Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    6 Aralık 2025

    Amed Uluslararası Film Festivali 8 yıl sonra yeniden başlıyor: Sinema toplumla buluşuyor

    6 Aralık 2025

    Cumartesi Anneleri 32 yıldır Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini soruyor

    6 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

      6 Aralık 2025

      Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

      4 Aralık 2025

      Barışa cephe alanlar

      4 Aralık 2025

      Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

      3 Aralık 2025

      İstiklal Mahkemeleri ve Bektaşiler

      2 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

      6 Aralık 2025

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025

      Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

      3 Aralık 2025

      İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

      1 Aralık 2025

      Son 1 yılda en az 1093 işçi zehirlendi​​​​​​​: İşçi zehirlenmelerinin ekonomi-politik arka planı

      29 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    ŞEBNEM OĞUZ yazdı: Öcalan’ın 6 Aralık metni, iki büyük siyasal geleneğin yeni bir kavşakta buluşmasına imkân sunuyor. Dil, artık kopuşa değil bağ kurmaya; dışlamaya değil ortak kuruluşa; karşıtlık üretmeye değil tartışma alanı açmaya yöneliyor.
    Şebnem Oğuz6 Aralık 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Abdullah Öcalan’ın 6 Aralık 2025 tarihli açıklaması[1], yalnızca Kürt hareketinin yönelimi değil, Türkiye sosyalist hareketi açısından da kritik bir siyasal momenti işaret ediyor. Devlet, sınıf, komün, Marksizm, devrim, barış ve ekoloji gibi tartışma başlıkları uzun zamandır iki farklı siyasal gelenek arasında kopuk ilerliyordu. Bu metin, söz konusu başlıkları aynı teorik düzlemde buluşturan yeni bir dil kuruyor. Üstelik bu dil, önceki paradigma metninin keskin kopuşlarından farklı olarak hem teorik bir açıklık hem de tarihsel bir nezaket taşıyor. Tam da bu nedenle, Türkiye solunun paradigmayla kurduğu çatışmayı yeniden düşünmesine imkân veriyor.

    “Marx’ı suçlamıyorum”

    Açıklamanın en dikkat çekici yönlerinden biri, Marksizme dönük yaklaşımın dönüşmüş olması. Öcalan’ın “Marx’ı suçlamıyorum; onun döneminde tarih bugünkü gibi aydınlatılmış değildi” cümlesi, eleştiriyi bir dışlama değil, tarihsel bir tamamlama bağlamına yerleştiriyor. Kadın özgürlüğüne dair “yüzeysel okuduğu” yönündeki değerlendirmesi bir hesaplaşma tonu taşımaktan ziyade, Marksist mirası güncelleme gerekliliğine işaret ediyor. “Marksizmi Marx’tan ayrı gördüğümü de eklemek isterim” ifadesi, paradigmanın geçmişteki üstenci “Marksizmi aşma” tonunun geride kaldığını gösteriyor. Böylece yıllardır süren psikolojik ve ideolojik kopuşun zemini çözülmeye başlıyor.

    “Tarih sınıf mücadelesinden ibaret değil”

    Bu dönüşüm sınıf anlayışında da kendini gösteriyor. Öcalan’ın metninde proletarya artık diğer ezilenlerin üzerinde konumlanan bir sınıf olarak tanımlanmıyor. Daha önce proletaryayı “diğer ezilenleri ezen bir sınıf” olarak yorumlayan yaklaşımın yerini, kapsayıcı ve tarihsel bağlamı genişleten bir çerçeve alıyor. Sınıf mücadelesi reddedilmiyor; ancak tek belirleyici eksen olmaktan çıkarılarak daha geniş bir antagonizmanın içine yerleştiriliyor: “Tarih sınıf mücadelesinden ibaret değildir; bunu da içermekle birlikte komünal gelişme ile anti-komünal gelişme arasındaki çatışma olarak okunmalıdır.” Böylece sınıf mücadelesi daha geniş bir tarihsel bağlama bağlanırken, Marksizm ile gerilim yaratan önceki ifadeler ortadan kalkmış oluyor.

    Devlet ve komün ilişkisi

    Metnin devlet ve komün ilişkisine dair söyledikleri, paradigma içinde uzun yıllardır süren en temel muğlaklığı gideriyor. Komünlerin ulus-devletin “yanı başında” büyüyerek ikili bir iktidar oluşturacağı yönündeki belirsizlik, günümüz kapitalist devlet biçimlerinin zor aygıtları düşünüldüğünde pratik olarak karşılığı olmayan bir modeldi. Öcalan bu kez açık bir siyasal çerçeve çiziyor: “Devletle ilişkimi bir demokratikleşme ilişkisi olarak tanımlıyorum. Demokratik cumhuriyet anlayışı, devletin toplum üstünde tanrısal bir güç değil, toplumla yaptığı demokratik sözleşme çerçevesinde işleyen bir yapı olmasını gerektirir.” Burada anarşist bir anlayışla devletin hemen şimdi ortadan kaldırılması değil, dönüştürülmesi söz konusu. Devamındaki “Demokratik siyaset stratejisiyle devlette değişim ve dönüşüm yaratmak mümkündür” cümlesi, dönüşümün yönünü daha da netleştiriyor. Böylece komün, devletin dışında ikinci bir iktidar olarak değil; devletin demokratik yeniden kuruluşunda rol oynayan toplumsal özne olarak konumlanıyor. Bu yaklaşım, Marksizmin devletin sönümlenmesi için bir geçiş süreci öngören düşüncesiyle yeniden uyum yakalayan bir ortak zemin yaratıyor.

