Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Yangını büyütelim!

    15 Ağustos 2025

    Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

    15 Ağustos 2025

    Sendikalardan toplu sözleşme teklifine karşı ortak eylem kararı

    14 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Yangını büyütelim!

      15 Ağustos 2025

      Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

      15 Ağustos 2025

      Kürt sorunu, Lozan’ın mirası ve TKP’nin şovenizmi

      14 Ağustos 2025

      Topuksuz Efe: Cesaretin Bittiği, Fırsatın Başladığı Yer

      13 Ağustos 2025

      Aleviliğe ezanlı müdahale – Ceren Ataş

      13 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

      14 Ağustos 2025

      6,5 milyonu bekleyen tehlike! Kamu emekçileri toplu pazarlığı

      12 Ağustos 2025

      İsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor

      11 Ağustos 2025

      Başka bir yol yok mu?

      11 Ağustos 2025

      Zengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet?

      11 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Iraklılar Irak’ı geri isterken…

    Iraklılar Irak’ı geri isterken…

    Siyasi Haber3 Ekim 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ – Fehim Taştekin’in Duvar’daki yazısı: Aramco’ya saldırı ister Yemen ister Irak isterse İran topraklarından yapılmış olsun İran’ın çektiği bir kart olarak görülüyor ve taraflar ona göre pozisyonlarını gözden geçiriyor.

    Mısır’dan sonra Irak’ta da insanlar 1 Ekim’de, “Sen de çık, susma”, “Büyük İntifada” diyerek sokaklara döküldü. Birkaç kişi öldü, onlarcası yaralandı. Görünüşte bu kez öfkenin arkasında duran bir parti ya da hareket yok. Tetikleyici nedenler yoksulluk, yolsuzluk, hizmetsizlik ve tabii işsizlik. Ama mezhepçilik, aşiretçilik, cepçilik, yancılık, yandaşçılıktan asıl yakıcı meselelere sıra gelmiyor. Bunları perdeleyen başka kavgalar var. Sonu getirilemeyen birkaç isyan, sonra hep beraber oyuna devam.


    16 yıldır Amerikan müdahalesinin soktuğu ‘başarısız devlet’ halinden bir türlü çıkamazken IŞİD’in yenilgisi sonrasında da siyaset normalini bulamadı. Irak her kritik dönemeçte nüfuz savaşına tutuşan İran ile ABD arasında davul gibi geriliyor. Bugünlerde de Irak, bu iki güç arasında olası bir kapışmanın sahnesi olmaktan korkuyor. ABD’nin Orta Doğu siyaseti, “İran’ın kollarını kesme” hedefine kilitlendiğinden beri Suriye kadar Irak da yeniden dizayn operasyonlarına sahne oluyor.


    İran’ın nüfuz alanını daraltmak ve olası bir çatışmada geniş bir coğrafyada asimetrik yanıtlar verme potansiyelini düşürmek için Haşd el Şaabi gibi yapıların elimine edilmesi ABD’nin öncelikleri arasında yer alıyor. Bu yüzden de IŞİD’in yenilgisinde kritik rol oynamış olan Haşd el Şaabi’nin dağıtılması için Bağdat yönetimini sıkboğaz ediyor.


    Aslında bir kısmının İran’a nüfuz kanalları açması, İran’la bağlantılı olsunlar ya da olmasınlar hepsinin siyaset üzerinde baskı aracına dönüşmesi, bazılarının yaslandıkları Şii oluşumlara orantısız güç kazandırması, bazılarının da kaçakçılık gibi yasadışı işlere buluşması Haşd el Şaabi’yi Irak iç siyaseti açısından da ciddi bir meseleye dönüştürüyor. Ancak birçoğu sorunun varlığını teslim etse de devlet hâlâ güçsüzken, hükümet güven vermezken, ordu tam olarak ordu olamazken ve buna mukabil IŞİD tehdidi yeniden nüksederken Haşd el Şaabi’nin dağıtılmasını mantıklı bulmuyor. Talebin ABD’den geliyor olması da bu konudaki direnci büyütüyor. Üstelik ABD, bir vekil/proxy güç olarak İsrail’i de devreye sokmuş durumda.


