Alternatif kamp ‘Düşler Akademisi’ Çukurbağ Köyü’ndeki 80 yıllık kullanılmayan, günümüze kazandırılan bir ilkokulda hizmet veriyor. Ücretsiz ve kapısı herkese açık akademide, resim, müzik, dans, drama, fotoğraf, film gibi sahne sanatları, plastik sanatlar ve görsel sanat eğitimleri ücretsiz veriliyor.
Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Çukurbağ Köyü’nde alternatif kamp ‘Düşler Akademisi’ kuruldu. Ücretsiz ve kapısı herkese açık olan akademide, resim, müzik, dans, drama, fotoğraf, film gibi sahne sanatları, plastik sanatlar ve görsel sanat eğitimleri ücretsiz veriliyor.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Öznur Oğraş Çolak’ın haberi şöyle;
Antalya Kaş’ta bulunan Çukurbağ Köyü’nde düşlerin de gerçek olabileceğini gösteren bir yerde Düşler Akademisi’ndeyiz. Buranın bir kapısı yok. Herkese açık olan bu mekândan içeri girdiğinizde sizi yaklaşık 24 bin kitabın yer aldığı çok büyük bir kütüphane karşılıyor.
Hemen yanımıza üstlerinde açık mavi Düşler Akademisi yazan tişörtleriyle güler yüzlü gençler geliyor ve ilk soruları “Hoşgeldiniz, aç mısınız” oluyor. Sıcak ve samimi bir yerden bahsediyorum. Kampa 12 ile 30 yaş aralığında herkes katılabiliyor. Resim, müzik, dans, drama, fotoğraf, film gibi sahne sanatları, plastik sanatlar ve görsel sanat eğitimleri ücretsiz veriliyor. Haftanın 7 günü açık ve tamamen gönüllülük temelinde yürüyen bir yer burası… Bütün bu eğitimlerin başında ise kendi alanında profesyonel ama buraya gönüllü olarak gelmiş eğitmenlik formasyonu olan kişiler ya da sanatçılar bulunuyor.
Alternatif sanat akademisi…
2008 yılında İstanbul’da, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Türkiye Vodafone Vakfı ve Kalkınma Bakanlığı’nın ortak işbirliği içerisinde Alternatif Yaşam Derneği’nin (AYDER) bir insiyatifi olarak kurulmuş Düşler Akademisi… Burası, Türkiye’de engellerinden dolayı yoksun ve yoksunluğundan ya da kronik hastalığından dolayı, herhangi bir şekilde toplumsal dışlanmaya maruz bırakılmış, kültür ve sanat eğitimine, üretimine katılamayan bireyler için kurulmuş alternatif bir sanat akademisi…
Bu düş mekânının kurucusu AYDER Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Tutal…
Tutal, “Düşler Akademisi, 10 yıldır var. ‘Alternatif kamp’ adını verdiğimiz akademi, ‘spor aracılığıyla toplumsal değişim’ ana temasıyla kuruldu. Engelli bireylerin en çok yakındıkları konu, sanat akademilerinin, üniversitelerin kapılarını engellilere kapalı tutmaları. Dolayısıyla eğitim fırsatlarından eşit olarak yararlanamadıklarını gördük. Bu bizi ‘Düşler Akademisi’ni kurmaya teşvik etti” diyor.
Çukurbağ İlkokulu
Düşler Akademisi için, 13 dönüm arazi üzerine 80 yıl önce gerçek bir köy imecesi yaklaşımıyla yapılan Çukurbağ İlkokul binası restore edildi. Tarihsel ve doğal özelliği korunarak bölgenin coğrafyasına uygun olarak restore edilen bu okulu Düşler Akademisi’ne dönüştüren Tutal, terk edilmiş bu tip binaları yaşanır kılmak, yeniden toplum hayatına kazandırmak ve yerel kalkınmanın bir dinamiği olarak kullanmanın çok önemli bir adım olduğunu söylüyor. Tutal, “Köyde yaşayan insanların, kadın, erkek, genç, yaşlı demeksizin kapısı bile olmadığı için kendini kucaklayan bu mekâna gelip belki eski okul anılarını tazelediği, onların torunlarının yeni şeyler öğrendiği, başka kültürlerden, başka ülkelerden gelen gönüllülerle iletişime geçtiği bir yer aynı zamanda burası” diyor.
Gönüllü eğitmenler…
Düşler Akademisi’nde gönüllü eğitmenlik yapmak için sanatçının ya da formasyonu olan kişilerin buraya ayıracakları kaliteli zamanın süresi önemli. Çok sayıda gönüllü eğitmenin katıldığı Düşler Akademisi, eğitmen seçimi için mülakatlar yapılıyor. Tutal’ın ‘Gönül Elçisi’ olarak adlandırdığı eğitmenlerin çoğu yurtdışından.
Tutal, “Burada bölgeye yönelik vermiş olduğumuz bazı özel eğitim programları da var. İngilizce yani yabancı dil öğretmek gibi… İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’yle yaptığımız işbirliği içerisinde de bu bölgede 27 okula giderek o okullarda hem eğitmenlere hem velilere ve çocuklara engelleri konusunda farkındalıkla ilgili workshoplar, seminerler, küçük sunumlar, simülasyonlar yapıyoruz” diyor.
