Ilan Pappe, İsrail’in Filistin’de bir soykırım uyguladığını ve dünyanın buna sessiz kaldığını dile getirirken, İsrail hükümetinin insanlıktan çıkarma tutumunda ve Filistin’i bir ulus, bir halk ve bir ülke olarak yok etme gücüne sahip olduğuna olan inancında hiçbir şeyin değişmediğini savundu.
Tarihi bir anda olduğumuzu düşünmüyorum
Pappe, tutsak takasının başlaması ve genel olarak ateşkes sürecini, şimdi de Mısır’daki zirveyi nasıl karşıladğı sorusunu şöyle yanıtladı:
Evet. Her şeyden önce, Gazze’deki halka yönelik bombalamanın bir süreliğine durmasının verdiği bir sevinç var. Filistinli siyasi tutukluların ailelerine kavuştuğunu bilmek de bir sevinç, aynı şekilde İsrailli rehinelerin de ailelerine kavuştuğunu bilmek de. Ancak bunun dışında, Başkan Trump’ın Knesset’teki konuşmasında ve öncesinde iddia ettiği gibi tarihi bir anda olduğumuzu düşünmüyorum. Son iki yıldır içinde bulunduğumuz korkunç dönemin sonuna gelmiş değiliz. Bu dönem, özellikle fanatik ve aşırı sağcı bir İsrail hükümetinin Batı Şeria’da etnik temizliği, Gazze’de soykırımı kullanarak Filistin’deki Filistinlilerin sayısını azaltmaya ve İsrail’in iradesini, en azından bazı Arap hükümetleri ve dünya tarafından onaylanacağını umdukları bir şekilde dayatmaya çalışmasıdır. Şimdiye kadar Trump ve Avrupa’daki bazı aşırı sağcı partilerle bir ittifak kurdular. Ve şimdi umarım dünya, İsrail’in Filistinlilerle ilişkilerinde farklı bir sayfa açmaya hazır olduğu yanılgısına kapılmaz. Batı Şeria’daki kutlamaların ele alınış biçimi ve sanitasyon merkezinin yakılması hakkında bize anlattıklarınız, insanlıktan çıkarma [politikasında-SH], bu özel İsrail hükümetinin tutumunda ve Filistin’i bir ulus, bir halk ve bir ülke olarak yok etme gücüne sahip olduğuna olan inancında hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor. Ve umarım dünya seyirci kalmaz, çünkü şimdiye kadar Filistin’de soykırım yaşandığında seyirci kaldı.
Netanyahu kendi devletini bile batırmaya hazır
İsrail’de yolsuzluk soruşturması altında olan ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Kahire’deki zirveye katılmamasının nedenlerine ilişkin soruyaysa Pappe şu yanıtı verdi:
En büyük endişem Kahire’ye gitmemiş olması değil. En büyük endişem, yeniden seçilme şansının Gazze’de, Batı Şeria’da, İran’a karşı veya kuzeyde Lübnan’la devam eden bir savaşta olduğuna inanması. Burada, canını kurtarmak uğruna kendi devletini bile batırmaya hazır, pervasız ve sorumsuz bir politikacı ile karşı karşıyayız. Yalnızca hayatta kalmakla ve başbakan olarak konumunu korumakla ilgilenen çok fırsatçı bir politikacı ile Tanrı’nın onlara Büyük İsrail’i, belki de Filistin sınırlarının ötesinde yaratma ve bu süreçte Filistinlileri ortadan kaldırma fırsatı verdiğine gerçekten inanan mesihçi, neo-Siyonist politikacılar arasındaki bu ittifakın ve bu maceracı politikanın kurbanları her zaman Filistinliler olacak.
Toplumların ve siyasal seçkinlerin tutumları farklı
Toplumların Filistin’e ilişkin anlayış ve tepkileriyle hükümetlerin tutumları arasındaki farkı vurgulayan Pappe, görüşmelere konu olan barış planı ve iki devletli çözüm konusunda şunları söyledi:
Umarım dünya şunu anlar. Dünya derken toplumlardan çok yöneticilerden söz ediyorum. Özellikle Batı’daki siyasi seçkinler, umarım kendilerine düşenin İsraillilerle Filistinliler arasında arabuluculuk yapmak olmadığını anlayacaktır. Şimdi onlara düşen, Filistinlilerin yıkımdan, yok edilmekten, soykırımdan, etnik temizlikten korunması. Mısır’daki zirvenin hazırlıkları sırasında bu göreve dair, özellikle son iki yılda olup bitenlerin suç ortağı olan Avrupa ve ABD’nin bu görevine dair hiçbir şey duymadık. Bana öyle geliyor ki bundan sonra da duymayacağız. Sivil toplumlarımız Filistin’i farklı bir biçimde, kurtarılması ve korunması gereken bir yer olarak konu ediyor. Siyasi seçkinlerimizin barış anlaşmasıyla, iki devletli çözüm hakkındaki konuşmalarının ise olup bitenlerle ilgisi yok. İsrail hükümeti Filistin’i tamamen Araplardan arındırmak, Filistinlileri tarihten ve bölgeden silmek için tarihsel bir anda olduğuna inanırken yaşadıklarımızla ilgisi yok.
* Democracy Now! reklam almayan ve hükûmet fonlarından yararlanmayan bağımsız bir Amerikan yayın kuruluşudur. İngilizce ve İspanyolca yayın yapmakta, kitle iletişim araçları tarafından göz ardı edildiği veya yeterince ele alınmadığı düşünülen konulara özel önem vermektedir. Bu söyleşi Democracy Now! sitesinde 13 Ekim’de yayımlanmıştır.
Ilan Pappe: Exeter Üniversitesi’ndeki Avrupa Filistin Çalışmaları Merkezi’nin direktörü ve tarih profesörü, aynı zamanda Nekbe Bellek Vakfı’nın başkanı olan İsrailli tarihçi, yazar ve profesör. Birçoğu Türkçeye de çevrilen kitapları arasında, yaklaşık 20 yıl önce yayımlanan Filistin’de Etnik Temizlik ve Noam Chomsky ile birlikte yazdığı Yaşamla Ölüm Arasında Gazze de yer alıyor. Türkiye’de en son Filistin – israil Meselesinin Kısa Tarihi yayımlandı. YHenüz Türkçeye çevrilmeyen son kitabı ise Israel on the Brink – And the Eight Revolutions That Could Lead to Decolonization and Coexistence. (Uçurumun Eşiğinde İsrail – Ve Sömürgeciliğin Sonlanması ile Birlikte Yaşamaya Yol Açabilecek Sekiz Devrim).