DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bütçeyi “açlığı derinleştiren, yoksul yurttaşın faturasını ödeyemediği halde vergi yükünü artıran, savaş ve sermaye odaklı” olarak nitelendirdi. Hatimoğulları, “Bu bütçe, AKP’nin iddia ettiği gibi refah ve istikrar bütçesi değil; bir avuç yandaşın, faiz lobilerinin ve savaş baronlarının bütçesidir” dedi.
Konuşmasında hem bölgesel gelişmelere hem de Türkiye’nin demokratikleşme ihtiyacına geniş yer veren Hatimoğulları, barışın ve demokratik çözümün gerekliliğine vurgu yaptı. DEM Parti’nin 12 Aralık’ta başlatacağı “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşünü duyurdu.
TBMM Genel Kurulu’nda söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, konuşmasına siyasi tutuklulara selam göndererek başladı. Dünya çapındaki ekonomik ve siyasi belirsizliklerin Türkiye’deki krizi daha da derinleştirdiğini söyleyen Hatimoğulları, NATO’nun silahlanma kararlarının ve emperyalist merkezlerin politikalarının bölgeyi daha da istikrarsızlaştırdığını ifade etti.
“Bu bütçe, yoksul yurttaşa cehennemi yaşatıyor”
Hatimoğulları, 2026 bütçesinin yarıya yakınının faiz giderleri, savunma harcamaları ve “sermayeyi kayıran vergi muafiyetlerine” ayrıldığını belirterek şöyle konuştu:
“Doğal gazını açamayan, elektrik faturasını ödeyemeyen yurttaşın hizmeti kesiliyor ama vergi almaya gelince kepçe kepçe alıyorlar. Bu bütçe açlık ve sefaletle boğuşan yurttaşın derdine deva olamaz.”
Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanına atıf yapan Hatimoğulları, “Türkiye’de herkes Yaşar gibi; devlet hizmete gelince yurttaşı yok sayıyor, vergi almaya gelince diriltiyor” dedi.
“Kürt meselesi cumhuriyetin eksik bırakılmış hukuk sözleşmesidir”
Konuşmasında bölgesel çatışmalara da değinen Hatimoğulları, Suriye’deki katliamları hatırlattı ve çözümün “eşit yurttaşlık temelinde, adem-i merkeziyetçi, çoğulcu bir anayasa” ile mümkün olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin kendi sınır güvenliği için Kürtlerle barışçıl ilişki kurması gerektiğinin altını çizerek, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokratikleşmenin zorunlu olduğunu ifade etti:
“Kürt meselesi cumhuriyetin kurucu sözleşmesinde eksik bırakılmış yanıdır ve tamamlanmalıdır.”
Hatimoğulları, İmralı’da tutulan Abdullah Öcalan’ın demokratik çözüm çağrısına da değinerek PKK’nin bu çağrıya yanıt verdiğini söyledi: “Bu süreci doğru okumak ve demokratik barış yasalarını çıkarmak gerekir.”
Kadınlar, emekçiler, çiftçiler: “Bu bütçede adımız yok”
Hatimoğulları, kadınların artan yoksulluğuna ve şiddete dikkat çekerek İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını eleştirdi. Bütçelerin toplumsal cinsiyete duyarlı olması gerektiğini vurguladı:
“Kadını görmeyen bütçe bizim bütçemiz olamaz. Acilen bir Kadın Bakanlığı kurulmalıdır.”
Tarımın çökertilmesi, çiftçinin borç yükü, öğrencinin silgisinden bile vergi alınması gibi örneklerle iktidarın politikalarını eleştiren Hatimoğulları, ekonomik adaletin ancak emekçilerin söz sahibi olduğu bir düzenle mümkün olabileceğini belirtti.
“Ekmek ve Barış için Bütçe” çağrısı
DEM Parti’nin meclis muhalefetinin yanı sıra alanlarda da mücadele edeceğini açıklayan Hatimoğulları, 12 Aralık’ta Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya yürüyüşlerin başlayacağını duyurdu:
“Ülkemize yaşatılan bu kara kışı hep birlikte bahara çevirebiliriz. Yeter ki ortak iradede buluşalım.”
Konuşmasını “Jin, Jiyan, Azadî” sözleriyle bitiren Hatimoğulları, tüm emekçilere ve yurttaşlara “bu düzen böyle gitmesin” çağrısı yaptı.
