Notre Dame de Sion Lisesi’ndeki görevine, öğrencilerinin kadına şiddete karşı hazırladıkları bir fanzin yüzünden son verilen edebiyat öğretmeni Melike Koçak, işinin öğrencilere ‘ayar vermek’ olmadığını belirterek, “Gezi’yi yaşamış çocukları okutuyoruz. Gezici çocuklara mı ayar vereceğiz? Ütülenmiş bir akıl, dil kadın, edebiyat öğretmeni istemiyoruz” dedi.
‘Dozajını ayarla diyorlar’
Cumhuriyet’ten Ceren Çıplak’a konuşan Koçak, fanzinle alakası olmasa da Dame de Sion’un işine son vermesinin okulun ‘makbul öğretmen, makbul öğrenci’ algısından kaynaklandığını vurguladı.
‘Devlet eliyle, yasalarla bize giydirilen bir kadınlık – erkeklik var’ diyen Koçak, öğrencilerinin bununla başedebilmek için de fanzin çıkarma yoluna gittiğini belirtti.
Fanzindeki yazıların lise yönetimince ‘dozajı kaçmış’ olarak değerlendirilmesini yorumlayan Koçak, “Makbul vatandaş gibi makbul kadın algısı da var. Bu kadından beklenenler çocuk yapması, anne olması, hanım hanımcık olması, kıyafetinin edepli olmasıdır. Devletin tanımladığı bu kadınların bir “dozaj”ı var. Biz feminist kadınlar diyoruz ki sizin tanımladığınız kadın tanımlarını reddediyoruz. Kadın olmak, makbul öğretmen olmak, bunun dışına çıkma dozajını ayarla diyorlar” diye konuştu.
‘Gezici çocuklara ayar mı vereceğiz?’
Okulun kendisine yaptığının öğretmene ‘ayar çekme‘ olduğunu kendisinden de öğrencilerine ‘ayar vermesi’nin istendiğini belirten Koçak, şunları söyledi: “Öğretmenlik ayar verme mekanizması değildir. Ben ayar vermek için öğretmen olmadım. Çocukları ayarlamak, bu yasak, ayıp, günah demek için öğretmen olmadım. Ayıplar, günahlar yasaklar ve ayarlarla başedebilme araçlarını bulmaları için varım. Yaptığımız iş kendi araçlarını bulmalarını sağlamak. Çocuklar da ne güzel düşünmüş ve Tavuskuşu dergisini bulmuşlar.”
‘Makbul öğretmen‘ olmayı reddeden Koçak, sözlerine şöyle devam etti: “Gezi sonrası çocuklarını okutuyoruz. Gezi’yi yaşamış çocukları okutuyoruz. Gezici çocuklara mı ayar vereceğiz? Ütülenmiş bir akıl, dil kadın, edebiyat öğretmeni istemiyoruz.”
Koçak, okul yönetimiyle diyaloğa geçemezse, hukuki yolları da arayacağını sözlerine ekledi.