DEM Parti İzmir İl Örgütü, “6-7 Eylül’den 12 Eylül’e: Hafıza, Adalet ve Yüzleşme” başlıklı bir panel düzenledi. Panele Araştırmacı Yazar Talat Ulusoy ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) kurucularından Kenan Kalyon konuşmacı olarak katıldı.
Panelde, Türkiye’nin tarihindeki toplumsal kırılmalar, pogromlar ve darbeler ele alınırken, konuşmacılar barış sürecinin önemine dikkat çekti.
Ulusoy: ‘İstiklal, Hristiyanları Anadolu’dan temizlemeyi ifade eder’
İlk olarak söz alan Talat Ulusoy, 1922’de Ankara’ya gelen barış ve ateşkes önerisinin görmezden gelindiğini, 9 Eylül’de İzmir’e girilmesiyle birlikte Büyük İzmir Yangını sürecinin yaşandığını anlattı.
Ulusoy, “‘Yakıp kaçtılar’ yalanına karşı belgeler var. Rum ve Ermenilerin şehri terk etmek zorunda kalması, sermayeye el koyma çabasının bir parçasıydı. Uşak’tan itibaren Hristiyanlar yerlerinden edildi” dedi.
6-7 Eylül 1955 pogromuna da değinen Ulusoy, İzmir’de ev ve dükkanların tahrip edildiğini, Yunanistan Konsolosluğu’nun zarar gördüğünü ve tazminat ödendiğini belirtti.
Ulusoy, “1920’lerde kullanılan ‘İstiklal’ kavramı, bütün Anadolu’dan Hristiyanları temizlemeyi ifade eder” diye konuştu.
Kalyon: ‘12 Eylül ile gerçek bir yüzleşme yaşanmadı’
Kenan Kalyon ise, 12 Eylül darbesi ve sonrasındaki sürece dikkat çekerek, “12 Eylül aşılmış olsaydı bugün hâlâ bunları konuşmazdık. Şeklen cunta gitti ama biz hâlâ 12 Eylül Anayasası ile yönetiliyoruz. Gerçek bir hesaplaşma olmadı” ifadelerini kullandı.
Yüzleşmenin, bir ülkenin suçlarıyla özeleştiri yaparak geleceğe yönelik bir hafıza oluşturmasıyla mümkün olacağını belirten Kalyon, “12 Eylül ile hesaplaşmak için farklı bir güç dengesi gerekliydi, bu dengeye ulaşılamadı. Darbe, sadece bir günün işi değil, öncesinde ordu gündelik hayatı kontrol etmeye başlamıştı. 1960’lardan itibaren yükselen toplumsal hareketleri durdurdu ve ezdi” dedi.
Panelde ayrıca, devletin tarihindeki operasyonların tekrar etmemesi, barış sürecinin heba edilmemesi ve geçmişle yüzleşmenin önemine vurgu yapıldı.