Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Letonya İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor: Kadınlar sokaklarda

    31 Ekim 2025

    TÜRK-İŞ: yoksulluk sınırı 92 bin 547 liraya yükseldi

    31 Ekim 2025

    Saraçhane davasında 109 kişiye beraat: “Toplantı ve gösteri hakkı Anayasal bir haktır”

    31 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

      30 Ekim 2025

      Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

      29 Ekim 2025

      Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

      26 Ekim 2025

      Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

      24 Ekim 2025

      Avrupa için göçmenler yük mü?

      23 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025

      İstikrarsızlık üreten istikrar programı

      26 Ekim 2025

      ESMA’nın hatırlattıkları

      26 Ekim 2025

      İki devrimci müze soygunu: Kolombiya ve İrlanda

      24 Ekim 2025

      TBMM komisyonu, neden ekoloji örgütlerini dinlemedi?

      20 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » ‘Hırsız’ın hiç mi suçu yok?

    ‘Hırsız’ın hiç mi suçu yok?

    Siyasi Haber22 Haziran 2016
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    ” Her gün reel olarak gözlenen şeylerin de bu karşıtlığı normalinde içinde barındırması gerekiyor.. Çok basit bir denklem gibi; iktidarın lehine olan çark sağa dönüyorsa halk kesimlerinin lehine olan çarkın sola yani tam karşısına dönmesi gerekiyor.”

    Adı nasıl koyulursa koyulsun;,yasa yapanlar, yaşamı yönetenler, sermayeye   hükmedenler, toplumsal kuralları belirleyenler vs.. Bunların hepsi en klasik anlamda tek bir merkezi, tek bir gücü işaret ediyor: İktidar. Türkiye özelinde de o iktidara sahip olan siyasi partiyi, yani AKP’yi..


    Bu odaklar en merkezi, belirleyici, hüküm koyucu noktayı oluşturdukları için de olan biten her şeyin sorumluluğunu aynı odaklara yüklemek ve o çarkı kırıp kendi lehine çevirmek, çemberin dışında kalan büyük bir halk kesimi için en meşru hak olarak yerli yerinde duruyor… Her gün reel olarak gözlenen şeylerin de bu karşıtlığı normalinde içinde barındırması gerekiyor.. Çok basit bir denklem gibi; iktidarın lehine olan çark sağa dönüyorsa halk kesimlerinin lehine olan çarkın sola yani tam karşısına dönmesi gerekiyor. Çünkü halk olmanın doğası; demokrasiyi, adaleti, sınıfsal, ulusal ve cinsel tam eşitliği ve barışı içeriyor; iktidar olmanın doğası da bunların tam aksini…


    Bir kaç örnekle bu karşıtlık toplumun tam gözünün önünde cereyan ediyor.. Mesela ister geleneksel ister çağdaş anlamda olsun bulunduğumuz coğrafya özelinde (gelenek ve gerçek tarih tam aksine olsa bile kendini bir şekilde ıslah etme çabasında olmaktan bahsediyorum) toplum olmak çocukları bir şekilde gözetmeyi işaret ediyorken; çocuk istismarcıları, tecavüzcüler bu iktidar tarafından dolaylı ve ya doğrudan yollarla korunuyor… Periyodik olarak bu durumu işleten vakıflar ve kurumlar bizzat iktidar bakanlıkları tarafından koruma altına alınıyor… Korunmak illa ki kollarının altına almakla olmuyor çünkü hak ettikleri cezayı onaylayan yasaları çıkarmamak bile korumanın bir başka versiyonu haline geliyor. Farklı mezheplerden, farklı yönelimlerden, farklı renklerden oluşan etimolojik kökeninde bile çoğulculuk olan toplumsal unsurlar iktidarın kendine benzeyen-benzettiği güçler tarafından artan bir saldırı furyasının altında eziliyor, ’tek tip, tek dil, tek renk vs’ söylemleriyle açıktan bu saldırılar meşru kılınıyor… Yüz yıldır zulüm, baskı, işgal ve asimilasyon altında tutulan bir halkla barışın en mümkün olduğu ve barışa toplumsal desteğin en güçlü olduğu anda ‘’evlerini dahi bombalamak gereklidir’’ denilerek emir veriliyor uygulanıyor ve alenen iktidar tarafından örtülü bir savaş suçu işlenerek süreç devam ettiriliyor… Ve daha yüzlercesi..


