DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’da katıldığı “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinde Nöroçeşitliler ve Eşit Yurttaşlık Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, hem yürütülen barış sürecine hem de Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun İmralı kararı üzerinden yapılan eleştirilere yanıt verdi. Komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşme kararının tarihi bir adım olduğunu söyleyen Hatimoğulları, CHP’nin komisyona üye göndermemesini “100 yıllık inkârcı siyasetin dirilişi” olarak değerlendirdi.
“Barış olmadan eşit yurttaşlık mümkün değil”
Hatimoğulları, bölgede devam eden çatışmalı süreçlerin yarattığı insani ve toplumsal yıkımlara dikkat çekerek, “Özgür bir yaşamdan, eşit yurttaşlıktan bahsetmek barış olmadan mümkün değil” dedi. Savaşların ve çatışmaların binlerce insanı kalıcı engellilik durumuyla baş başa bıraktığını belirten Hatimoğulları, bütçenin toplumun en kırılgan kesimlerine aktarılması için uzun yıllardır mücadele verdiklerini vurguladı.
“Komisyonun İmralı kararı tarihi nitelikte”
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan ile görüşme kararı aldığını hatırlatan Hatimoğulları, bunun Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.
Hatimoğulları, “Bu kararın oy birliğiyle çıkmasını isterdik. Ancak oy çokluğuyla da olsa bu adımın atılması kıymetlidir. Komisyon, Sayın Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısı üzerine görüşmeler gerçekleştirecek” dedi.
CHP’ye eleştiri: “Kurucu parti tarihi sorumluluktan kaçmamalı”
CHP’nin İmralı’ya üye göndermeme kararına tepki gösteren Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet’in kurucu partisinin bu süreçten imtina etmesi bizleri üzdü. Ne yazık ki 100 yıllık inkâr ve imha siyasetiyle şekillenmiş kodlar yeniden ortaya çıkıyor. Oysa bugün cesareti büyütme ve bu kodları aşma zamanıdır.”
“Bu süreç siyasi çıkarların aracı haline getirilemez”
Barış sürecinin partiler üstü bir tarihsel sorumluluk olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, siyasi rekabetin ya da iktidar hesaplarının bu sürecin önüne geçmemesi gerektiğini belirtti:
“Bu süreç hiç kimsenin, hiçbir siyasi partinin dar çıkarlarına hizmet edemez. Buradan siyaset devşirmeye çalışanlar ne barış elde edebilir ne de demokratik bir Türkiye inşa edebilir.”
“Tarihi fırsatı heba etmeyelim”
Hatimoğulları, tüm topluma ve siyasilere çağrıda bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dönem barışa odaklanma dönemidir. Kürt sorununun çözümünde ortaya çıkan bu tarihi fırsatı barışla ve demokratik yöntemlerle taçlandırmak zorundayız. Hiç kimsenin bundan kaçma hakkı yoktur. 100 yıllık inkâr ve imha siyasetiyle derinleşen sorunun çözümü için herkes elini taşın altına koymalıdır.”
