Mahir Sayın yazdı: PKK’nin eylemsizliği 12 gündür devam ediyor ama…
PKK’NİN EYLEMSİZLİĞİ 12 GÜNDÜR DEVAM EDİYOR AMA
DEVLETİN SALDIRILARI DA BİR O KADAR YOĞUNLAŞIYOR
PKK, kendi karşı gerekçeleri olmasına rağmen, yapılan çağrılara saygı gösterip eylemsizliğe “evet” dedi. Buna karşın eylemsizlik içinde geçen 12 günde 10 gerilla TSK’nin yaptığı saldırılarda hayatını kaybetti ama çağrı yapan insanlarda buna karşı pek bir tepkiye rastlanmıyor.
Böyle olmaması gerekiyordu. Çağrı yapanlar şimdiki duruma da en şiddetli tepkiyi göstermek zorunluluğundadırlar.
PKK devletin değişik türden saldırılarına misilleme yaparken, DEVLETİN , PKK’nin güçlerini Rojavaya sevkettiği için çarpışamaz duruma geldiği, dünya kamuoyunda kazandığı itibarı kaybetmekten korkacağı için saldırılara yanıt veremeyeceği, dolaysıyla da kolayca püskürtülebileceği düşüncesini yerle bir etti.
Devlet gerillayı püskürtürken HDP’yi de sokağa çıkamaz hale getirecek ve böylelikle barajın altında kalmasını sağlayacaktı. Ama hüsrana uğradı.
PKK’nin, savaşı kabul etmeden gösterdiği sınırlı tepkiler bile AKP’nin hesaplarını altüst etti ve askerlere bile “vatan için değil Erdoğanın hesapları için savaştıkları” gerçeğini göstermeye başladı.
Bu gerçekleri göremeden ısrarla tek taraflı ateşkes çağrısı yapanlar şimdi yaşadığımız durumun PKK’nin bu doğru değerlendirmeleri sayesinde olduğunu da görmek ve devletin sürdürdüğü saldırılara karşı daha gayretli olmak zorunda olduklarını kabul etmelidirler.
PKK’nin “bu tek taraflı bir savaştır. biz bu savaşı kabul etmiyoruz. Biz hiç bir tepki göstermesek bile devlet saldırılarını artarak devam ettirecektir.” derken nasıl haklı olduğu, eylemsizlik kararının verileceği haberini çıkmasıyla birlikte ankarada 102 insanımızın katledilmesiyle sonuçlanan saldırıların en ağırıyla karşılaşmamızla ortaya çıktı.
Buna rağmen eylemsizlik kararını hayata geçiren PKK’nin bizlerin taleplerine gösterdiği bu saygıya bizlerin de gereken sorumlulukla yanıt vermemiz gerekiyor.
PKK için yapacağımız herhangi bir sey sözkonusu değildir. yapacağımız kendimizin savunduğu demokrasi, insan hakları, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde daha bir azimle zalimin üstüne gitmektir. Herkes kullandığı “silahı” biraz daha yoğun, biraz daha örgütlü, biraz daha azimli kullanmakla kendi amaçlarını gerçekleştirme çabasını yoğunlaştırmaktan başka birşey yapmış olmayacaktır.