Grevdeki Smart Solar işçileri, patronun açık grev kırıcılığına karşı Kayseri, İstanbul Kavacık ve İzmir’de eş zamanlı eylemler gerçekleştirerek “grev kırıcılığına geçit yok” mesajı verdi.
Grev hangi taleplerle başladı?
Smart Solar işçileri, Birleşik Metal-İş’te örgütlendikleri Gebze fabrikasında insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir toplu iş sözleşmesi, iş güvencesi ve sendikal haklara saygı talebiyle greve çıktı. İşverenin düşük ücret dayatması, kazanılmış hakları geriye götürme girişimleri ve sendikal örgütlülüğü fiilen tanımayan tutumu grevin temel nedenleri arasında yer aldı.
İşçiler, taleplerinin yalnızca ekonomik olmadığını; onur, eşitlik ve sendikal hakların tanınması için mücadele ettiklerini her fırsatta vurguladı.
Grev kırıcılığı devreye sokuldu
Grevin seyrini değiştiren temel gelişme, Smart Solar patronunun Kayseri’deki Vespa Solar Enerji fabrikasında fason üretime başlaması oldu. Grevdeki işçilerin üretimden gelen gücünü kırmayı hedefleyen bu adım, sendika ve işçiler tarafından açık bir grev kırıcılığı olarak teşhir edildi.
Anayasal bir hak olan grevin fiilen etkisizleştirilmesine dönük bu uygulamaya karşı devletin sessiz kalması ise tepkileri büyüttü. Birleşik Metal-İş ve grevci işçiler, Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarının bu hukuksuzluğa göz yumduğunu ifade etti.
Kayseri’de fason üretime karşı eylem

Grev kırıcılığına karşı ilk durak Kayseri oldu. Smart Solar işçileri, Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şube yöneticileri ve işyeri temsilcileriyle birlikte ağır kış koşullarına rağmen Vespa Solar Enerji fabrikası önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, fason üretimin grevi boşa düşürmeye dönük bilinçli bir hamle olduğu vurgulanarak, patronun işlediği suçlar tek tek sıralandı ve bu hukuksuzluğa derhal son verilmesi çağrısı yapıldı.
Kavacık’ta genel merkez önünde protesto

Bir diğer eylem İstanbul Kavacık’ta, Smart Güneş Teknolojileri’nin genel merkezinin bulunduğu sokakta gerçekleştirildi. Burada yapılan açıklamada, grev kırıcılığı sona erene kadar hem Gebze’deki fabrika önünde hem de genel merkez önünde eylemlerin süreceği belirtildi.
Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Selçuk Çifci, devletin bu süreçte işçilerin değil patronun yanında konumlandığını vurguladı. Kavacık’taki eylem sırasında sendikanın çadır açmasının emniyet güçleri tarafından engellenmesi, devletin grev kırıcılığına karşı değil grev kıran patrondan yana tutum aldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
İzmir’de destek ve teşhir
İzmir Aliağa’daki Smart Solar fabrikası önünde de Birleşik Metal-İş İzmir Şubesi, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla bir eylem gerçekleştirildi. Eylem, Smart Solar patronunun geçmişte İzmir fabrikasında işkolu değişikliği yoluyla sendikal yetkiyi engelleyen uygulamalarını da yeniden gündeme taşıdı.

Gebze’de metal işkolunda faaliyet gösteren fabrika ile aynı üretimi yapmasına rağmen İzmir’de enerji işkolu gösterilen fabrikanın, Birleşik Metal-İş dışında bir sendikanın yetkilendirilmesine zemin hazırlaması; Çalışma Bakanlığı’nın bugünkü grev kırıcılığına sessiz kalmasının tesadüf olmadığını ortaya koydu.
Grev kırıcılığı nedir?
Grev kırıcılığı, işçilerin anayasal bir hak olan grev hakkını fiilen etkisizleştirmek amacıyla işveren tarafından yürütülen uygulamaların tümüdür. Grevdeki işyerinde ya da grevin etkisini ortadan kaldıracak biçimde üretimin sürdürülmesi grev kırıcılığıdır.
Grev süresince işverenin fason veya taşeron üretim yaptırması, üretimi başka işyerlerine kaydırması ya da grevdeki iş için başka fabrikalarda üretim yaptırması hukuka aykırıdır. Türkiye’de grev hakkı Anayasa’nın 54. maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile güvence altındadır.
Grev kırıcılığı, yalnızca grevdeki işçileri değil, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının bütününü hedef alır. Bu nedenle grev kırıcılığına karşı mücadele, işçi sınıfının temel haklarını savunma mücadelesidir.
“Her yer grev alanıdır”
Birleşik Metal-İş tarafından yapılan açıklamada, grevin anayasal bir hak, grev kırıcılığının ise açık bir suç olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Bu kanunsuzluk son bulana dek her yer bize grev alanıdır. Asla teslim olmayacağız. Emeğimiz ve onurumuz için mücadeleye devam edeceğiz” denildi.
Smart Solar direnişi sınıf mücadelesinin parçası
Smart Solar grevi, bugün yalnızca bir fabrikanın toplu iş sözleşmesi süreci olmaktan çıkmış durumda. Grev, işçi sınıfının en temel haklarının fiilen ortadan kaldırılmasına karşı yürütülen daha geniş bir mücadelenin parçasına dönüştü.
Ne Kayseri’nin ayazı, ne devlet baskısı ne de patronun grev kırıcı hamleleri Smart Solar işçilerinin direncini zayıflatıyor. Grev, her geçen gün daha fazla destekle büyürken, işçiler haklarını alana kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklarını bir kez daha ilan ediyor.
