SYKP İstanbul İl Örgütü, Kızıldere Katliamının 50. yılında Mahir Çayan ve arkadaşlarını anmak için Maltepe Küçükbağ sokağa yürüyüş düzenleyip basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada 1995 yılında faşistler tarafından katledilen Mehmet Latifeci de anıldı. 1 Haziran 1971 yılında bu sokaktaki bir evde Hüseyin Cevahir katledilmiş, Mahir Çayan ise yaralı ele geçirilmişti.
SYKP İstanbul İl Örgütü, Kızıldere Katliamının 50. yılında Hüseyin Cevahir’in katledildiği, Mahir Çayan ise yaralı ele geçirildiği Maltepe ilçesine bağlı Küçükbağ sokakta Mahir Çayan ve arkadaşlarını andı. Sokağa kadar sloganlarla yürüyüş düzenleyen SYKP üyeleri burada bir açıklama gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada 1995 yılında faşistler tarafından katledilen Mehmet Latifeci de anıldı.
SYKP MYK üyesi Ali Emre Ecer ve SYKP PM üyesi Roza Kahya tarafından açıklamadan önce birer konuşma yapıldı. Konuşmaların ardından SYKP İstanbul İl Örgütü adına basın metnini Beyza Kayaer okudu.
Mahir Çayan ve arkadaşlarının Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamını engellemek için Kızıldere’ye çıktıklarını belirten Kayaer, “Silah sesleri sustuğunda yıkılan ve yakılan kerpiç evin içinden doğan slogan seslerini hala duyuyoruz. Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı yoldaşlığı ve devrimci iradeyi rehber ediniyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kızıldere devrimci dayanışmanın sadece sözde olmadığının en açık göstergesidir”
“Kızıldere devrimci dayanışmanın sadece sözde olmadığının en açık göstergesidir.” diyen Kayaer, Kızıldere’nin devrimci hareketin mayasını güçlendiren bir mihenk taşı olduğunu söyledi.
Kayaer sözlerine şöyle devam etti:
“Kızıldere devrimci irade ve eylem kararlılığının diğer adıdır. Hem emperyalizme hem de emperyalizmin iç olgu olduğu tespitiyle işçi sınıfı ve ezilenler adına iktidara başkaldırının adıdır.
Kızıldere katliamı ile devrimci hareketi yok edeceğini düşünen devletin planları suya düşmüştü.
Ardından daha büyük bir şekilde gelen gençlik ve sınıf hareketi Kızıldere de bırakılan ayak izine basarak devlete cevap vermiştir. Aradan tam elli yıl geçti. Elli yılın ardından baktığımızda Kızıldere’den bizlere kan ve gözyaşının değil devrimci mücadele ve dayanışmanın köklü bir miras olarak kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu mirasa layık olmaya çabalıyoruz. Bunun yolu bugün zulmün ve yoksulluğun olduğu her yerde direnmekten geçmektedir. Mahir olmaktan geçmektedir!”
“Bir kere daha haykırıyoruz: Mehmet Latifeci Ölümsüzdür!”
30 Mart 1995’te evinin önünde babası ile beraber katledilen Mehmet Latifeci’yi de anan Kayaer, “Mehmet Latifeci Arap Alevi halkına yönelik asimilasyon ve imha politikalarına karşı direnen, Arap ve Kürt halkının birlikte mücadelesini ölümüne savunan, işçi direnişlerinde ön safta duran bir komünistti. Geçmişten bugüne, bugünden geleceğe bu mirasın izcisi ve taşıyıcısıydı. Bir kere daha haykırıyoruz: Mehmet Latifeci Ölümsüzdür!” ifadelerini kullandı.
Kayaer’in “Bizlere bıraktıkları bayrağı tutmanın olanca onuru ve heyecanıyla haykırıyoruz; Kızıldere Son Değil Kavga Sürüyor!” sözlerinin ardından anma sloganlarla son buldu.