Fotoğraflar: DEM Parti
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Muğla Menteşe Atatürk Bulvarı Miting Alanı’nda düzenlenen “Toprağımızı Vermiyoruz” mitinginde halka seslendi. Hatimoğulları konuşmasında, iktidarın doğa talanına karşı birleşik ve örgütlü mücadelenin zorunlu olduğunu belirterek, torba yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından veto edilmesini istedi ve Muğla’daki direniş ile Şırnak Besta’daki nöbet arasındaki bağın güçlendirilmesi çağrısı yaptı.

Hatimoğulları mitingte, “Merhaba Muğla; merhaba zeytinine, ağacına, havasına, suyuna sahip çıkanlar” diyerek sözlerine başladı ve hükümetin enerji, madencilik ve özelleştirme politikalarını sert dille eleştirdi. Meclis’ten geçen torba yasaya karşı parlamentodaki bütün muhalefet partileriyle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını hatırlatan Hatimoğulları, “Türkiye’nin yarısından fazlasının itiraz ettiği bu yasaya hayır demenizi, veto etmenizi bekliyoruz” çağrısını yineledi.
Milas, Akbelen ve diğer bölge direnişlerine değinen Hatimoğulları, “Örgütlendikçe, bir arada oldukça sonuç alırız. Birleşe birleşe kazanacağız” dedi. Şirketlerin isim vererek Limak ve İçtaş’ı ve iktidarın uygulamalarının Muğla’yı ve köylerini yaşanmaz hale getirdiğini belirten Hatimoğulları, Şırnak Besta’da ağaç kesimine karşı nöbet tutan ekoloji mücadeleleriyle Muğla’daki direnişin birleştirilmesinin önemine vurgu yaptı: “Muğla’dan Besta’ya mücadele köprüsünü en güçlü şekilde örgütleyebilirsek ancak bu şirketlere ve iktidara geri adım attırırız.”

Samandağ Kurtderesi’ndeki mandalina ağaçlarını koruma direnişine selam gönderen Hatimoğulları, Hatay’ın deprem sonrası savunmasız bırakıldığını ve depremzede topraklarının tahrip edilmeye çalışıldığını belirtti; kolluk müdahalesine rağmen halkın nöbette olduğunu aktardı.
Hatimoğulları, doğa savunuculuğunun bedellerine de dikkat çekti: Reşit Kibar gibi yaşamını doğa için verenlerin anısını saygıyla andıklarını, doğayı savunmanın barışın inşasıyla eşdeğer olduğunu vurguladı. “Barış; ağaçla, suyla, toprakla barışmaktır” sözleriyle ekolojik mücadelenin kapsamını genişletti.
Konuşmasının sonunda iktidarı eleştiren Hatimoğulları, “Bu iktidar ağacın yeşilini doların yeşili olarak gördü” diyerek politikaları özetledi ve halka şu çağrıyı yaptı: “Taşımıza, toprağımıza, ağacımıza, suyumuza, zeytinimize, mandalinamıza sonuna kadar hep beraber sahip çıkacağız. Birleşe birleşe, direne direne kazanacağız.”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Muğla’dan yükselen direnişi ülke genelinde dayanışma ve örgütlenme fırsatına dönüştürme çağrısını yineliyor. Partimiz, torba yasanın geri çektirilmesi, doğa katliamlarına yol açan ruhsat ve projelerin durdurulması ve yerel halkın karar alma süreçlerine etkin katılımı için tüm demokratik güçlerle birlikte mücadeleyi sürdürecektir.