SYKP, yaptığı açıklamayla Paris’teki katliamın ardından Nijerya’da Boko Haram örgütü tarafından yapılan ve 2 binden fazla insanın öldüğü saldırıyı lanetledi ve bu saldırılarda emperyalistlerin suç ortaklığının bulunduğunu vurguladı.
Haber Merkezi – Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) El Kaide bağlantılı Boko Haram örgütünün Nijerya’daki Baga kentinde gerçekleştirdiği ve 2 binden fazla insanın ölümüyle sonuçlanan katliamı lanetledi. SYKP Merkez Yürütme Kurulu adına yapılan açıklamada, Paris’te Charlie Hebdo katliamı gibi Nijerya’daki katliamda da, İslam adına vahşet uygulayan radikal İslamcı örgütlerle birlikte onları bugüne kadar koruyup kollayan, el altından destekleyen emperyalist ülkelerin de suç ortağı olduğu vurgulandı.
SYKP’nin açıklamasında “Ortadoğu’da yakılan ateş sadece bölge halklarını değil, dünyayı kasıp kavuracak bir ateş topuna dönüşmektedir. İslam’ın suçlu olduğu sanrısının yaygınlaştığı bugünlerde, meselenin kültürler/dinler arası bir savaşa indirgenmesine izin vermeden, tüm dünya sol-sosyalist-devrimci-muhalif kamuoyunun genişletilmiş büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesi olan emperyalist savaşa karşı ayağa kalkması, Boko Haram/IŞİD/Nusra/El Kaide… benzeri örgütlerin katliamlarına zemin hazırlayan paylaşım hırsına ve dünyanın barbarlığa teslim edilişine ‘dur’ demesi elzemdir” ifadeleri kullanıldı.
SYKP MYK açıklamasının tam metni şöyle:
Basına ve Kamuoyuna,
Küresel hegemonya mücadelesi Ortadoğu’yu tam anlamıyla bir kan gölüne çevirmiş durumda. Ortadoğu’da bölgesel işgal operasyonlarını temel alan küresel güçler, işgal operasyonlarına gerekçe oluşturacak radikal İslamcı(!) örgütlerin kurulmasını sağlayarak bu örgütlere her türlü silah ve para yardımı sağladılar. ABD-İngiltere ve Fransa özellikle Irak, Libya, Nijerya ve Suriye merkezli askeri operasyonları güçlendirmek için radikal İslamcı örgütlere çok aktif destek verdiler. Afganistan’da El Kaide, Nijerya’da Boko Haram, Mali’de Magrip El Kaide, Irak-Suriye merkezli IŞİD ve El Nusra bu örgütler arasında en çok ismini duyduklarımız.
Afrika’da uyguladığı politikalarla bölge halklarını birbirine kırdıran Fransa gibi İngiltere ve ABD de bölgenin zenginliklerini el geçirme peşinde. Ancak görünen o ki Fransa ve İngiltere desteğinde Libya’da önemli bir güç olan ve özellikle askeri olarak ciddi olanaklar elde eden El Kaide’nin bölgesel güçleri Somali, Nijer, Tunus, Nijerya, Mali ve Cezayir’de politik dengeleri değiştirecek bir düzeye geldiler. Öyle ki 11 Ocak 2013 yılında ABD ve İngiltere’nin desteğiyle Fransa bu sebeple Mali’ye askeri bir müdahale gerçekleştirdi.
Tüm bu bölgesel hesapların sonucu ve uzantısı olarak ortaya çıkan Paris katliamı ve akabinde Nijerya’ da yaşanan katliam Ortadoğu’da yaratılan canavarın hangi boyutlara geldiğinin de göstergesi.
El Kaide bağlantılı Boko Haram örgütünün Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Baga kentinde gerçekleştirdiği son saldırılarda 2 binden fazla kişiyi katlettiği gelen haberler arasında. 10 binlerce insanın bölgeden kaçmak zorunda kaldığı Baga kentinde, katliam sonrası artık hiçbir sivilin kalmadığı söylenmekte.
Nijerya, başına bela edilen ve ilk olarak ülkenin kuzeydoğusunda ortaya çıkan ve kısa sürede başkent Abuja da dâhil ülkenin her tarafına yayılan El Kaide bağlantılı Boko Haram örgütüyle beş yıldır mücadele ediyor.
Boko Haram sadece 2014’te en az dört bin kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin yerlerinden olmasına neden oldu. Yüzlerce kadın öğrenciyi kaçırdı, kimiyle militanları zorla evlendi.
Adı yerel dilde “Batılı tarzda eğitim yasaktır” anlamına gelen Boko Haram’ın, 2009’da lideri Muhammed Yusuf’un gözaltındayken ölmesinin ardından başlattığı kitlesel şiddet eylemlerinde şimdiye kadar 13 bin kişi yaşamını yitirdi.
Görünen o ki halkların birbirine kırdırıldığı savaşın dünya ölçeğinde yansımalarıyla yüz yüzeyiz. Paris’te gerçekleşen katliamı bölgedeki gelişmelerden ayrı ele almak mümkün değil. Emperyalistlerin dünya halklarına ödettiği bedeli kendi ülkelerinde ise muhalifler ödemek zorunda bırakıldı.
Ortadoğu’da oynanan kanlı oyunun bir parçası olan AKP hükümeti aylar öncesinde kamusal alana düşen tapelerde, Ortadoğu ülkelerine silah sevkiyatında da işin içinde olduğunu bizlere göstermişti.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Başdanışmanı olan Mustafa Varank ile THY özel kalem müdürü Mehmet Karakaş arasında geçen konuşmalarda, THY uçaklarıyla Nijerya’ya gönderilecek silahların Müslümanlar’a karşı mı yoksa Hristiyanlar’a karşı mı kullanılacağı ifade edilmekteydi.
Batılı emperyalist ülkeler ve onların bölgesel taşeronluğunu yapanlar yaşanan bu katliamların sorumlularıdır. Irak ve Afganistan’a yapılan operasyonların bir parçası olmak adına kendi ülke vatandaşlarını sorgusuz sualsiz cihada gönderen Fransa gibi ülkeler, cihad’dan dönen bu elli kanlı çetelerin gazabını kendi halklarına yaşatmaktadır.
Ortadoğu’da yakılan ateş sadece bölge halklarını değil, dünyayı kasıp kavuracak bir ateş topuna dönüşmektedir. İslam’ın suçlu olduğu sanrısının yaygınlaştığı bugünlerde, meselenin kültürler/dinler arası bir savaşa indirgenmesine izin vermeden, tüm dünya sol-sosyalist-devrimci-muhalif kamuoyunun genişletilmiş büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesi olan emperyalist savaşa karşı ayağa kalkması, Boko Haram/IŞİD/Nusra/El Kaide… benzeri örgütlerin katliamlarına zemin hazırlayan paylaşım hırsına ve dünyanın barbarlığa teslim edilişine ‘dur’ demesi elzemdir.
Emperyalizme Karşı Yaşasın İşçilerin Birliği ve Halkların Kardeşliği
SYKP MYK