Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Özgür Özel: “Faiz sarmalından kurtulmanın zamanı geldi”

    15 Ekim 2025

    Rojin Kabaiş için kadınlar alanlarda: “Yargı sustukça biz susmayacağız”

    15 Ekim 2025

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    15 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

      15 Ekim 2025

      Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

      13 Ekim 2025

      Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

      12 Ekim 2025

      AİHM kararı: Hukuk mu, egemenlik mi?

      7 Ekim 2025

      Avrupa’da iki hayalet dolaşıyor: Faşizmin ruhu ve komünizmin hayaleti

      2 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      KKTC liderlik seçimleri

      15 Ekim 2025

      Midas’ın Altınları

      14 Ekim 2025

      Ateşkes ne için?

      13 Ekim 2025

      SDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı?

      13 Ekim 2025

      İsrail’in spor turnuvalarından menedilmesi gerekliliği

      10 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025

      Herkes için Onurlu Bir Barış

      5 Ekim 2025

      Beyza Üstün: Sadece halklar değil tüm canlılar, ekosistemler özgür olmalı

      1 Ekim 2025

      David Adler: İsrail ablukasının normalleştirilmesine direnmeliyiz

      28 Eylül 2025

      Yıldız Tar: İktidarın bekası çözümsüzlükte, toplumun bekası barışta

      25 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Kürt sorunu, Lozan’ın mirası ve TKP’nin şovenizmi

    Kürt sorunu, Lozan’ın mirası ve TKP’nin şovenizmi

    COŞKUN ÖZDEMİR yazdi: KP, son dönemde Abdullah Öcalan ile iktidar bloğu arasında yürütülen barış sürecine karşı “Ülkemizin uçurumdan yuvarlanmasına izin vermeyeceğiz” başlıklı bir imza kampanyası başlatarak, Lozan Antlaşması’nı sorgulanamaz bir dayanak haline getirmiş ve etnik talepleri reddetmiştir.
    Coşkun Özdemir14 Ağustos 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Ulusların kendi kaderini tayin hakkı, ezilen halkların baskıdan kurtulma ve kendi geleceklerini belirleme özgürlüğünü ifade eden bir ilkedir. Lenin’in bu hakkı işçi sınıfının enternasyonal birliğini güçlendirmenin bir aracı olarak savunması devrimci mücadelenin temel taşlarından birini oluşturur. Ancak TKP bu ilkeyi göz ardı ederek Kürt sorununun ulusal boyutunu yok saymaktadır.

    TKP, son dönemde Abdullah Öcalan ile iktidar bloğu arasında yürütülen barış sürecine karşı “Ülkemizin uçurumdan yuvarlanmasına izin vermeyeceğiz” başlıklı bir imza kampanyası başlatarak, Lozan Antlaşması’nı sorgulanamaz bir dayanak haline getirmiş ve etnik talepleri reddetmiştir. Bu tutum, TKP’nin şovenizmini derinleştirmiştir. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın Sol TV’de (26.05.2025) “Kürt meselesinin zemini değişmeli, asıl dert yoksulluk” sözleriyle Kürt halkının ulusal-demokratik taleplerini göz ardı etmesi, devletin inkâr politikalarını sol bir çerçeveye oturtmaktır. Bu yaklaşım, Türk şovenizminin bir uzantısı olmaktan öteye gitmemektedir.

    Lozan Antlaşması: Kapitalist entegrasyon ve halkların inkârı

    Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te imzalanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası tanınmasını sağlamış, ancak bu belge, kapitalist-emperyalist güçlerin bölgeyi yeniden şekillendirme projesinin bir ürünü olmuştur. Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını açıkça yok sayan bu antlaşma, Kürdistan’ı dört parçaya bölen sınırları meşrulaştırmış, Ermeni soykırımını inkâr etmiş, Rum ve Süryani halklarını sistematik bir şekilde silmiş, Alevi inancını asimilasyonla bastırmıştır.

    Lozan, Türkiye’yi Batı kapitalizminin ucuz işgücü deposu ve piyasa alanına entegre ederken, Kürt halkının, Alevilerin inkârını, gayrimüslim halkalara yönelik soykırımların üzerini örtmeyi devletin kurucu politikası haline getirmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, Dersim Katliamı, 6-7 Eylül pogromları ve sayısız faili meçhul, bu inkârın kanlı yüzünü ortaya koymuştur. TKP’nin Lozan’ı “cumhuriyetçi birikim” olarak savunması, bu tarihsel suçları meşrulaştırma çabasıdır.

