Bugüne kadar İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan yemekhanelerdeki yemek pişirme faaliyeti taşeron firma eliyle yerine getirilmekte ve bu taşeron firma altında çalışan 59 kişilik aşçı ve aşçı yardımcısı eksik sayılarına ve zor şartlara rağmen yaklaşık 4200 memura hafta içi her gün yemek çıkarmaktaydı. 26.05.2015 tarihinde ise yemekhanelerdeki servis şefleri SGK İl Müdürlüğünde toplantıya çağrılarak taşeron firmanın sözleşmesinin 31.05.2015 tarihinde sona ereceği ve Sayıştay raporu doğrultusunda sözleşmenin yenilenmeyeceği, işsiz kalacak olan 59 kişinin tazminatlarını ve işsizlik maaşlarını alabilecekleri söylenerek bu sürecin kimseye duyurulmadan bitirilmesi gerektiği bildirildi.
Bu durum üzerine yemekhanede çalışan taşeron işçilerinden bir heyet oluşturularak aynı gün İl Müdürlüğüne görüşmeye gidilmiş ve bu yapılan görüşmede de mutfak çalışanlarından isteyen olursa Temizlik firması için form doldurabilecekleri ve bu taşeron firmada açık olduğunda önceliğin kendilerine verileceği bildirilmiştir. Görüşmedeki heyet ise bu öneriyi hem maaşlarında yaşanacak düşüşler nedeniyle hem de işten çıkarılan herkesin işe alımının garanti edilmemesi nedeniyle kabul etmemişlerdir. Zira yemekhanelerde aşçı olarak istihdam edilen bir işçi yaklaşık 1900 TL aşçı yardımcısı ise 1650 TL ücret almaktadır. Temizlik hizmetini yerine getiren taşeron firmada istihdam edilmeleri halinde alacakları ücret ise 1200 TL’ dir.
Yaşanan gelişmeler karşısında hiç zaman kaybetmeyen SGK İl Müdürlüğü ise yemek hizmetlerinin aksamaması adına temizlik firma personelini mutfaklarda görevlendirmeye başlamıştır. Bu durum aslında Sayıştay raporunun işin bahanesi olduğunu işin aslının daha az ücret daha fazla sömürü olduğu gerçeğini karşımıza getirmektedir.
Görüştüğümüz işçilerden İ.B. ise yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Bizler taşeron olduğumuzun farkındayız. Devletin taşeron politikası nedeniyle firmanın neler yapabileceğini de biliyoruz. Eğer bizden sonra yerimize kimse gelmiyor olsaydı bugüne kadarki haklarımızı alıp giderdik ama daha bizim görev süremiz dolmadan yerimize temizlik firmasında çalışan arkadaşlar geldi. Seçim öncesi hükümet taşeron firmada çalışanların kadroya alınacağını söylüyor, biz çıktıktan sonra yerimize gelen elemanların kadroya alınmayacağının garantisini kim verebilir. Buradaki amaç kadroya geçirirken daha düşük ücret alanların seçilerek görece yüksek ücret alan bizlerin tasfiyesi de olabilir. Biz her gün 700 kişilik yemek çıkarıyoruz ve bunu 2 aşçı 2 aşçı yardımcısı ile yapıyoruz. Zaten az sayıda kişiyle zor şartlar altında çalışıyoruz.”
Öyle görülüyor ki hükümet taşeron çalışma şekline çözüm getirme adı altında bir strateji geliştirmiş ve kamu kurumlarında görece daha yüksek ücretle çalışanları eleyip düşük ücretli çalışanları keyfi elemelerle kadroya almanın yollarını bulmaya çalışmaktadır. Geride kalan binlercesi ise güvencesiz çalışma diye özetlediğimiz taşeron işçilikten ‘kurtarılıp’ devlet eliyle işsizliğin kucağına itilecektir. Denilebilir ki, zaten güvencesiz ve esnek şartlarda çoğu örgütsüz olarak çalışan bu işçiler için gelecek şu an olduğundan daha belirsiz ve daha karanlık bir hale gelmiş bulunmaktadır.
Bu yaşanan süreç üzerine işlerine son verilen işçiler tarafından delegasyon oluşturuldu. Bu delegasyon bugün saat 18:00’ de Sosyal Güvenlik İl Müdürü ile görüşme gerçekleştirecek.