    İsrail’in son aylarda Haşd el Şaabi’nin çok sayıda üssünü insansız uçaklarla bombalaması durumu çetrefilleştiriyor. Verilen tepkilere bakılırsa İsrail’in Kürdistan’daki Amerikan üssü ya da Azerbaycan’dan kaldırdığı uçaklarla saldırılar düzenlemesi Haşd el Şaabi içindeki bazı grupları daha fazla İran’a sabitledi. Haşd el Şaabi’nin Ketaib Seyyid el Şuheda gibi İran’a yakın unsurları açıkça, “İran’a saldırı olursa Irak’taki Amerikan hedeflerini vururuz” diyor.


    Haşd el Şaabi, 14 Eylül’de Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine düzenlenen saldırıda da gündeme geldi ama taraflar bunun üzerinde durmamayı seçti.


    Saldırılarda kullanılan insansız hava araçlarının Irak’ın güneyinde bir Haşd el Şaabi üssünden kalktığı iddia edilmiş, Başbakan Adil Abdülmehdi ivedilikle bunu yalanlamış, Abdülmehdi ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, “Saldırının Irak’tan yapıldığına dair kanıt yok” diyerek Bağdat’ı rahatlatmıştı.


    Elbette ABD bölgede insansız uçaklar ve seyir füzelerinin hangi yolları izlediğini tespit edecek sistemlere sahip. Bağdat ya da Riyad’dan gelecek istihbarata ihtiyaçları yok. Ama suçlamanın ne tarafa yöneltileceği stratejik bir tercih.


    İran ile yaşanacak bir savaşta arada kalmaktan korkan Abdülmehdi ardından Riyad’a giderek gerilimi düşürmeye çalıştı. Abdülmehdi doluya tutulmayı beklemeden aylar öncesinden Haşd el Şaabi’ye ait büro ve askeri noktaların kapatılmasını öngören bir kararname yayımlamış ama istenilen neticeyi alamamıştı. Üstelik birileri Haşd el Şaabi’yi dağıtmayı umarken bu güce hava kuvvetleri unsurlarının eklenmesi yönünde bir girişim de başladı. Resmi olarak böyle bir boyut kazanması mevcut koşullarda imkânsız olsa da Haşd el Şaabi’nin insansız uçakları envanterine sokması çok zaman almayabilir.


    Irak siyaseti içinde İran etkisine karşı ‘Iraklılık’ ve ‘Araplık’ kimliğini öne çıkaran ve Arap ülkeleriyle ilişkilere ağırlık verilmesini isteyen Şii lider Mukteda el Sadr da İran’da kafa karıştıran temaslarda bulundu. Sadr’ın, Haşd el Şaabi’nin Irak’a sorun olmaktan çıkarılması konusunda yardım istemek üzere dini lider Ali Hamaney’le görüşmeye gittiği söyleniyordu. Fakat Sadr’ın 10 Eylül’de Tahran’da Aşure mateminde Hamaney’in solunda Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleyman ile birlikte oturması Irak’ta Sadr’ın duruşuna bel bağlamış kesimleri şaşırttı. İranlılar bunu İsrail-Suud-Amerikan üçlüsüne karşı direniş ekseninin güç kazanması olarak lanse etti. Irak’taki algı da iki yönlüydü: Bazıları Sadr’ın İran etkisine teslim olduğunu düşünüyor. Bazıları da İran’a rağmen Bağdat’ta iktidar olmanın imkânsızlığını gören Sadr’ın siyaseti Irakileştirme-Araplaştırma ve Irak’ın İran’ın oyun alanı olmaktan çıkarılması hedefinden sapmadan Tahran’a yakın mesafede kalmayı tercih ettiğini söylüyor. Tahran için de İran etkisine karşı çıkmasına rağmen Sadr’ın Amerikan karşıtı duruşu değerli. Ocakta Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi için kanun tasarısı sunan Sadr’a bağlı Sairun Koalisyonu idi.


    Haşd el Şaabi karşıtları yeni önlemlerle zemin kazanmaya çalışırken Amerikalıların eğittiği Terörle Mücadele Hizmeti’nin komutanı Korgeneral Abdulvahhab el Saadi sürpriz bir şekilde görevden alınıp Savunma Bakanlığı’nda bir birime kaydırıldı. IŞİD’i Musul’da yenilgiye uğratan operasyonda öne çıkan Saadi’yi Haşd’ın panzehiri olarak görenler, bu kararı, Haşd el Şaabi’nin İran destekli unsurlarının başbakan üzerindeki etkisine bağlıyor.


    Bu arada Haşd el Şaabi’nin üslerine yönelik saldırılar karşısında tepkisini düşük seviyede tutmayı tercih eden Başbakan Abdülmehdi sonunda İsrail’i açıkça suçlayan çizgiye geldi.


