Korkut AKIN yazdı: 20 Aralık’ta, dünya sinemalarıyla aynı gün gösterime girecek Skandal (Bombshell) filmi, kadın program sunucularının çalıştıkları haber kanalının en güçlü adamı, CEO’sunun kendilerine yönelik tacizlerine karşı mücadelesini anlatıyor
Las Tesis, son günlerde gündemde… Bizim ülkemizin dışında dünyanın hemen her yerinde kadınların kendi yaşamlarının karar vericisi olmayı istedikleri ve direttikleri bir eylemlilik. Bizim ülkemizde, her ne kadar Meclis’te de kadın milletvekilleri tarafından İçişleri Bakanı’nın gözünün içine baka baka söylense de hayata etkisi pek görülemedi. Kadın cinayetleri giderek artıyor.
Cinayetler artınca taciz pek sönük kalıyor “Skandal” için. Ancak 2016’da Amerika’da, bir haber kanalının en üst düzey sorumlusunun televizyon sunucularının neredeyse tümüne taciz hatta tecavüz (buradaki tecavüzde hayatını karartmak da var) etmesinin ortaya çıkması tüm dünyada yeni bir tepki başlatmıştı. Arkasından bir yıl geçmeden “me too” (ben de) ile kadınlar yaşadıkları taciz ve tecavüzü dile getirdiler. Birçok erkek özür dilemek zorunda kaldı.
Bizim ülkemizde basın, bağımsız ve özgür olmadığı için, buna da bağlı olarak hemen eklemek gerekir, hukuk ile adalet de ve tabii, demokratik bir yapılanmayla kuvvetler ayrılığı bulunmadığı için bu hareketler yeterince ses getirmedi. Tabii, cinayetler daha da arttı, suçlu erkekler yine de “iyi hal”den ceza indirimiyle, devlet desteği buldu arkalarında…
Bomba düşmüşçesine!
20 Aralık’ta, dünya sinemalarıyla aynı gün gösterime girecek filmde, program sunucuları, çalıştıkları haber kanalının en güçlü adamı, CEO’sunu suçlama cesareti gösteriyorlar. Eli uzun olsa da CEO, kadınları susturamıyor. Bunun ardından kanal sahibi işadamı tarafından kovuluyor. Tabii, bu olay belirleyici oluyor.
Biyografik bir yapım olan Skandal’da üç güzel kadın, Megyn Kelly (Charlize Theron), Gretchen Carlson (Nicole Kidman) ve Kayla Pospisil (Margot Robbie) Fox News kanalının önemli sunucusu, yorumcusu ve yapımcısıdır. Fox News CEO'su Roger Ailes (John Lithgow) bu üç kadını da taciz etmiştir, diğer bütün çalışan kadınlar gibi. Ama bu üçü kendilerini aşağılayan, küçük düşüren ve onurlarını yaralayan durumu içlerine sindiremeyip, her ne pahasına olursa olsun tepki gösterir.
Kendinize güvenin!
Bizim ülkemizde de bu gibi durumlar olsa da hemen hepsi söylenti olarak kalıyor. Kimse adalete güvenmediği için, basın patronlarının siyasi iktidarlarla birçok işte ortak olmaları nedeniyle de itiraz edemiyor. Buna bir de bizim ülkemizdeki toplumsal tutuculuğu, mahalle baskısını eklerseniz neden ses çıkarılmadığı daha net çıkar ortaya… Yargıç bile “neden sana tecavüz ediyorlar da bana dokunmuyorlar” sözü yeterli gelecektir durumu anla(t)maya…
Şu anda bile yönetici olarak kanalların başında duran, program yapan bazı kişilerin adlarının kanalda çalışan kadınları ne kadar tedirgin edip korkuttuğu görülebilir birkaç cümlelik konuşmada… Sadece kadınlara yönelik değil bu tacizler; erkekler de alıyor nasibini. Bir derginin yöneticisinin erkek çalışanlarından kadın istediğine şahidim. Rüşvetin, yolsuzluğun alabildiğine büyük döndüğü televizyon kanallarında (gazeteler ve radyolarda da) bunlar pek dile getiril(e)miyor.
Muhakkak izlenmeli
Jay Roach’un, Charles Randolph’un gerçeğe dayalı senaryosundan çektiği başarılı film izlenmeli ve kadınlar yaşadıkları taciz ve tecavüz girişimlerini anlatmalılar bizde de… Las Tesis’in sözleriyle bir kez daha haykıralım:
“Ve benim suçum değildi, nerede olduğum ya da nasıl giyindiğim.
Ve benim suçum değildi, nerede olduğum ya da nasıl giyindiğim.
Tecavüzcü sendin. Tecavüzcü sensin.”
Skandal (Bombshell)
Yönetmen: Jay Roach
Senaryo: Charles Randolph
Oyuncular: Charlize Theron, Nicole Kidman, Margot Robbie