    Demokratik siyaset

    Açıklamanın bir diğer kurucu yönü, barışın ve demokratik siyasetin sosyalizmle ilişkisinin yeniden tanımlanması. Öcalan, “Anlamlı bir sosyalizmin şiddet dolu bir devrim anlayışından ziyade pozitif bir inşa ve demokratik diyalog biçiminde örgütlenmesi” gerektiğini ifade ederek, devrimci şiddet tartışmalarını aşan bir kurucu siyaset çağrısı yapıyor. Hukuka dair “Hukuk, devlet ile toplum arasındaki demokratik ilişkinin güvencesi ve şiddeti engelleyen bir çözüm aracıdır” cümlesi ise barışın sıradan bir müzakere değil, demokratik toplumun kurucu hukuku olduğunu vurguluyor.

    Bu çerçeve, yalnızca Kürt hareketiyle değil, Türkiye ve dünya sosyalist hareketleriyle de güçlü bir rezonans yaratıyor. Poulantzas’ın “sosyalizm ya demokratik olacak, ya da hiç olmayacak” sözünde kristalleşen demokratik sosyalizm yorumuyla uyum içinde. Buradan Marksistlerin tümüyle değil ama önemli bir kesimiyle ortak bir politik hat çıkıyor. Toplumu “demokratik temelde yeniden inşa etmek” vurgusu da demokratik sosyalizm perspektifiyle örtüşüyor. Ekolojik mücadeleler, kadın özgürlüğü hareketi, kent hakkı ve emek mücadelesi gibi aşağıdan toplumsal dinamiklerle ortak bir siyasal mantık kurulmasının yolu açılıyor.

    Ekolojik yıkım

    Öcalan’ın kapitalizmin gezegeni yok oluşa sürükleyen krizlerini tarif ettiği bölüm bu siyasal hattı derinleştiriyor: “Bu sistem gezegeni kimyasal ve nükleer silahlarla, iklimi kirleterek, yer altı-üstü zenginliklerini talan ederek insan türünün sonunu getirmektedir. Bu gerçekliğe bağlı kalarak yeni bir kapitalist çözümlemeyi insanlığa sunmak, enternasyonalin de temel görevleri arasındadır.” Burada da güçlü bir ortak gündem ve ortak bir tarihsel sorunsal tanımlanıyor: ekolojik yıkım, kapitalist savaş makinesi, uygarlık krizinin çoklu boyutları. Bütün bunlar hem Türkiye’deki sosyalist hareket ile Kürt özgürlük hareketi arasında stratejik bir buluşma zemini oluşturuyor, hem de dünya sosyalist hareketleriyle eş zamanlılık yakalıyor.

    Bütün bu yönleriyle Öcalan’ın 6 Aralık metni, iki büyük siyasal geleneğin yeni bir kavşakta buluşmasına imkân sunuyor. Dil, artık kopuşa değil bağ kurmaya; dışlamaya değil ortak kuruluşa; karşıtlık üretmeye değil tartışma alanı açmaya yöneliyor. Paradigmanın geçmişteki üstenci, yer yer Marksizme karşı konumlanan tonu bu açıklamada kaybolmuş durumda. Bunun yerine, ortak bir siyasal akla, ortak bir gündeme ve ortak bir mücadele zeminine doğru atılmış güçlü bir adım var. Bu imkânı büyütmek ise şimdi bize düşüyor.


    [1] https://www.demparti.org.tr/tr/baris-ve-demokratik-toplum-insasiyla-sosyalizmi-yeniden-kazanalim/22385/

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı başladı

    6 Aralık 2025

    Türkiye’nin geçiş dönemi adaletine ihtiyacı var

    5 Aralık 2025

    DEM Parti’den İmralı tutanaklarının ‘eksiksiz paylaşımı’ çağrısı

    4 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Şebnem Oğuz

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    Şebnem Oğuz

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    Ercan Jan Aktaş

    Barışa cephe alanlar

    Elif Gamze Bozo

    Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Özgür Müftüoğlu

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    Ertuğrul Kürkçü

    “Darbe mekaniği”

    Alp Altınörs

    Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

    Fehim Taştekin

    İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İSİG: Kasım ayında 216 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

    4 Aralık 2025

    Bini aşkın Amazon çalışanından CEO Andy Jassy’ye açık mektup

    3 Aralık 2025

    Dargeçit’teki Ilısu Barajı’nda işçi ölümü: 25 metreden düşerek hayatını kaybetti

    2 Aralık 2025
    KADIN

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.