İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, kamu hastanelerine gönderdiği yazıyla ameliyathane ve endoskopi ünitelerinde kapasitenin en az yüzde 25’inin mesai saatleri dışında kullanılmasını istedi. Yazıya göre, bu üniteler hafta içi saat 22.00’ye kadar, hafta sonları ise 08.00–17.00 arasında açık olacak. Müdürlük, bu yolla artan randevu yükünü azaltmayı hedefliyor.
Ancak sağlık emekçileri bu uygulamaya tepkili. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilcisi olan hemşire Handan Mısırlıoğlu, yeni planlamanın sağlık çalışanlarına ek yük getireceğini söyledi.
“Sağlık sistemi tıkandı”
Mısırlıoğlu, İstanbul’da yıllardır biriken sağlık hizmeti talebine mevcut kadroların cevap veremediğini vurguladı:
“Eskiden hastanelerin önünde kuyruklar olurdu, şimdi insanlar telefon başında randevu kuyruğu bekliyor. Endoskopi ve ameliyat için 1 yıl, 1 buçuk yıl sonrasına randevu veriliyor. İl Sağlık Müdürlüğü çözümü mesai dışı çalışmada bulmuş. Ama bu hizmetler gündüz yapılması gereken hizmetlerdir. Hafta sonuna ya da geceye kaydırılarak yığılma giderilemez.”
“İş gücü ve ekipman yetersiz”
İstanbul’dan birçok sağlık çalışanının öznel koşullar nedeniyle tayin istediğini, bunun ciddi açık yarattığını söyleyen Mısırlıoğlu, “Mevcut sağlık çalışanı sayısı bu yükü taşıyamaz. İş gücü ve ekipman eksikliği giderilmeden bu sorun çözülmez. İl Sağlık Müdürlüğü, mesai kaydırarak yükü bizim sırtımıza yüklüyor” dedi.
“Pandemi dışında benzeri yok”
Uygulamanın daha önce yalnızca pandemi döneminde denendiğini hatırlatan Mısırlıoğlu, şunları söyledi:
“En son OHAL koşullarında, pandemi döneminde mesai değişikliğine gitmiştik. O dönemde olağanüstü bir durum vardı. Ama şimdi böyle bir gerekçe yok. Hükümetin sağlık politikalarının faturasını sağlık çalışanlarına kesiyorlar. Zaten ağır bir yükün altındayız, mobbinge uğruyoruz, kritik hastaların sorumluluğunu taşıyoruz. Bir de sanki eksik çalışıyormuşuz gibi ek mesailer dayatılıyor.”
“Sorunların kökenine inilmeden çözüm olmaz”
Asıl çözümün sağlık çalışanı sayısının artırılması ve randevu sisteminin iyileştirilmesi olduğunu vurgulayan Mısırlıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bugünkü tablo şişirilmiş sağlık politikalarının ürünüdür. İnsanlar sürekli tarama ve kontrol baskısıyla hastanelere yönlendiriliyor. Fiziki kapasite ve personel yetersizliği nedeniyle sistem tıkanıyor. Bunun çözümü, emekçiyi daha fazla çalıştırmak değildir. Sorunların kökeni çözülmedikçe Türkiye’de sağlıkta gerçek bir çözüm olmayacaktır.”