Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin ailelerine tazminatlarını ödemiyor.
Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında 301 işçi hayatını kaybetmiş, 46 sanık hakkında 301 kez 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. 46 sanığın yargılanması sürerken yakınlarını kaybeden aileler çeşitli tazminat davaları da açmıştı.
Aileler adına mahkemeye başvuran avukatlardan Cihan Türsen dilekçesinde “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2014 yılının Mart ayında yapılan denetimin sonuçlarının açıklanmadığı, ocakta meydana gelen yangınlardan dolayı üretim yapılamadığı halde, Soma AŞ’ye işin devredildiği ve bakanlığın bu duruma göz yumduğunu” ileri sürüp toplam 375 bin TL tazminat talep etmişti.
Bakanlıklar ‘sorumluluk’ görmemiş, mahkeme tazminata hükmetmişti
Davanın görüldüğü Manisa 2. İdare Mahkemesi’ne cevaplarını ileten iki bakanlık iddiaları kabul etmedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hiçbir kusurları olmadığını öne sürerken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da gerekli denetimleri yaptığını iddia ederek davanın reddini istedi.
Manisa 2. İdare Mahkemesi, kazada sorumluluğu bulunduğunu belirttiği Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın, Bülent Doğdu’nun üç kardeşine toplam 300 bin TL tazminat ödemesine hükmetmişti.
Tazminat davalarının bir kısmı tamamlansa da bir kısmı hâlen sonuçlanmıyor.
“Çalışma Bakanlığı ‘Bu kadarına şükredin’ diyor”
Dava avukatlarından Berrin Demir de yaşanan süreçte iki bakanlığın da sorumluluğunu yerine getirmediğini şöyle ifade etti:
İş Mahkemesi’nde %15 oranında kamu, %5 oranında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, %10 oranında da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı sorumlu tutuldu. Biz de 1 ve 2. Manisa İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Çıkan kararı bakanlıklara gönderdik. Bakanlıklar bu durumda ödemek zorundaydı.
Geldiğimiz süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aylarca bekletti, benim müvekkilim olan iki aileye 50 bin TL ödedi yalnızca, faizi eksik hesaplamışlar. İtiraz ettik ancak “Biz dosyayı kaldırdık, yeniden hesaplanacak, para ayrılacak” gibi açıklamalarla resmen “Bu kadarını aldığına şükredin” denmiş oldu.
Enerji Bakanlığı da ödemekten kaçıyor
Enerji Bakanlığı’nın da sorumluluğunu görmezden geldiğini belirten Av. Demir sözlerine şöyle devam etti:
Bakanlık, “2019’a kadar ödenek yok” diyor. Mahkeme kararının kesinleşmesini bekleyecekler. Ama böyle bir kural yok. Kamu malları haczedilemediği için onlar da bu duruma güvenerek hareket ediyor. Danıştay’da bir dosyanın onanıp gelmesi çok uzun zaman alıyor. Bizim paralarımız orada Türk Lirası olarak duruyor, faiz bile hesaplanmıyor. Danıştay’dan onanıp gelecek dosya da sıraya alınıyor ödenek bekleniyor. Biz bekleyeceğiz iki sene. O zaman da “Kesinleşti, gel ödeyelim” demiyorlar. Hukuken ödemedikleri durumda yapacağımız bir durum yok.
İş Mahkemesi’nde açılmış olan tazminat davası olduğunu belirten Av. Demir, “Orada Soma Kömürleri İşletmeleri AŞ ile Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ödeme yükümlüsü. Ancak Soma Kömürleri İşletmeleri AŞ duruşmalara bile gelmiyor” dedi.
