Uluslararası Af Örgütü, İzmir’de Fransız Kültür Merkezi’nde Türkiye’deki devlet şiddetine ilişkin cezasızlıkların tartışıldığı “Adaletin bu mu dünya?” başlıklı bir panel düzenledi. Paneli Uluslararası Af Örgütü savunuculuk direktörü Ruhan Sena Akşener yönetirken, gazeteci İsmail Saymaz, Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Öznur Sevdiren, Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz konuşmacı olarak katıldı.
Uluslararası Af Örgütü tarafından Fransız Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Adaletin bu mu dünya?” başlıklı panelde konuşan gazeteci İsmail Saymaz, Gezi Direnişi’ sürecinde hızlandırılmış bir devlet şiddetine tanık olunduğunu ifade ederek, “Geçmişte Kürtler’in yaşadığı şiddet, Gezi Parkı’nda tüm toplumun yüzüne patlayan tokat olmuştur” dedi.
Panelde İlk olarak Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz konuştu. Korkmaz, Ali İsmail Korkmaz’la ilgili davanın birçok kez güvenli ilan edilen Eskişehir’in güvensiz olarak ilan edilip başka bir kente taşındığına dikkat çekerek, dava sürecine ilişkin konuştu. Polislerin adeta dalga geçer gibi beyanlar verdiğini belirten Korkmaz, sokakta görev yapan polisten hastanede görev yapan doktoruna, savcısından delilleri toplayan bilirkişisine ve mahkemesine kadar sistematik olarak tamamen ifade özgürlüğünü kullanmak isteyen bir gencin katledilişine göz yummaya yönelik bir olaylar silsilesi ile karşılaştık. Korkmaz Ailesi olarak bizden bir kardeş aldılar ama binlerce evlat kardeş verdiler bunu bilmiyorlar. Gerek bu dünyada, inanıyorlarsa diğer dünyada bu olayı yapanlar ve koruyanlar nasıl hesap verecek? Nasıl rahat uyuyor? Ben anlayamıyorum” dedi.
‘Elvan’ın çocuk masumiyeti itibarsızlaştırılmak isteniyor’
Korkmaz’ın ardından gazeteci İsmail Saymaz söz aldı. Saymaz, 2007’de çıkartılan PSVYK ile birlikte polisin arkadan vurma yetkisinin arttırıldığını ve Gezi Parkı’na kadar ağır çekimde bir şiddet olduğunu Gezi Parkı’nda ise hızlandırılmış bir şiddete maruz kalındığını söyledi. Saymaz, 2006’da Van’da 15 gerillanın cenazesini kaldırmak isteyen yerde bile sadece 10 kişinin polis kurşunu ilke öldürüldüğünü ifade etti. Gezi’ye kadar olan devlet şiddetine sessiz kalan bir toplumda Gezi Parkı’nın olduğunu ve Gezi’deki devlet şiddetinin bu sessizlikten olduğunu söyledi. “Polisin sadece Kürdün kapısına gittiğini sanan halk polisle yüzleşti” diyen Saymaz, “Geçmişte Kürdün yaşadığı şiddet, Gezi Parkı’nda tüm toplumun yüzüne patlayan tokat olmuştur” dedi. Ali İsmail Korkmaz davasına ilişkin de konuşan Saymaz, polisin “Ben darbeyi bastırdım” söylemi ile “Ben demokrasinin teminatıyım” iddiasında bulunduğunu belirterek “Polis tekmesi ile demokrasinin teminatı olduğunu sanıyor” dedi. Saymaz, Korkmaz davasının ancak sokakların sesinin yükseldiği durumda adaletle sonuçlanabileceğine de dikkat çekti. Berkin Elvan’ın katledilmesine ilişkin de konuşan Saymaz, “Erdoğan da sık sık Elvan’ın annesi aracılığı ile tüm topluma çocuklarınıza sahip çıkın mesajı iletiliyor. Elvan’ın çocuk masumiyeti tüketilmeye itibarsızlaştırmak isteniyor. Delillerin hepsi birden zaman içinde direne direne kazanıldı. Devlet resmen delilleri vermemek için çok uğraştı. Görüntü yok, mobese yok. Peki TOMA görüntünüz var mı denildiğinde görüntüler ortaya çıktı. Sormazsanız söylemeyecekler. Elvan’ın görüntülerine zorla ulaşıldı. 4 şüpheli var. Kim sorumlu halen bulunamadı. Kayda geçmesinde fayda var bu çocuk 16 kilo olarak öldü” dedi. (ANF)