Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Raci Kaya, kurumun bozulan mali yapısını emeklilerin sırtına yükledi.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre SGK Başkanı Raci Kaya, vergi paketinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamada, işverene sahip çıktı, emeklinin yaşam süresinin uzamasının kuruma yük olduğunu belirtti.
Kaya, Türkiye’de sağlık sisteminin başarısının ve artan refahın ölüm yaşını uzattığını iddia ettiği açıklamasında, “SGK’ya ödenen primlerin ortalama süresi 20 yıl. Almanya’da bu süre 45 yıl. AB ortalaması 40 yıl. Eskiden ‘mezarda emeklilik’ deniyordu çünkü 50-55 yaşta ölüyorduk. Bugün 78 yıl ortalamaya gelmişiz. EYT ile birlikte 2023 yılından beri emekli sayımız 3 milyon arttı. Benim şu anda sistemi sürdürebilmem için istihdama adam girmesi lazım. Ama 10 yıl içerisinde 10 milyon insan istihdama girecek derken, nüfusumuz yaşlanıyor ve emekli sayımız daha hızlı artıyor. Prim ödeme yıl sayısı ortalama 20 yıl, emekli olma yaşı 48. AB’de emekli olma yaşı 65” diye konuştu.
Çalışana ve emekliye sahip çıkmayan Raci Kaya, Türkiye’de işçi çalıştırmanın işverene yükünün OECD ülkelerine göre daha fazla olduğunu da belirterek, “İşverene yük OECD ülkelerinde yüzde 22, bizde 22.75. Yüzde 5 destekle bu yükü 17.5’e düşürüyoruz. Ama AB ve Amerika’da bu yük destekle yüzde 17” diyerek işverene sahip çıktı.
Çalışma Bakanı SGK başkanını yalanladı
Kaya’nın, SGK’nın mali yapısının bozulduğuna dair açıklaması ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından yalanlandı.
Mesleki eğitim ve istihdam politikaları kurumlarından biri olan Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun (MYK) 20. Olağan Genel Kurulu’na katılan Işıkhan, SGK’nın mali geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Işıkhan yaptığı açıklamada, SGK’nın 2028 yılı itibarıyla cari fazla vereceğini belirterek, bu mali güçlenmenin SGK kapsamındaki tüm vatandaşlara; çalışanlara, emeklilere ve yakınlarına en üst düzeyde fayda sağlayacağını vurguladı.
Bakan Işıkhan esas gerçeği gizliyor
Akademisyen, yazar Aziz Çelik ise yayınladığı sosyal medya mesajında, Bakan Vedat Işıkhan’ın SGK’ya ilişkin açıklamalarının doğru olduğunu ancak esas gerçeği gizlediğini yazdı.
Emekli sayısındaki ciddi artışa rağmen, bütçeden sosyal güvenliğe yapılan transferler düşerken SGK’nin mali durumu nasıl iyileşir?” diye soran Çelik, Çalışma Bakanı’nın gerçeği sakladığını iddia etti.
“Çalışma Bakanı gerçeği saklıyor. SGK’nın durumu iyi ama emeklinin durumu felaket. Bakan Işıkhan’ın söylemediği gerçek şu: SGK’nin durumunun iyi olmasının nedeni emeklinin durumunun felaket olmasıdır. SGK’nin mali yapısının iyi olmasının nedeni emekli aylıklarının sefalet düzeyine düşmesidir. İşte Bakan Bey’in sakladığı gerçek budur.”
“Emekli sayısı fazla”, “kaynak yok” söylemleri gerçeği yansıtmıyor
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) emeklilerin durumunu incelediği “Türkiye’de Emeklilerin Durumu” başlıklı raporu Temmuz 2025’te yayınlandı.
“Türkiye’de emekli sayısı çok fazla, aktif/pasif oranı çok düşük” iddiası doğru değildir. Türkiye’de emeklilik sistemi bir adaletsizlikler sistemi haline gelmiştir. Hem emekli olabilmek hem de insanca bir emekli yaşamı sürmek giderek zorlaşıyor. Türkiye’de emeklilik sisteminin sorunları derinleşiyor, emeklilerin sorunları ile talepleri görmezden geliniyor ve emekliler sefalete mahkum ediliyor,” denilen raporda, 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emeklilik sisteminin iyice kötüleştiği, emekli aylıklarının hesaplanmasında milli gelirin payının iyice azaldığı, iyice azalan emekli aylıklarıyla birlikte emeklilerin yaşam koşullarının kötüleştiği belirtiliyor.
Verilere göre SGK’nin gelirinin arttığına dikkat çeken rapor, buna karşılık emeklinin yaşam koşullarının düzeltilmesine yönelik taleplerin ise “kaynak yok”, “emekli sayısı fazla” diyerek kulak arkası edildiğini, birçok emeklinin yeniden iş hayatına bu sefer kayıt dışı ve sosyal haklardan mahrum olarak dönmek zorunda kaldığı tespitini yapıyor.
Yine rapora göre, Türkiye’de ortalama emekli aylığı 2003’te asgari ücretin yüzde 36 üzerinde iken günümüzde asgari ücretin yüzde 22 altına gerilemiş durumda.
2002’de ortalama emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 46,4 iken 2025’te bu oran yüzde 29’a geriledi.
Emekli aylığı ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin GSYH’ye oranı AB-27 ülkelerinde ortalama yüzde 9,8 iken Türkiye’de yüzde 3,7’dir.
2025 yılının ilk yarısında ortalama emekli aylığı 17.252 TL ortalama işçi emekli aylığı ise 17.089 TL’dir! Buna karşın en düşük emekli aylığı 14.469 TL’dir.
TÜRK-İŞ’in Ağustos 2025’te yayınladığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” bültenine göre, dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması 27.111 TL ile açlık sınırında, gıda ile birlikte diğer tüm harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı 88.310 tl ile yoksulluk sınırında.
AKP döneminde emekliler neler kaybetti?
DİSK’in emeklilerin durumuna ilişkin raporunda, emekli aylıklarının ciddi biçimde düşmesine, emeklilerin bugün yaşadığı sorunların büyük bölümünün 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu’nda yapılan değişikliklerin yol açtığı, Türkiye’de emekliye ödenen maaşın Avrupa ülkelerinin çok altında kaldığı belirtiliyor.
Asgari ücretteki artışın emekli aylıklarına doğru oranda yansıtılmadığına, 2008’de yapılan değişiklikle emekli aylığı alt sınırının (asgari emekli aylığı) asgari ücretin yüzde 35-40’ına kadar düşürüldüğüne dikkat çekiliyor.
Aylıkların alt sınırının düşürülmesi ile birlikte yasadan sonra emekli olacak olanların daha düşük maaş alacak olması da bir sorun olarak tespit ediliyor.