    Kürdistan halkının mücadelesi ve emekçi halkların dayanışması

    Kürdistan halkının mücadelesi, Türkiye’nin modern tarihinde derin bir direniş geleneği olarak şekillenmiştir. Sistemli inkâr, asimilasyon ve katliam politikalarına rağmen, Kürt halkı dilini, kültürünü ve kimliğini koruma mücadelesini çok ağır bedeller ödeyerek sürdürmüştür. Bu mücadele, yalnızca ulusal talepleri değil, aynı zamanda Türkiye’nin diğer emekçi halklarıyla birleşerek demokrasi taleplerini de yükseltmiş, eşitlik ve özgürlük arayışında ortak bir zemin yaratmıştır. 1980’lerden itibaren toplumsal hareketlerle bütünleşen bu direniş, devletin otoriter yapısına karşı bir alternatif inşa etme çabasını güçlendirmiştir. Kürt halkı, Türkiye’nin emekçi sınıflarıyla dayanışarak, sınıf mücadelesinin ulusal baskıdan arınmış bir zeminde ilerlemesinde aktif rol oynamış ve katkı sağlamıştır.

    TKP’nin şovenizmi ve Kemal Okuyan’ın Kemalist duruşu

    TKP’nin şovenizmi, bu tarihsel gerçekliği görmezden gelerek daha da belirginleşiyor. Parti, bildiriye imza atan bazı Kürt kökenli isimler—örneğin, geçmişte devlet politikalarına yakın durmuş figürler—ile çelişkisini gizlemeye çalışıyor. Ancak bu, TKP’nin Türk şovenizmini pekiştiren tutumunu örtmüyor. Kemal Okuyan’ın Osmanlı’dan Cumhuriyete geçişi işaret ederek kullandığı “Atatürk’ün önünde eğiliyorum” ifadesi, partinin Kemalizme olan ideolojik bağlılığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu söz, Cumhuriyetin kurucu önderlerinden biri olarak Atatürk’ü yüceltirken, soykırıma uğrayan, yok sayılan halkları ve inançları yok sayıyor. Örneğin, Okuyan, Atatürk’le birlikte mücadele eden, ancak inkâr ve katliamlarla susturulan Kürtlerin önünde de eğiliyor mu? TKP’nin bu soruya yanıt vermesi gerekiyor. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana inkâr edilen, katledilen ve yok sayılan halklar—Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Süryaniler ve Aleviler—bu politikanın mağdurlarıdır. TKP’nin bu mirası savunması, devrimci bir duruşu değil, burjuva milliyetçiliğini yansıtmaktadır.

    Sonuç: Demokrasi ve özgürlük için bir alternatif

    TKP’nin tutumu, demokrasi güçleriyle birliği zorlaştırırken, Kürt halkının haklı mücadelesine destek yerine şoven bir duvar örmeyi tercih ediyor. Alternatif bir yol, Kürt halkının ulusal-demokratik taleplerini benimseyerek, Türkiye’nin emekçileriyle dayanışmasını güçlendirmekten geçiyor. Bu, inkâr politikalarının aşılmasında ve özgürlük mücadelesinde daha sağlam bir zemin sunabilir.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    15 Ekim 2025

    Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

    13 Ekim 2025

    Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

    12 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ömer Bölüm

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    Cumur Ülker

    Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

    Mehmet Murat Yıldırım

    Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

    Ömer Bölüm

    AİHM kararı: Hukuk mu, egemenlik mi?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit İnatçı

    KKTC liderlik seçimleri

    Mehmet Horuş

    Midas’ın Altınları

    Akdoğan Özkan

    Ateşkes ne için?

    Fehim Taştekin

    SDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Tekstilde işten çıkarılan işçiler açlıkla boğuşuyor

    15 Ekim 2025

    KESK’in Ankara’ya yürüyüşü sürüyor (GÜNCELLENDİ)

    15 Ekim 2025

    Divriği halkı işten çıkarılan Çiftay işçilerinin yanında

    14 Ekim 2025
    KADIN

    Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı

    11 Ekim 2025

    Ev içi şiddet, çalışma yaşamının da konusudur!

    10 Ekim 2025

    Eskişehir’de kadınlardan Rojin Kabaiş için “adalet zinciri”

    28 Eylül 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.