Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında konuştu.
Hatimoğulları, DEM Parti heyeti Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye, Suriye’deki gelişmelere ve DBP’nin halk buluşmasında yaptığı açıklamanın ardından hedef gösterilmesine değindi.
“Alevisiz, Arapsız, Dürzisiz, Kürtsüz bir Suriye olamaz”
Diyarbakır’da yaptığı açıklamanın çarpıtıldığını ifade eden Hatimoğulları’nın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Suriye’deki tek reçete demokrasinin inşasıdır. Kuzey ve Doğu Suriye’deki saldırıları asla kabul etmiyoruz. Suruç ve Nusaybin’de insanlar nöbette, çünkü sınırın dışında akrabalarının öldürülmesini istemiyor çünkü sınırın öte yanında barış istiyor. Onlara selam ve sevgilerimizi iletiyorum.
Sınırın bir tarafına gül bir tarafına bomba atılabilir mi? Suriye’de farklı inançlardan kesimlere saldırılar artmış durumda. Bizler de 2-3 gün önce Hatay Samandağ’da Hz. Hızır türbesinden bir mesaj göndermiş olduk. Mesajımız şudur; demokratik bir Suriye istiyoruz, Alevisiz, Arapsız, Dürzisiz, Kürtsüz bir Suriye olamaz.
“Öcalan’ın mesajı tüm toplumsal kesimlere”
DEM Parti İmralı heyetimizin Sayın Öcalan’la görüşmesi oldu. Bu görüşmenin ardından yapılan açıklamada herkese büyük bir sorumluluk yüklenmiş oldu. Heyetimiz şu an siyasi partilerle görüşmelerini devam ettiriyor. Heyetimiz bu görüşmelerin sonunda kamuoyuna geniş bir açıklama yapacak.
DEM Parti olarak Sayın Öcalan’ın İmralı kapılarını biraz da olsa aralayarak bütün dünyaya duyurmuş olduğu tarihi mesajın arkasındayız. Barışın tesis edilmesi için üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları bu sürecin bir öznesi olarak yürütmeye hazırız.
Gönderdiği mesaj sadece siyasilere değil, bütün toplumsal kesimlere aynı zamanda. Sayın Öcalan görüşmede, barışın aciliyetine vurgu yaptı ve aynı zamanda uyarılar yaptı. Bu uyarıların en önemlisi uluslararası hukukun bittiği, Ortadoğu’da insanlığın sıfır noktası haline gelen Gazze’ye dönüktür.
“Barış istemeyenler konuşmamı çarpıttı”
Biz Gazze’de çekilen acıları çok iyi hisseden ve açık ve net tavır koyan partiyiz. Küresel sistemin savaş ve yıkım politikaları her yeri Gazze’ye çevirmek istemektedir. Bugün Ortadoğu’da her yer Gazze’ye dönme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Geçtiğimiz gün Diyarbakır’da bu minvalde yaptığım açıklama bazı kaynaklarca çarpıtılmıştır. Belli ki barış istemeyen bazı kaynakların bu tarz dezenformasyonları devam edecek. Bu kaynaklara diyoruz ki; savaşı körükleyecek barış karşıtı hareketlere girilmemelidir.
“Onurlu bir barışı savunmaya devam edeceğiz”
Bizlerin bütün çabası demokratik bir zeminde onurlu bir barış içindir. Süreç nasıl işlerse işlesin bizler onurlu bir barışı savunmaya devam edeceğiz. Ve yine Sayın Öcalan’ın sözlerine döneceğim. Yıllar öncesinde şöyle demişti; ‘Türkiye tüm bu tehlikeleri atlatmak ve kuşatmayı bertaraf etmek için Kürtlerle stratejik ittifakı, demokratik birliği esas almalı’ demişti. Çok önemli bir vurgu. Süreç Sayın Öcalan’ın bu sözlerini haklı çıkarmıştır. Demokratik zemindeki bu ittifak Ortadoğu’ya büyük katkı sunar. Devir Türkiye ve bölge barışı için demokrasi ve kardeşlik dönemidir.
Barışın kaybedeni olmaz. Muhalefetin önemli bir bölümü sağduyu göstermiştir ve çözüm odaklı açıklama yapmıştır. Bu Türkiye toplumuna sunulmuş çok önemli bir katkıdır. Çağrımızı yineleyelim; tutumunuz çok önemli gelin bu tutumu daha da güçlendirerek barış için çalışmaya devam edelim.”