm işçileri faşizme karşı birleşin” pankartı arkasında Queen Park’tan Dundas Meydanına yürüyüş gerçekleştirildi. Alana çıkan göçmen işçiler ve sendikaların ana talepleri dünyada yükselen faşizme karşı ortak mücadele, göçmen hakları, Venezuela darbesine karşı başta ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin yer aldığı ve darbeci Guaido’yu tanıyan ülkelere karşı tepkiler yer aldı.
Ontorio eyaletine eğitim kredilerinde yapılması planlanan kesintilere karşı öğrenciler de talepleri ile 1 Mayıs alanında yerini aldı. Nüfusun yüzde 70’inin onlarca farklı etnik kökenli göçmen işçinin oluşturduğu Toronto şehrinde göçmen işçilerin ucuz iş gücü olması ve sınırlı süre ile verilen oturumlardan kaynaklı sağlık, eğitim ve anayasal hakların birçoğundan yararlanamaması en büyük sorunların başında geliyor. Hangi meslek grubu olduğu farketmeksizin niteliksiz iş gücü olarak yaşamaya mahkum edilen göçmenler, dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi Kanada’da hak mücadelesi vermeye devam edeceklerini belirten döviz ve pankartlarla dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.
AVUSTURYA
Avusturya’nın başkenti Viyana’da kutlanılan 1 Mayıs'ta aşırı sağcı hükümete tepki damgasını vurdu.
Viyana Belediyesi tarafından düzenlenen eyleme katılan çok sayıda kişi, hükümeti oluşturan popülist Avusturya Halk Parti (ÖVP) ve aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (FPÖ) politikalarına tepki gösterdi.
Hükümet karşıtı pankartların açıldığı eylemde konuşan muhalefetteki Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) Genel Başkanı Pamela Rendi Wagner, hükümetin düşük gelirlileri, işçi sınıfı ve göçmenlerin yaşamını olumsuz yönde etkileyen yasaları hayata geçirdiğini söyledi. Wagner, koalisyonun küçük ortağı aşırı sağcı partiden bazı siyasi isimlerin her geçen gün yeni bir ırkçı, yabancı karşıtı eylem ve söylemde bulunduklarını, Başbakan Sebastian Kurz’un bu gelişmeler karşısında yeterince etkili olamadığını ifade etti.
Aşırı sağcı lider Heinz Christian Strache'nin sosyal medya hesabından ırkçı ve antisemitist paylaşımlarda bulunduğunu anımsatan Wagner, "FPÖ tarafından yapılan her ırkçı paylaşımı münferit olaylar olarak tanımlıyorlar. Ancak bu münferit olaylara her gün bir yenisi ekleniyor. Başbakan Yardımcısı Strache, aşırı sağcıların söylemlerini kullanıyor ve onlara övgülerde bulunuyor." eleştirisinde bulundu.
"Irkçı liderler istifa etmeli"
Wagner, Avusturya’da demokratik değerlerin kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, aşırı sağcı liderin söylemleri ve paylaşımları nedeniyle istifa etmesi gerektiğini dile getirdi.
Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig de ırkçılık, antisemitizm ve yabancı düşmanlığı konularında çok daha hassas bir tutum sergilediklerini belirterek, aşırı sağcı FPÖ ile hiçbir şekilde koalisyon kurmayacaklarını söyledi.
Ludwig, hükümetin ırkçı, aşırı sağcı söylemler karşısında etkisiz kaldığını, sağcı radikal grupların hükümeti yönlendirdiğini söyledi.
Hollanda
Hollanda Sendikalar Birliği FNV tarafından Amsterdam’da düzenlenen mitinge binlerce işçi ve emekçi katıldı. Güvenceli iş, iyi bir emeklilik hakkı, ücretlerin yükseltilmesi temel taleplerin başında geldi.
Hollanda DİDF de 1 Mayıs’ta alandaydı.
İspanya
28 Nisan'da genel seçimlerin yapıldığı İspanya’da işçi ve emekçiler, ülkenin büyük kentlerinde 1 Mayıs yürüyüş ve mitinglerini düzenledi. AP’nin haberine göre, ülkenin büyük sendikaları başbakan olması beklenen Sosyalist Parti Lideri Pedro Sanchez’e emekten yana politikaları hayata geçirmesi çağrısı yaptı.