    Peki ‘toplum’ diye tariflenen kesim bunları görmüyor mu? Elbette görüyor… Çemberin ters dönen çarkları ters devinim hızını yükseltmiyor mu elbette yükseltiyor ama AKP’nin diğer iktidar biçimlerinden farklı olan tarafı tam da bu… Kendi çemberinin çarkını kıracak olan yığınlara öncelikle kendilerinden kalan kırıntıları atıyor ve ıslah etmeye çalışıyor, başarıyor mu başarıyor, kırıntılarını reddedenlere karşı da fiziksel şiddet gücünü kullanarak iktidarını sürdürmenin kalıcı bir yolunu buluyor…

                                                


    Kırıntılar onlar için kırıntı olsa da böyle bir yoksulluk ve kimliksizlik gerçeği olan gençler, işçiler ve halk yığınları için devasa güç ve onur potansiyelleri anlamına geliyor… Gerisi malum. Ortaya böyle bir muhbir toplamı ve iktidar alkışlayıcısı; vasıfları sadece çok kalabalık olmak olan insan güruhları çıkıyor. Güruhlar bahane olarak ısrarla anlatıyor :’Başka seçeneğimiz yoktu, çocuğum işe girsin diye seçim çalışmasına katıldım-Evime ruhsat versinler diye yanlarında göründüm-Memur olayım diye oy verdim-tayinim olsun diye destekledim vs…’’

                                             


    Daha da büyük daha da kirli bir çok şey var tabii… Bu ısrara yine ısrarla bir meşhur sözle : ‘Hırsızın hiç mi suçu yok?’’


    -Çocuğun işe girsin diye seçimlerde yanlarına katıldıkların ,başkalarının bebeklerini, çocuklarını öldürüyorlar; Bir tane evine ruhsat alacaksın diye yanlarında göründüklerin başka yoksulların yüzlerce evlerini yakıyor, yıkıyor, bombalıyorlar; Memur olmak için oy verdiklerin memur olacağın kurumlarda çocuklara tecavüz ediyorlar; Tayinin olsun diye desteklediklerin milyonlarca yurttaşının kanıyla besleniyorlar.


    Tercihin?

                                           

                                                 

                                               

                                            

                                           

                        

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    30 Ekim 2025

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    29 Ekim 2025

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    26 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Toros Korkmaz

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    Siyasi Haber

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    Coşkun Özdemir

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    Ercan Jan Aktaş

    Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Mesut Çeki

    Motokuryelerin ekim isyanı

    Ümit Akçay

    İstikrarsızlık üreten istikrar programı

    Kadir Akın

    ESMA’nın hatırlattıkları

    Siyasi Haber

    İki devrimci müze soygunu: Kolombiya ve İrlanda

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

    29 Ekim 2025

    İSİG Meclisi: Ekim ayında 5 çocuk işçi yaşamını yitirdi

    28 Ekim 2025

    İstanbul Finans Merkezi’nde gözaltına alınan inşaat işçileri: “Tüm haklarımızı alana kadar direneceğiz!”

    28 Ekim 2025
    KADIN

    Letonya İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor: Kadınlar sokaklarda

    31 Ekim 2025

    EŞİK’ten BM bakım raporunun Türkçe çevirisi: “Bakım, toplumsal eşitliğin temelidir”

    29 Ekim 2025

    Kadınlar ve LGBTİ+’lar 11. Yargı Paketi’ne karşı ayakta: “Kazanımlarımızı geri vermeyeceğiz”

    29 Ekim 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.