Kadıköy’de, evinin önünde ‘makul şüpheli’ olarak çevrilip polis tarafından dövülen 24 yaşındaki Berk Atılan’a, götürüldüğü Göztepe Karakolu’nda da şiddet uygulandı. Darp, hastaneden alınan raporla belgelenirken, polisler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Cumhuriyet’in haberine göre Kadıköy’de kırmızı kaşkol takan 24 yaşındaki Berk Atılan, polis tarafından darp edildi. Atılan, “makul şüphe” kanaatine vararak sert bir şekilde kendisine kimlik soran polislere “Biraz kibar olun” yanıtını verince darp edildi, suratına biber gazı sıkıldı. Elleri ters kelepçeyle bağlanan Atılan, karakola götürüldü. Karakolda da şiddet devam etti.
Atılan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
Gece, arkadaşlarımdan ayrılıp, Kadıköy’deki evimin sokağına girdiğim anda ekip otosundan inen iki polis beni çevirdi. Nereden gelip, nereye gittiğimi sordular. Tavırları çok kabaydı. Bunu dile getirince, biri ‘Kimliğini ver ulan’ diye bağırdı. ‘Bu şekilde arama yapılmaz, haklarım var’ deyince olan oldu. Suratıma vurmaya başladılar. Bağırarak yardım istedim. Bunun üzerine, beni yere, çamurun içen düşürüp yüzüme biber gazı sıktılar. Ardından da ters kelepçe takıp ekip otosuna bindirdiler. Yol boyunca vurdular. Göztepe Karakolu’na gittik, dayak burada da devam etti.
Atılan, karakola götürülünce de hakkında işlem yapılmadığını, nezarethaneye konulmadığını belirtti. Ailesini aramak istediğinde de kendisine izin verilmediğini kaydeden Atılan, “Gözaltında değilsin buna gerek yok” yanıtını aldı. Suçunu soran Atılan’a polisin yanıtı yine dayak oldu. Yapılan tek hukuki uygulamanın hastaneye götürülmesi olduğunu anlatan Atılan, hastanede de muayeneye tek başına giremediğini söyledi. Hastaneden tekrar karakola götürülen Atılan’a polisler okutmadıkları iki ceza tutanağını imzalatmak istedi. Avukat isteyince polisler tekrar darp etmeye başladı, hastaneden aldığı darp raporunu da teslim etmedi.
Atılan’ın yaşadıklarını onu avukatlığını üstlenen Hüseyin Ersöz ise şöyle değerlendirdi:
Yaşananlardan, iç güvenlik paketi düzenlemesinin, aslında sokakta polis tarafından fiilen uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Yaşanan örnekler ve yapılmak istenen düzenlemeler hukuk devleti olmaktan uzaklaştığımızı gösteriyor. Savcılıktan müvekkile işkence yapan, özgürlüğünü hukuka aykırı olarak kısıtlayan ve haksız üst araması yapan kolluk personelinin tespitini talep ettik. Bunun için olay yeri kamera kayıtları yanında hastane ve polis merkezi görüntülerinin dosyaya getirtilmesini istedik. Görüntülerden suç işleyen polisleri tespit etmek mümkün olabilecektir. Eğer bunu sağlayamazsak, Göztepe Polis Merkezi’nde görevli personelin teşhisi yoluna da gidilebilir. Ancak şu ana kadar hiçbir işlem yapılmamış. Soruşturma Savcısı olarak görevlendirilen Fatih Dirican da zaten izinliymiş.
Kaynak : Sendika.Org