Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

    17 Ekim 2025

    Hacettepe’de polis şiddeti: Yemekhane ve 11. Yargı Paketi protestosunda en az 30 öğrenci gözaltına alındı

    17 Ekim 2025

    Tekirdağ Cezaevi’nde Jandarma Şiddeti: kelepçeli muayeneye direnen mahpus darp edildi

    17 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

      17 Ekim 2025

      Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

      15 Ekim 2025

      Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

      13 Ekim 2025

      Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

      12 Ekim 2025

      AİHM kararı: Hukuk mu, egemenlik mi?

      7 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      KKTC liderlik seçimleri

      15 Ekim 2025

      Midas’ın Altınları

      14 Ekim 2025

      Ateşkes ne için?

      13 Ekim 2025

      SDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı?

      13 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025

      Herkes için Onurlu Bir Barış

      5 Ekim 2025

      Beyza Üstün: Sadece halklar değil tüm canlılar, ekosistemler özgür olmalı

      1 Ekim 2025

      David Adler: İsrail ablukasının normalleştirilmesine direnmeliyiz

      28 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

    Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

    CUMUR ÜLKER yazdı: Roman kadın artık anlatılan değil, anlatandır; resmedilen değil, resmedendir. Kendi tarihini ve bedenini başkalarının arzusu için değil, kendi halkının belleği için taşır. İşte tam burada, Roman kadın yalnızca patriyarkaya değil, aynı zamanda kolonyal bilince de karşı çıkar. Çünkü direniş, sadece sokakta değil, dilin içinde, bedenin içinde, hafızanın içinde başlar.
    Cumur Ülker17 Ekim 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    bell hooks, “ötekini yemek” kavramını ortaya atarken, beyaz dünyanın siyah bedeni “deneyimlemek” adı altında tüketmesini anlatıyordu. Bu düşünce, bugün Roman kadınların temsillerinde karşımıza çıkan fetişleştirici bakışı anlamak açısından hâlâ son derece açıklayıcıdır.

    Roman kadın, kendi tarihsel bağlamından, yoksulluğundan, sömürülmüş emeğinden, bedeniyle kurduğu dirençli ilişkiden koparılarak “özgür ruhlu”, “coşkulu”, “şehvetli” bir figüre indirgenir. Oysa bu temsilin içinde tarih yoktur; sadece tüketilecek bir imge vardır.

    Bugün sosyal medyada sıkça karşılaşılan “çingeneliği deneyimlemek”, “çingene gibi yaşamak”, “çingene özgürlüğü” gibi söylemler, bu kimliği yaşayanların değil, onu deneyim nesnesine dönüştürenlerin arzusunu anlatır. Örneğin, festivallerde Roman kadın kıyafetleri giyip dans etmek, “çingene ruhu” etiketiyle paylaşmak, “kültürel yakınlık” değil, hooks’un dediği anlamda bir tüketim eylemidir.

    Romanlık burada yaşanan bir hayat değil, satın alınabilir bir hissin taklididir. Bu durum, Roman kadının özne değil, başkalarının özgürlük fantezisine fon olan bir “duygu objesi” haline geldiğini gösterir.

    Gacoluk: İçsel kolonizasyonun yarığı

    Roman topluluklarında kullanılan gacoluk kavramı -Roman olmayan gibi giyinmek, konuşmak, düşünmek- yalnızca bir uyum çabası değildir. Bu, kolonyal tarihin içe sızmış hâlidir. Gacoluk, Roman kimliğinin bastırıldığı, “saygınlık” ve “medeniyet” adına başkalarının bakışıyla kendini yeniden kurduğu bir haldir.

    Roman kadın açısından bu durum daha da ağırdır; çünkü o hem dışarıda egzotik bir nesne, hem içeride “fazla gacolaşmış” bir yabancı olarak yargılanır.

    Örneğin, bir Roman kadın şehirli iş ortamında “fazla açık”, “fazla renkli”, “fazla hareketli” bulunduğunda, dışarıda “tipik çingene” diye etiketlenir; aynı kadın kendi mahallesinde “fazla modern”, “fazla gâvurlu” diye dışlanabilir.

    Bu iki bakışın arasında kalan kadın, aslında bir kimlik değil, sürekli parçalanan bir varlık hâli yaşar. Gacoluk burada sadece davranış değil, ruhsal bir bölünmedir: kendi dilinden, kendi sesinden yavaş yavaş kopma hâli.

    bell hooks’un “ötekini yemek” eleştirisiyle birleştirildiğinde, bu durumun aslında içsel bir sömürge mekanizması olduğu görülür; dışarıdaki kolonyal bakış içeriye sızmış, benliğin içine yerleşmiştir.

    Kolonyal arzu ve çeşitliliğin maskesi

    Bugün liberal feminizmin sıkça başvurduğu “çeşitlilik” ve “temsiliyet” dili, çoğu zaman yeni bir kolonyal arzu biçimi yaratıyor.

