Ankara Valiliği’nin aldığı yasak kararlarını yorumlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yasağın garipsenecek bir durum olmadığını savunarak, “Bu güvenlik tedbirlerini milletimizin daha rahat yaşamasını teminen ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.
Ankara Valiliğinin yasak kararının 29 Ekim ve 10 Kasım'daki törenleri etkilemeyeceğini savunan Bakan Soylu, "Kızılay'da, hiçbir yerde herhangi bir sivil toplum örgütümüzün, herhangi bir mesleki kuruluşumuzun bir gösteri ve yürüyüşünün yapılması valiliğin iznine bağlıdır. Bir garipsenecek bir durum söz konusu değildir ve hassas dönemden geçtiğimiz için de bunu yapmak isteyenler tam da bunu istemeliler. Hassas bir dönemden geçiyoruz ve bu konuda bizim yapacağımız bir gösteride eğer valilik izin verirse bizim güvenliğimizi tam anlamıyla tesis edebilmek için buna bizim ihtiyacımız var demeliler" ifadelerini kullandı.
‘Güvenlik meselelerinde çok açık olmamak gerekir’
Soylu, dün gece Ankara'da düzenlenen bir operasyonda öldürülen IŞİD'li 'canlı bomba'ya ilişkin "Sayın Valimizin (Ercan Topaca) söylediği eski meclis binamızla ilgili birtakım keşifler yapıldığı hem de Anıtkabir'le ilgili birtakım keşifler yapıldığı doğrudur. Ama özellikle gerek bu güvenlik meselelerinde çok açık olmamak gerekir. Çünkü bu yürüyen bir süreç, önümüzdeki günlerde ayrıntıları Sayın Valimiz hem basınla hem de kamuoyumuzla daha detaylı şekilde paylaşacaktır" ifadelerini kullandı.
‘Günlük kiralanan evler terörle ilişkilendiriliyor’
Günlük kiralık evler ile ilgili İçişleri Bakanlığının çalışma başlattığını belirten Bakan Soylu, "Günlük kiralanan evler veya kısa süreli kiralanan evler maalesef terörle de ilişkilendirilmektedir. Bu konuda günlük kiralanan evleri kimlerin ne için kiraladığı konusu terörü yakından ilgilendiren bir durumdur. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Zannediyorum önümüzdeki günlerde bu konuda hem hükümetimiz ile hem de kamuoyu ile paylaşılacaktır" diye konuştu.
‘Saldırı tehditlerini manşete taşımak hayatın olağan akışını zedelemektedir’
5 ilde saldırı olabileceğine dair 81 ile yazı gönderildiğine yönelik soru üzerine Soylu, "Sürekli bir tedirginlik üzerinden hayatın olağan akışını sıkıntıya sokmak doğru değildir. Biz güvenlik tedbirlerimizi alırken bir takım istihbaratlara dayanarak çok doğal olarak kendi birimlerimizi uyarıyoruz. Bu konuda gelen istihbaratlar üzerinden bu istihbaratların bir bölümü doğru çıkabilir, bir bölümü de dayanaksız çıkabilir. Önemli olan bizim duyduğumuz yani gelen ihbar nereden gelirse gelsin biz bunları ciddiye almak durumundayız. Ama bunu manşetlere taşımak ve bunun üzerinden bunun sanki olacakmış gibi bir anlayışla yansıtmak sadece hayatın olağan akışını zedelemektir. Bizim görevimiz sakin olmak, milletimizi sakin tutmak ve güvenlik açısından alacağımız tedbirleri de almaktır" açıklamasını yaptı.