    Irak’taki siyasi atmosfer bu minvalde İran’ı daha çok gözeten bir kıvama kavuşurken bir de Irak-Suriye arasındaki Kaim/Elbu Kemal Sınır Kapısı nihayet açıldı. ABD, İran’ın Irak-Suriye-Lübnan hattında kesintisiz koridor oluşturacağı gerekçesiyle iki yıldır bu kapının açılmasını sabote ediyordu.


    Aramco’ya saldırı ister Yemen ister Irak isterse İran topraklarından yapılmış olsun İran’ın çektiği bir kart olarak görülüyor ve taraflar ona göre pozisyonlarını gözden geçiriyor. Petrol tankerlerine saldırıdan sonra Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen’de Suudi Arabistan’ı yarı yolda bırakıp Tahran’la gerilimi düşürecek esneklikler sergilemeye başladı. Aramco saldırısından sonra Suudi yetkililer misilleme hakkından bahsetse de Veliaht Prens Muhammed bin Selman, CBS kanalı üzerinden diyaloga kapı aralayan demeçler verdi. Daha önce savaşı, Suudi Arabistan’a ulaşmadan İran’ın kentlerine taşımaktan bahseden veliaht prens, “Olası bir savaş, bölgeyi nasıl etkiler?” sorusuna, “Bu tüm dünya ekonomisinin çöküşü anlamına gelecektir” yanıtını verdi. “İran’a verilecek cevap askeri mi olmalı?” sorusu üzerine de “Umarım bu olmaz. Çünkü siyasi ve barışçıl bir çözüm, askeri bir çözümden çok daha iyidir” dedi.


    İran’a karşı oyunu kuran Amerikan cephesindeki tıkanmışlık ya da kararsızlık da bölgedeki aktörlerin tercihlerini belirliyor. Böylesi kritik bir dönemde Başkan Donald Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı kovup müzakereciliği ile tanınan Robert O’Brien’ı atadı. Bu, karşı tarafta müdahaleci şahin çözümlemelerden geri vites olarak algılandı. Elbette İran’la farklı yol ve yöntemlerle hesaplaşma siyasetinin sona ermesi beklenmiyor. Ancak son birkaç hafta içindeki gelişmeler İran’ı kuşatma ve geriletme stratejisinin Haşd el Şaabi örneğinde görüldüğü üzere tökezlediğini gösteriyor.


    Gösterilere dönersek; bu gölge oyunları, vekâlet savaşları ve nüfuz kavgalarından dolayı ağır bedeller ödeyen alttakilerin hikâyesi değişir mi? Artık anormallikler, sakatlıklar ve sapmalar toplumun hücrelerinden tepelere tırmanıyorsa zor. Irak toplum ve siyasette norm bırakmayan bir süreç yaşadı. Aynısı Yemen’e yaşatılıyor. Savaş bitse bile normal bir toplum ve işleyen bir devlet olmanın asgari koşullarını yok eden bir süreç.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    KHK’lilerden TBMM’deki çözüm komisyonuna katılım çağrısı: “Barış, mağduriyetler giderilmeden tamamlanmaz”

    12 Ağustos 2025

    Van’da kayyımın işten çıkardığı 223 işçi için yürüyüş: “Kayyım gidecek, işçiler dönecek”

    4 Ağustos 2025

    DEM Parti’den şeffaflık vurgusu: “Komisyonun açık ya da kapalı olmasından çok sürecin anlatılması önemli”

    4 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Tuncay Yılmaz

    Yangını büyütelim!

    Siyasi Haber

    Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

    Coşkun Özdemir

    Kürt sorunu, Lozan’ın mirası ve TKP’nin şovenizmi

    Ömer Bölüm

    Topuksuz Efe: Cesaretin Bittiği, Fırsatın Başladığı Yer

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

    Aziz Çelik

    6,5 milyonu bekleyen tehlike! Kamu emekçileri toplu pazarlığı

    Akdoğan Özkan

    İsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor

    M. Ender Öndeş

    Başka bir yol yok mu?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Sendikalardan toplu sözleşme teklifine karşı ortak eylem kararı

    14 Ağustos 2025

    KESK’ten hükümetin TİS teklifine tepki: “Bu uzlaşma değil, sefalet dayatmasıdır”

    12 Ağustos 2025

    Mülakat mağduru öğretmenlerden çağrı: “Mülakatlar derhal kaldırılsın”

    12 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.