Düşler Akadesi büyük bir bahçeye sahip. Kendi mutfaklarında sabah, öğle, ikindi ve akşam yemeklerinin yendiği yaklaşık 80 kişilik misafir ağırlıyorlar. Mutfağın bütün sebzelerinin neredeyse tamamı kendi tarlalarından kullanıyorlar. Hatta Kaş’ta cuma günleri kurulan yerel halk pazarında da, kendi ürünlerini pazarlıyorlar. Ekolojik yaşamın önemli olduğunu vurgulayan Tutal, “çevremize doğal ürünleri tatma imkânı veriyoruz” diyor ve ekliyor:
“Yemek yeme kültüründe çok önemli bazı kurallarımız var. Hayatımızdan zararlı olduğunu bildiğimiz alışkanlıkları terk ederek biraz daha sağlıklı beslenmek üzerine kurduğumuz ve diyetisyenlerle çalışarak belirlediğimiz bir mönü üzerinden yemek yiyoruz. Şekeri hayatımızdan çıkardık” diyor.
Binanın alt katında daha önce köylünün ahır olarak kullandığı bir sanat galerisi de bulunuyor. İlköğretim müzesi ve tarım müzesi olarak ikiye ayrılan galeride her ay bir sergi yer alıyor.
Daha güçlü kadınlar için: ‘Kızlar Atakta’
Düşler Akademisi, “Kızlar Atakta” adını verdikleri, devletin koruma altına aldığı ‘sevgi evlerinde’ kalan 12 – 18 yaş grubu genç kızların açıkhava deneyimleriyle güçlendirilmesi üzerine bir program da yürütüyor. Toplamda bir sezonda 12 kamp yani 120’ye yakın genç kızı ağırlıyorlar. Onları “Gelecek Ağacı” programıyla 18 yaşından sonraki hayatlarına hazırlamaya çalıştıklarını söyleyen Tutal, “Çünkü onları zorlu mücadele bekliyor. Üniversite sınavları gibi… Üniversiteyi kazanamazlarsa karşılaşacakları durumlara karşı da hazırlanmaları gerekiyor. Diğer taraftan kendilerini tanımak, kendi güçlü yönlerini açığa çıkarmak ve öğrendikleri ya da deneyimledikleri spor faaliyetleriyle yüzme, dalış, tırmanış, ata binme gibi faaliyetlerle de onları biraz daha güçlü kadınlar olarak yetiştirmeye çalışıyoruz” diyor.
Kaş'ta kurulan Düşler Akademisi, ilk projesi olan “Ben yapamam ki!”lerin kırıldığı ‘Kızlar atakta’yı hayata geçirdi.
Kızlar Atakta Projesi tam da kalıplaşmış “Ben yapamam ki!”lerin kırıldığı bir proje. Hani bir arkadaşınızla, kardeşinizle ya da bir yabancıyla konuşursunuz, aslında hiç denemediği birçok şeye karşı ön savunma ile yaklaştığını fark edersiniz ve “Yapabilirsin!” diye bağırmak istersiniz ya işte Kızlar Atakta ekibi sevgi diliyle, göstererek, bilinçaltınıza yapabileceğinizi fısıldıyor.
Alternatif Yaşam Derneği‘ne ait projeyi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı destekliyor. EMpower Vakfı’nın hibe fonu katkısı ile Düşler Akademisi Kaş tesislerinde hayata geçiyor.
Projenin fikri Alternatif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Alper Akça‘dan çıkmış. Ve şu an gittikçe büyüyen bir ekip çalışması var, kendisi de bunu sıkça tekrarlıyor. Ekip, gönüllüler ve katılımcılar birlikte büyütmüş projeyi. Herkes bir işin ucundan tutmuş.
Projede bir hafta süreyle gönüllü olarak yer aldım ve katılımcılarla birlikte deneyimlediğim açık denizde yüzme, keşif dalışı, yelken, binicilik, yüksek parkur, savunma teknikleri, dans, resim ve kişisel gelişim, ekolojik yaşam ve sürdürülebilirlik atölyeleri, bisiklet, oryantiring, gece yürüyüşü gibi aktivitelerin yer aldığı yoğun programlarla projenin ilk duyduğunuzdaki ütopik anlatısının hayata geçtiğine şahit oldum.
Kızlar Atakta ekibi, ekip ruhuyla arı gibi çalışıyor. Düşler Akademisi’nin masalsı tesisine girdiğimde ekipteki her kadının birbirinden etkileyici başarı öyküsünü dinledim. Tuttuğunu koparan, güçlü kadınlar özenle seçilmiş ve ekip o şekilde oluşturulmuş gibiydi.
Proje yöneticisi Sevda Baysal ilk tanıştığım kadınlardan biriydi. Motorsiklet kullanan, Dövüş ve Savunma Sanatları eğitimi veren, bir işle ilgilenirken bin işi organize edebilen, yüzme eğitmeni ve daha sayamadığım birçok konuda toplumsal cinsiyet rollerini tepe taklak eden bu etkileyici kadınla ergenlik çağında tanışmış olmayı dilerdim.
12-18 yaş aralığındaki katılımcı kızların bu ortamdan ve bu projeden nasıl etkilendiklerine bizzat tanık oldum ve aslında kendim de “Yapamam!” dediğim birçok şeyi yapabileceğimin farkına vardım.
Kızlar Atakta Projesi, hayata geçmiş bir ütopya gibi.
Gücünün farkına varmak isteyenler, gönüllülük başvurusunda bulunup dönüşümün parçası olabilirler. Hem Ayder’in hem projenin kapısı herkese açık.