Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    CHP Gençlik Kolları 81 İlde MESEM Protestosu: “Bu Kara Düzenin Adı MESEM’dir”

    7 Aralık 2025

    Kimlik gaspı ve otorite inşası: Roman halkının gölgesinde kurulan masallar

    7 Aralık 2025

    DEM Parti’nin Barış Konferansı sona erdi: “Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmeye geldik”

    7 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Kimlik gaspı ve otorite inşası: Roman halkının gölgesinde kurulan masallar

      7 Aralık 2025

      Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

      6 Aralık 2025

      Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

      4 Aralık 2025

      Barışa cephe alanlar

      4 Aralık 2025

      Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

      3 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025

      Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

      6 Aralık 2025

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025

      Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

      3 Aralık 2025

      İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

      1 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » TBMM komisyonu, neden ekoloji örgütlerini dinlemedi?

    TBMM komisyonu, neden ekoloji örgütlerini dinlemedi?

    MEHMET HORUŞ İlke TV için yazdı: "“Doğayla barışmadan, insanlar arasında kalıcı bir barış kurmak mümkün değil”. Bu nedenle tematik bir başlığın veya toplumsal bir dinamiğin yok sayılmasının ötesinde telafisi olmayan bir eksiklik karşımızda duruyor."
    Mehmet Horuş20 Ekim 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, şimdiye kadar yüzden fazla kişi ve kuruluşu dinledi. Diyarbakır ziyaretinin ardından çalışmalarının bu etabını tek bir ekoloji örgütünü veya ekoloji mücadelesinden gelen tek bir kişiyi dinlemeden tamamlayacak.

    Dünyada özellikle iklim krizinin giderek derinleştiği günümüzde ekolojik bir yaklaşım olmadan Türkiye, en temel meselelerinden birini çözmeye çalışıyor. Komisyon’un dinlediği barolar ve hukuk örgütleri, emekli subay, astsubay ve erbaş dernekleri, hak örgütleri, düşünce ve araştırma kuruluşları, gençlik örgütleri, sendikalar, işveren ve meslek örgütleri, sanayiciler ve farklı uzmanlık alanlarından akademisyenler arasında da ekolojik sorunlara değinen olmadı. Böylece ekolojik konular, en son dinlenen kadın örgütleri arasında yer alan Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyafi’nin “kesişimsel” katkılarıyla sınırlı kaldı.  Bu ihmalin nedenleri üzerinde hepimizin düşünmesi gerekiyor.

    Bu nedenler arasında ekoloji hareketlerinin güçsüzlüğü veya ekoloji mücadelesi verenlerin ülkenin genel siyasi gündemine ilgisizliği sayılamaz. Çünkü, 1 Eylül Dünya Barış Günü, ekoloji örgütleri, TBMM’deki Komisyon çalışmalarını önemli bir gelişme olarak gördüklerini ve görüşlerini sunmak amacıyla bir rapor hazırladıklarını açıkladılar. Eylül ayı sonunda da yüze yakın ekoloji örgütü “Doğayla da Barış” başlıklı raporlarını kamuoyuna açıklayarak TBMM Komisyonu’na dosya olarak sundu. Raporda, Kolombiya ve Filipinler gibi dünyadaki deneyimler, benzer barış süreçlerinde ekoloji örgütlerinin üstlendikleri roller, çatışmalı dönemin envanterinin ekolojik zararları içerecek şekilde çıkartılması, geçiş dönemi adalet mekanizmalarında ekolojik hakların gözetilmesi ve zararların tazmini, barış parkları gibi önerilere yer verildi. Toplumsal bir dinamik olarak Türkiye’nin dört bir yanında ekoloji hareketleri, çok geniş bir katılımla sürecin toplumsallaşmasına dair önemli bir katkıda bulundu. Bu katkı, ekoloji hareketlerinin yıllardır sahadaki pratik mücadeleler içinde biriktirdikleri barış özleminin bir özeti olarak da okunabilir.

