İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Hrant Dink’i katledilişinin 11. yılında andı. Yapılan açıklamada, “Yüreğinden dökülen barışın, hakikatin, cesaretin ve umudun sesinin ulaştığı herkes seni çok özlüyor sevgili Ahparig” denildi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaptığı açıklama şöyle:
“Kendisini katıksız biçimde barışa adamış bir insan olan, sevgili dostumuz, kardeşimiz Hrant Dink’in milliyetçilik hastalığına tutulmuş bir tetikçi tarafından vurularak katledilmesinin üzerinden tam 11 yıl geçti. Geçen uzun yıllar boyunca bizim adalet arayışımız sürerken, bu adalet arayışını sekteye uğratmayı amaçlayan yalanlar ve oyalamalar da devam etti.
***
Bugün yaşadığımız ülke, her bakımdan 11 yıl öncesinin çok gerisinde. Ama en kötüsü, kötülüğün sıradanlaşması sürecinin tamamlanmış olması. Öyle ki, artık adaletten, vicdandan, özgürlükten, barıştan söz etmek suç ve suçluyu övmekle eş anlamlı hale geldi. Faşizmin bin bir yüzünün cirit attığı, muhalif her sesin, cebirle, tehditle, kanun kılığına sokulmuş kararnameler ile susturulmaya çalışıldığı, nefreti ve ayrımcılığı temel alan yeni bir resmî tarihin yazılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu nedenle 11 yıl önce Hrant’ı katleden zihniyeti hayatın her alanında çok daha yaygın ve yoğun olarak görmeye devam ediyoruz.
Özlüyoruz seni Ahparig. Sensizliği yaşamak çok zor sevgili kardeşimiz.
***
Yüreğinden dökülen barışın, hakikatin, cesaretin ve umudun sesinin ulaştığı herkes seni çok özlüyor sevgili Ahparig.
Ancak herkes çok iyi bilmeli ki, bize miras bıraktığın ve hafızamıza kayıtlanan umudu, hücrelerimizden çıkıp dünyaya açılma imkânını, barış içinde bir arada yaşama ihtimalini yok etmek artık hiçbir şekilde mümkün değil. Bu umut, bu imkân, bu ihtimal, bu biraradalık aynı zamanda senin bize vasiyetin idi. Bu vasiyete inatla sahip çıkarak her ne pahasına olursa olsun barışın dilini inşa etmeyi sürdüreceğiz. Tıpkı senin gibi, derin bir dünya ve insan sevgisiyle, alçak gönüllülükle, insanın yapma ve yeniden yaratma kudretine inançla, umutla, vicdanla demlendirilmiş bir akılla, eleştirel ve eylemden kopmayan bir düşünme cesaretiyle ve bedel ödemeye hazır bir şekilde, mutlaka ama mutlaka direneceğiz.”