Rusya
Rusya’nın ikinci büyük kenti St. Petersburg’da 1 Mayıs eylemi yapmak isteyen onlarca kişi gözaltına alındı.
OVD-Info’nun haberine göre, gözaltına alınanların çoğu muhalif lider Alexei Navalny destekçileriydi. Eyleme katılanların "Putin ölümsüz değil" pankartı taşıdıkları belirtildi.
Moskova merkezindeki Kızıl Meydan’da gerçekleştirilen ve çoğunlukla hükümeti destekleyen sendikaların katıldığı belirtilen 1 Mayıs mitinginde ise yaklaşık 100 bin kişi katıldı. Muhalefetin düzenlediği eylemlere ise polisin müdahale ettiği, Moskova’da da en az 6 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Yunanistan
Yunanistan’da demir yolu, adalara gemi ulaşımı ve diğer toplu taşıma araçları 24 saatlik grev nedeniyle çalışmadı. Başkent Atina’da ise üç ayrı 1 Mayıs eylemine binlerce işçi ve emekçi katıldı.
Asya ülkelerinde 1 Mayıs
Yoğun sömürünün yaşandığı Asya başkentlerinde de on binlerce işçi ve emekçi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için 1 Mayıs alanlarındaydı.
Güney Kore’nin en büyük sendikasıyla Kuzey Kore işçi örgütü ortak açıklama yayınlayarak iki ülke arasındaki barış için verilen taahhütlerin yerine getirilmesi için mücadele çağrısı yapıldı. Güney Kore’deki yürüyüşte ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uyulması talebi dile getirildi.
Filipinler’in başkenti Manila’da binlerce işçi başkanlık sarayına yürüdü.
Myanmar’da çoğu fabrika işçisi olan emekçilerin yürüyüşünde verilmeyen haklar talep edildi.
Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki 1 Mayıs yürüyüşünde ise ana talep asgari ücretin artırılması ve işyerinde ayrımcılığın son bulması oldu. Kötü çalışma koşulları nedeniyle tekstil cehennemi olarak anılan Kamboçya’da da işçiler 1 Mayıs’ta hakları için sokaktaydı.
Köle değil işçiyiz
Benzer koşulların olduğu Bangladeş 1 Mayıs’ında da tekstil işçilerinin talepleri öne çıktı. Başkent Daka’da yürüyen işçiler insanca yaşanacak ücret ve çalışma koşulları istedi. Ayrıca kadın işçilerin 6 aylık annelik izni talebi de öne çıkan talepler arasındaydı.
Hong Kong’da İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun örgütlediği yürüyüşte haftalık iş süresinin 44 saatle sınırlandırılması ve saatlik asgari ücretin 54.7 Hong Kong doları (7 ABD doları) olması talep edildi. İnşaat işçileri de iş güvenliği talebini öne çıkardı. Hong Kong’daki gösterilerde "Köle değil, işçiyiz" denilerek göçmen işçilerin sorunlarına dikkat çekildi.
Endonezya’da binlerce düşük ücretli işçi sokaklara çıkarak ücretlerine zam istedi. İşçiler, Endonezya Güney Asya’nın en büyük ekonomisi olmasına rağmen çalışma koşullarının çok kötü olduğuna dikkat çekti.
Tayvan’da binlerce işçi başkentte yürüdü, işçiler daha fazla izin günü ve daha yüksek ücret talep etti.
Filistin’de abluka altında 1 Mayıs
Gazze’deki Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC) ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) tarafından İsrail ablukası altındaki Gazze’de düzenlenen yürüyüşe katılan Filistinli işçiler, iş imkanları sağlanması ve Filistinli işçilerin haklarının verilmesi yönünde sloganlar attı.
Ayrıca Ramallah’da da yürüyüş düzenlendi.
Kazakistan
Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da (Astana) 1 Mayıs, çeşitli kültürel etkinlikler ve spor faaliyetleriyle kutlandı.
Belçika
Brüksel'de geleneksel 1 Mayıs yürüyüşü Adalet Sarayı'nın önünde başladı ve Ruouppe meydanında sonra erdi.