    “Doğayla da Barış” çağrısının ve raporunun TBMM tarafından görülmemesi, ekolojiye olan ilgisinin zayıflığıyla da açıklanamaz. TBMM, önceki yasama yılında, “iklim kanunu” olarak lanse edilen emisyon ticaret kanununu çıkardıktan sonraki en büyük mesaisini zeytinliklerin taşınmasıyla dikkat çeken “Torba Yasa” üzerinde harcadı. 1 Ekim’de açılan yeni yasama yılında ise Milli Parklar Kanunu, Çevre Kanunu, Turizm Teşvik Kanunu ve ilgili diğer bazı kanunlar hakkındaki torba yasa teklifi sunulduktan hemen sonra TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na gönderildi. TBMM’nin azımsanmayacak “ekoloji mesaisi”, hız kesmeden önümüzdeki aylarda devam edecek. Meclis’teki milletvekilleri, ekolojik sorunların ehemmiyetinin farkındalar. Muhalefet milletvekilleri kadar olmasa da AKP ve MHP milletvekillerinin de seçildikleri illerdeki ekolojik yıkım projeleri nedeniyle yöre yurttaşları tarafından kapılarının sıkça çalındığını biliyoruz. Aynı TBMM’de, CHP ve DEM Parti’nin önerilerine rağmen ekoloji örgütleri ve ekoloji başlığı, dinlenecek ilk yüz kişi ve kurum arasında kendilerine yer bulamamış oldular. Eğer ortada bu yönde en küçük bir niyet ya da duyarlılık olsaydı, hiç olmazsa siyasal iktidara yakın onlarca profesyonel çevreci STK arasından birileri Komisyon’a davet edilebilirdi.

    Bir başka neden olarak, ekolojik eleştirinin geleneksel siyaset anlayışı ve en genel anlamda parlamenter siyasetle ve işleyişiyle ilgili mesafesi ve gerilim alanları ele alınabilir. Ekoloji mücadelesi geliştikçe, yerleşik kurumları, kavramları, bunlar arasında özellikle hukuk ve siyaset kalıplarını daha çok sorguluyor. TBMM’nin rutin komisyon faaliyetlerinden biri olsaydı, bu durum kabul edilebilirdi. Fakat Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM’nin her zamanki komisyon faaliyetlerinin ötesinde farklı eğilimleri ve çok farklı kesimleri bir araya getirmeye çalışan bir ortak platform olarak kuruldu. İktidarı ve muhalefetiyle yaratılan bu ortak zeminde aynı mantıkla çok farklı kesimler davet edildi. Bu yüzden Barış Anneleri’nin Kürtçe konuşmasına izin verilmemesi, TBMM kürsüsünde bir milletvekilinin Kürtçe konuştuğu için mikrofonunun kapatılmasından çok daha fazla tepkiye yol açtı. Kapsayıcılık iddianız varsa, ihmal ettiğiniz her toplumsal kesim için bu bir ihmalin ötesinde dışlama anlamına geliyor. Dolayısıyla TBMM Komisyonu, ekoloji örgütlerini dinlemeyerek kuruluş amacının ve kendi iddiasının gerisine düşmüştür.

    Türkiye’de egemen siyaset ve toplumsal sorunlara yaklaşım halen ekolojik perspektiften yoksun şekilde seyrediyor. Tarımı, enerjiyi, kentleşmeyi, ulaşımı veya turizmi nasıl ekolojik temelde ele almak zorundaysak; temel hakları, demokrasiyi, söz ve karar süreçlerini ve elbette barışı konuşurken de konunun ekolojik boyutunu unutmamalıyız. Raporda ifade edildiği gibi, “doğayla barışmadan, insanlar arasında kalıcı bir barış kurmak mümkün değil”. Bu nedenle tematik bir başlığın veya toplumsal bir dinamiğin yok sayılmasının ötesinde telafisi olmayan bir eksiklik karşımızda duruyor.

    “Doğayla da Barış” a ihtiyacımız var. TBMM Komisyonu, önümüzdeki günlerde hazırlayacağı raporda en azından ekoloji örgütleri tarafından sunulan yazılı raporu dikkate alarak bu eksikliği giderebilir.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    7 Aralık 2025

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    6 Aralık 2025

    “Darbe mekaniği”

    4 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Cumur Ülker

    Kimlik gaspı ve otorite inşası: Roman halkının gölgesinde kurulan masallar

    Şebnem Oğuz

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    Şebnem Oğuz

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    Ercan Jan Aktaş

    Barışa cephe alanlar

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit Akçay

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    Özgür Müftüoğlu

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    Ertuğrul Kürkçü

    “Darbe mekaniği”

    Alp Altınörs

    Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İSİG: Kasım ayında 216 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

    4 Aralık 2025

    Bini aşkın Amazon çalışanından CEO Andy Jassy’ye açık mektup

    3 Aralık 2025

    Dargeçit’teki Ilısu Barajı’nda işçi ölümü: 25 metreden düşerek hayatını kaybetti

    2 Aralık 2025
    KADIN

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.