“Dosyalar bir yıldır arşivde”
Ayrıca iş mahkemelerinde dosyalardaki bütün varyasyonların olduğu pilot bir dosya geçildiğini kaydeden Demir, dosyanın Yargıtay’a taşınma sürecini şöyle aktardı:
Biz de oradaki kararı bekledik. Onama kararı çıktı. Diğer dosyalar da bunun üzerine Yargıtay’a gönderildi. Dosyalar gideli bir yıl oldu ama halen arşivde. Yeni incelemeye gitti. Ama beklememesi gerekir çünkü pilot dosya seçildi ve onandı bu dosyaların tamamı zaten pilot dosyayı bekledi. Bu aşamadan sonra kusur incelemesi yapılamaz. Ancak usul incelemesi ve maddi tazminat uygunluğuna bakılması lazım.
“Devletin cebinden 1 TL para çıkmadı”
Karar Yargıtay’da onaylandığında ödeme için yine sıraya gireceklerini belirten Demir, ailelere önceden ödenen paralarla ilgili de açıklamalarda bulundu:
Ailelere ilk dağıtılan 150 bin TL vardı, bir de ölüm yardımı vardı 2’şer bin TL. Bu ölüm parası zaten SGK ödemeleri yani işçilerin parası. Devletin cebinden 1 TL para çıkmadı. 150 bin TL’nin nasıl dağıtıldığına dair bilgilendirme başvurusu yaptım, hepsi ailelere yatırıldı mı bilinmiyor dönüş yapılmadı, cevap verilmedi.
Av. Dilek Güzel: “Ödenek olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmıyor”
Soma Davası avukatlarından Dilek Güzel de idare mahkemesinde açılan davalarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kendisine düşen kısmı ödediğini ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “Ödenek yok” gerekçesiyle ödeme yapmadığını belirtti.
Soma Davası avukatlarından Sercan Aran, İcra İflas Kanunu’ndaki “kamu malları haczedilememesi” kısmının kötüye kullanıldığını şöyle açıkladı:
Bu madde “Devlet borcunu öder” diyerek düzenlenmiş ancak ancak art niyetli alacaklı olursa kamu hizmetleri aksamasın istenmiştir. Fakat idare bunu kötüye kullanıyor. Kamunun borçlusu olduğu her davada bu durum yaşanıyor. Maalesef bu duruma dair bir düzenleme yok. Ödenek gelmediği, diğer kamu hizmetleri için kullanıldığı gibi gerekçeler sunuluyor. Devlet borcunu ödemiyor.
Soma’da aileler 301 insanını kaybetti. Gelebilecek en küçük maddi yardım onları geri getirmez ama geride kalanların çoğu kadınlar ve çocuklar. Bu sebepten istihdam sorununun da olduğu bir taşra kentinde gelen para çocukların daha iyi eğitim almaları için kullanılabilecekken devlet bu insanların tazminatlarını bilinçli olarak ödemeyerek gasp ediyor.
“Aileler ekonomik olarak da çöktü”
Soma Katliamı’nda hayatını kaybeden Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak, olayın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen bitmeyen tazminat davalarının olduğunu belirterek şunları söyledi:
Bu konuda aileler çok zor durumda. Bir üst mahkemeden onay istiyorlarmış neyin onayı olduğunu bilmiyoruz, anlamış değiliz. Bütün bu insanlar eşlerini, çocuklarını kaybettikten sonra ekonomik olarak da çöktüler. Ama süreç çok ağır işliyor. Bir an önce tazminat davalarının bitip hak sahiplerine verilmesini istiyoruz.
Sanıklara da ödül gibi cezalar verilmişti
Soma Davası’nda ise karar 11 Temmuz’da açıklandı. İş yeri sahibi Can Gürkan: 22 yıl, Ramazan Doğru: Arttırımla 22 yıl, Akın Çelik artırımla 22 yıl, “iyi hal” indirimiyle 18 yıl 9 ay, İsmail Doğru 22 yıl 6 ay, Ertan Ersoy 22 yıl, indirimle 18 yıl hapis cezası verildi. “Asıl patron benim” diyen Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 kişi ise beraat etti.
Sendika.Org