    Roman kadın, bu söylemde bazen “toprağın kadim bilgeliğini taşıyan”, bazen “bedensel özgürlüğün sembolü”, bazen de “ezilenin sesi” olarak sunuluyor.

    Ama bu imgelerin çoğu, Roman kadınların kendi sözlerinden değil, onlar adına konuşanlardan çıkıyor.

    Bu durum sadece popüler kültürde değil, sanat ve akademi alanında da görülüyor.

    Bir fotoğraf sergisinde, Roman mahallesinde çekilmiş bir kadının gülümseyen portresi “farklılığın güzelliği” olarak sergileniyor; ama o kadının yoksulluğu, işsizliği, barınma mücadelesi anlatının dışına itiliyor.

    Bir feminist panelde “Roman kadınların direnci” konuşuluyor ama kürsüde tek bir Roman kadın yok.

    İşte bu, hooks’un bahsettiği “ötekinin üzerinden özne olma” halinin ta kendisidir: Roman kadını değil, onun suretini kullanarak kendini özgür hisseden çoğunluk özne. Bu, farkı anlamak değil, farkı süs olarak kullanmaktır.

    Direnişin dili: Arzunun nesnesi olmaktan sözün öznesi olmaya

    bell hooks, direnişi “ötekinin kendi sesiyle konuşması” olarak tanımlar. Roman kadınlar için bu, sadece temsile karşı bir duruş değil, aynı zamanda ontolojik bir yeniden doğuş anlamına gelir.

    Roman kadınların kendi dillerinde, kendi hikâyeleriyle konuşmaları, bu tarih boyunca bastırılmış arzunun geri dönüşüdür. Artık “ötekilik” başkalarının keyfi için değil, kendi halkının onuru için dile gelir.

    Bu dönüşümün örneklerini son yıllarda görüyoruz:

    – Türkiye’de Roman kadınların kendi derneklerinde eğitim, barınma ve istihdam mücadelesi yürütmesi,

    – İspanya’da LenKalís gibi ağların “Gitano feminizmi” kavramını ortaya koyarak kendi dilinden politika üretmesi,

    – Balkanlar’da Roman kadın sanatçıların fotoğraf, dans, tiyatro üzerinden kendi bedenlerini geri alması…

    Bunların her biri “yenen öteki”nin artık konuşan özneye dönüşmesidir.

    Roman kadın artık anlatılan değil, anlatandır; resmedilen değil, resmedendir. Kendi tarihini ve bedenini başkalarının arzusu için değil, kendi halkının belleği için taşır.

    İşte tam burada, Roman kadın yalnızca patriyarkaya değil, aynı zamanda kolonyal bilince de karşı çıkar. Çünkü direniş, sadece sokakta değil, dilin içinde, bedenin içinde, hafızanın içinde başlar.

    Sonuç: “Yenen” değil, konuşan öteki

    Roman kadının sesi, sadece kendi adına değil, bütün “sessizleştirilmiş” halklar adına da konuşur. Bu ses, kolonyal arzunun en karanlık yerini açığa çıkarır: “özgürlük” maskesi takmış tahakkümü.

    Ama aynı zamanda bu ses, başka bir dünyanın mümkün olduğunu da söyler. O dünyada Roman kadının sesi, artık başkalarının özgürlük süsü değil, özgürlüğün kendisi olur.

    Ve belki o zaman, bell hooks’un dediği gibi, “ötekini yemek” mümkün olmaz;

    çünkü artık öteki değil, kendi sofrasında sözünü söyleyen özne vardır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Gençlik örgütlerinden barış ve eşit yurttaşlık çağrısı: “Hem 11. Yargı Paketi’ne hem de barışa el kaldıramazsınız”

    16 Ekim 2025

    SYRIZA’dan Amasya Mahkemeleri belgelerinin açıklanması için soru önergesi

    16 Ekim 2025

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    15 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Cumur Ülker

    Ötekiyi yemek: Arzunun nesnesi olarak Roman kadını

    Ömer Bölüm

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    Cumur Ülker

    Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

    Mehmet Murat Yıldırım

    Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Siyasi Haber

    Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

    Ümit İnatçı

    KKTC liderlik seçimleri

    Mehmet Horuş

    Midas’ın Altınları

    Akdoğan Özkan

    Ateşkes ne için?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    KESK’lilerin Ankara yürüyüşüne polis engeli: “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”

    16 Ekim 2025

    Tekstilde işten çıkarılan işçiler açlıkla boğuşuyor

    15 Ekim 2025

    KESK’in Ankara’ya yürüyüşü sürüyor (GÜNCELLENDİ)

    15 Ekim 2025
    KADIN

    CHP’li Cem Avşar: “aile yılında kaç kadın cinayeti işlendi?”

    16 Ekim 2025

    Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı

    11 Ekim 2025

    Ev içi şiddet, çalışma yaşamının da konusudur!

    10 Ekim 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.